Millet İttifakı'ndan Ankara'da son miting

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs seçimlerine 2 gün kala son mitingini Ankara'da gerçekleştiriyor...

Millet İttifakı'ndan Ankara'da son miting

SivriSinekCaz

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs seçimlerine 2 gün kala son mitingini Ankara'da gerçekleştiriyor...

Kılıçdaroğlu'na mitingde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayları İYİP Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş eşlik ediyor.

Kürsüye ilk olarak çıkan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "Nereye gidersek gidelim, binlerce milyonlarca genç hakkını almak için meydana çıkmış. Hakkını istiyor, hakkını alacak. İnşallah ayın 15'inden sonra herkese ayar çekmeyen, kimseyi azarlamayan, kimsenin kıyafetine, yediğine içtiğine karışmayan, dertlerini anlatmakta özgür kılan, 'beni istediğiniz kadar eleştirin' diyen bir yönetim geliyor" dedi. 

Mansur Yavaş'ın açıklamalarının satır başları şöyle oldu:

"2019 yılında bugün yaşadıklarımızın hemen hemen hepsini yaşadık. Anketlerde geri kaldıklarını görünce her türlü iftirayı attılar. Ankara halkı bunlara inanmadı. Dolayısıyla Ankara’da ayrıştırıcı siyaset ortadan kalktı. İnsanlar 25 yıl aynı yönetimi görünce onların ayrıştırıcı siyaseti görünce başka yönetimi denemedi ama 25 yıl sonra bir deneme yaptı ve Ankara halkı belediyeciliğin ne olduğunu gördü.

Pandemi döneminde 40 bin öğrenciye 10’ar GB internet verdik. Sayın Cumhurbaşkanı da 21 yıldır verilmeyen interneti seçimden sonra vereceğini söylüyor. Yine birer aylık doğal gaz ücretleriyle sadece mutfakta harcanan gazın ücretini bir yıl ayrılmayacak. Bu seçim zamanı yapılıyor. Halbuki bu kardeşiniz geçen yıl ve bu yıl tam 200 bin aileye doğal gaz yardımı yaptı."

Eskiden 1.8 dolara su satıp, aldıkları bu parayı da koli şeklinde yardımlarla dağıtıp, onlardan aldığı parayla onlara yardım yapıp 'Biz fakir fukarayı kolluyoruz' diyorlardı. Şu anda 10 ton su kullanan ailenin ödediği ücret sadece 10 lira. 2019 yılındaki iftiralara inansaydı insanlar, şimdiki gibi ayrıştırıcı siyasete cevaz verseydi Ankara'da bunların hiçbirisi olmayacaktı. Şimdi Türkiye'de 21 yıldır hep aynı hükümeti gördüler. Öğrenmişler 'bunlar üç koyunu güdemez' diye. Verin bakalım, güdüyor mu gütmüyor mu? Ama inşallah mitinglerde gördüğümüz kadarıyla bu iş bitmiş.

'Ankara’da bir jeliboncu kafa var'

Ankara’da bir jeliboncu kafa var. Ta 1994 yılında bile aday olabilmek için rakibine kumpas kurduğu iddiaları var. Bu kafa kendi partisinden olan kişiye bile tuzak kurdu. Fakat o tuzak kurduğu şahısla şimdi yan yana çalışmak zorunda kalıyor. FETÖ döneminde başlayan kaset komploları yine bir şekilde konuşuluyor, Muharrem İnce ile ilgili aynı şeyleri ortaya çıkardılar. Ama bunun başlangıcı nerede? Yıllardır Ankara’da sahte broşür dağıtılıyor. Ha birinin özel hayatını kaydedip siyaseten kullanmışsınız, ha genel başkanımızla ilgisi olmayan montaj videolarını sahnede göstermişsiniz. Ne farkı var?

