"Ülkenin yüzde 99'u acı çekiyor! Küçük hesaplar yapmanın zamanı mıdır?"
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, tv100'de yayınlanan Uğur Dündar ile
#HaftanınPanoraması programına konuk oldu. Erkan Baş, yaklaşan seçimler
ve ülke gündemine ilişkin merak edilen soruları yanıtladı. Partisinin
seçimde aldığı tutumdan, Muharrem İnce'nin adaylığı, İYİ Parti'ye
yönelik saldırıya kadar birçok konuda açıklama yaptı...
"KIRMIZI ÇİZGİMİZ EMEKTİR, ALIN TERİDİR"
İşte Erkan Baş'ın konuşmasından öne çıkanlar:
"Biz bir kere dünyayı ve ülkemizi de emek ekseninde değerlendiriyoruz bizim kırmızı çizgimiz emektir, alın teridir ve her emekçi siyasi görüşü, düşüncesi, daha önce oy verdiği parti inancı, etnik kökeni, cinsel kimliği ne olursa olsun bizim açımızdan temel bir kıstas var; emekle sermaye arasındaki mücadelenin hangi tarafındasın? Biz soruyu buradan soruyoruz"
"KADIN DÜŞMANLIĞININ SOMUTLANDIĞI YER CUMHUR İTTİFAKIDIR"
"20 yıllık AKP iktidarının şöyle bir özetini yapabiliriz bence: AKP iktidarı kadın düşmanıdır ve AKP karşıtı Türkiye’de en kararlı muhalefet hareketi kadın hareketedir. Türkiye’nin ana muhalefeti kadınlardır. İstanbul Sözleşmesi’nde çok kararlı bir mücadele sürdürdüler. Kadın cinayetlerine karşı inanılmaz bir kadın dayanışması örgütlenmiş durumdalar.
2022 yılı rakamını söyleyeyim size; 381 kadın katledilmiş. 381 kadının katledildiği bir ülkede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak nasıl açıklanabilir? Kadının sokağa çıkmasını bile günah ilan eden bir zihniyetle ittifak kurmak, bunları parlamentoya taşımaya çalışmak bu nasıl açıklanabilir? Hiç lafı falan yumuşatmaya gerek yok bu memlekette ciddi bir kadın düşmanlığı var ve bunun somutlandığı yer bugün Cumhur İttifakıdır.
Bu hareket Refah Partisi döneminden bu yana sözde kadını önemseyen, kadını siyasete kazanmayı amaçladıklarını ifade eden bir yaklaşımla geldiler. Şimdi bakın grup başkanvekili, AKP milletvekili sadece bir kanunu savunduğu için ‘Tehdit ediliyorum’ diyor. Kadın düşmanlığının daha belirgin bir hali olabilir mi?"
ÜNLÜLERİN TİP'TEN MİLLETVEKİLİ ADAYI OLMASI İLE İLGİLİ...
"TİP sadece ünlüleri aday gösteriyor" eleştirilerine de yanıt veren Baş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Emine Büyüknohutçu ile henüz tanışmadım. Meryem Göktepe ile bir ay kadar önce tanıştım. İrfan Değirmenci ile daha önce konuk olmuştum. Mehmet Aslantuğ’u partimizin Kültür Sanat Bürosu önerdi. Dediler ki ‘Mehmet Aslantuğ’ adayımız olabilir. Arkadaşlar değerlendirme yaptılar ben de sayın Aslantuğ ile tanıştım. Sohbet ettik birlikte çalışmanın koşulları var mıdır diye baktık sağ olsun kabul etti. Mesela Emine Büyüknohutçu’yu Ekoloji Büromuz önerdi. Bunlar tanınan isimler olduğu için söylüyorum. İstanbul’da bir İGDAŞ işçisi bizim adayımız sevgili Anıl 13 yıldır İGDAŞ’ta çalışan bir arkadaşımız. İzmir’de Mehmet Kani bir üretici köylü arkadaşımız. Mısra Öz… Türkiye’nin en önemli sorunu adalet değil midir? Düşünsenize 5 yıl önce evladını kaybetmiş. Kaza diye adlandırılan katliam. O gün bugündür yapıştı yakasına adalet arıyor. Gerçekten soruyorum, herkes elini vicdanına koysun; Mısra Öz milletvekilliği hak etmeyecek de kim hak edecek?
Sevgili İrfan tabii ki bir ekran yüzü olduğu için toplumun çok geniş kesimlerinin tanıdığı bir isim. Mehmet Aslantuğ yıllardır sinemada emek veren bir arkadaşımız ve dolayısıyla toplum çok tanıyor ve şöyle algılanıyor: ‘TİP ünlüleri mi milletvekili yapıyor?’ 10 tane aday açıklamışız daha. 600 adaydan 10 tanesi açıklanmış. Anıl İGDAŞ işçisi, Meryem Göktepe belediye işçisi. Yıllardır KESK’te görevleri var, yöneticilik yapıyor ve yine adalet mücadelesinin önemli isimlerinden bir tanesi. Mehmet Kani üretici köylü. Şimdi onun yanında İrfan’ı ekleyin artık emekli olacak kadar çalışmış bir gazeteci. Mesela Aylin bugün açıkladık belediye işçisi bir arkadaşımız. Emine Büyüknohutçu doğasına, toprağına sahip çıktığı için annesi babası katledilmiş bir arkadaşımız. Şimdi bu hepimizin sorunu değil mi? Biz Meclis halkın Meclis’i olacak diyorduk şimdi onu yapmaya çalışıyoruz.”
"KİMSENİN KENDİNİSİNİ, İTTİFAKINI ÖNCELEYEREK DÜŞÜNMESİ DOĞRU DEĞİL"
Muharrem İnce'nin adaylığı ile ilgili de konuşan Erkan Baş, kendisine yönelik "Onunla ilgili bir şey söylemek ister misiniz?" sorusuna gülerek "istemem" yanıtı veren Baş şöyle söyledi.
"Bizim memleketin bütünlüklü çıkarlarından başka hiçbir çıkarı yoktur. Ben bir partinin genel başkanıyım. Ama benim partimin çıkarlarının üzerinde Emek ve Özgürlük İttifakı'nın çıkarları vardır. İttifakın çıkarları üzerinde bu ülkede yaşayan tüm yurttaşlarının çıkarları vardır. Başından beri tüm siyasilere şu çağrıyı yaptı. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki kimsenin kendisini, partisini, kendi ittifakını önceleyerek değerlendirme yapması, düşünmesi doğru değil. Böyle bir evrede değiliz. Herkes, bu ülkede yaşayan... Bu ülkenin yüzde 99'u acı çekiyor. Yüzde 99'u acı çeken ülkede küçük hesaplar yapmanın zamanı mıdır?"
"SUYUMUZU ÇIKARTIP BİZE SATTIRIYORLAR"
İnsanların temel hakları olan su, elektrik, sağlık, eğitim gibi haklarının devlet tarafından ücretsiz sağlanması gerektiğinin altını çizen Erkan Baş, SMA hastası çocukların ailelerin yaşadığı duruma da şu sözlerle dikkat çekti:
"SMA hastası çocuklar için gereken 1 milyon 600 bin lirayı 5-10 liralık bağışlarla topluyorlar. Sağlığın parayla alınıp satılabilir olmasını kabul etmemeliyiz. Susuz yaşayabilir miyiz? Hepimizin olan doğal su kaynaklarını şirketlere veriyorlar, suyumuzu çıkartıp bize sattırıyorlar. İnsanın temel ihtiyacını karşılamak bir devlet yükümlülüğüdür."