Sizin hiçbir şeyden şikayet etmeye hakkınızı yok. Açılım döneminde şehit olanların fotoğraflarıyla siyaset yapıyorsunuz. Şehitlerin kanlarıyla siyaset yapıyorsunuz. Artık yeter bu ülkede nefret siyaseti ortadan kalkacak. İstanbulluya önce 'ümmet elden gider', 'Mekke düşer, Kudüs düşer Ekrem İmamoğlu'na oy vermeyin' demediler. İstanbullular dik durdu. Osman Öcalan'ı kalkıp televizyonlara çıkardılar. 'Ekrem Bey'e oy vermeyin, Binali Bey'e oy verin' dediler. O da yetmedi bebek katilinin mektubunu televizyonda okuttular. İktidarda kalmak için gerekirse papaz cübbesi giyerim diyenler bunlar değil miydi?

Bunlar mevsimlik, sezonluk milliyetçi. Duruma göre şekil alırlar. Bunlara inanmıyoruz artık. Ne muhafazakarlıklarına ne başka bir şeyine. İyi bir Müslümanın ağzından bal damlar, yalan söylemez, hakaret etmez. Bugün Cuma, acaba o sahte broşürleri basanlar ne dua ettiler. Türkiye kararını verdi. Her gördüğümüz mitinglerde çok kararlı insanlar, bu laflara kulak asmıyorlar. Nereye gidersek gidelim, binlerce milyonlarca genç hakkını almak için meydana çıkmış. Hakkını istiyor, hakkını alacak. İnşallah ayın 15'inden sonra herkese ayar çekmeyen, kimseyi azarlamayan, kimsenin kıyafetine, yediğine içtiğine karışmayan, dertlerini anlatmakta özgür kılan, 'beni istediğiniz kadar eleştirin' diyen bir yönetim geliyor."

Babacan: Pazar günü aslında bir referandum

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Her şeyi tek kişiye bağlamanın getirdiği sorunlar yaşıyor bu ülke. Son 5 yıldır bütün sistemi Erdoğan tek başına bağladı. Şu ana kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde 6 parti bir araya gelip bu kadar kapsamlı bir anlaşma yapmamıştı" ifadelerini kullandı. 

Ali Babacan'ın konuşmasının satır başları şöyle oldu:

"Baharımızın arifesinde bu güzel memleketimizden Ankara'dan Türkiye'nin dört bir tarafına sevgilerimi, selamlarımı iletiyorum. Ülkemizin en can alıcı gündemi, 6 şubat Maraş depremlerinden bu yana tam 3 ay 6 gün geçti. Ateşin düştüğü o evler, o günden beri yanıyor. O evlerde yüzler gülmüyor. Taş olsa dağ olsa dayanmaz derler ya, işte öyle bir acıyla kavrulduk. Ben de çok sayıda çalışma arkadaşımı kaybettim.

9 gün deprem bölgesindeydim, 11 il merkezine defalarca gittim. Sesini duyuramayanların sesi oldum. Gittiğim her yerde ne dediler biliyor musunuz 'İlk 48 saat, ilk 72 saat devlet yoktu, enkazları kendi ellerimizle kaldırdık' dediler. Muhtarlar 'enkazı ellerimiz kanayarak kaldırdık' dediler. Geçen sene hatırlayın orman yangınları çıktı değil mi, ormanlarımız gözümüzün önünde binlerce hektar cayır cayır yanarken bir baktık ki memleketin yangın söndürme uçağı yok. Depremin ilk 72 saati yardım ulaştırılamadı. O 72 saatte ne oldu, diye soruyorum. O iş makinaları parklarda kapalı dururken insanlar enkaz altındaydı. Madenciler neden harekete geçmedi, ne oldu diye soruyorum. Cevap yok.

İşin özünde bu tek kişilik sistemin yürümemesi var. Her şeyi tek kişiye bağlamanın getirdiği sorunlar yaşıyor bu ülke. Son 5 yıldır bütün sistemi Erdoğan tek başına bağladı. Şu ana kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde 6 parti bir araya gelip bu kadar kapsamlı bir anlaşma yapmamıştı. Seçimlerden sonra kurulacak hükümetin 20 tane bakanının ne iş yapacağı hepsi hazır. Önümüzdeki pazar günü sizlerin desteğini bekliyoruz. Ülkemiz için çok önemli bir dönüm noktası. Pazar günü sıradan bir seçim değil. Pazar günü aslında bir referandum."

➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..