Çiftçiyi tarlaya küstürecekler
AKP iktidarı, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alım fiyatlarını ekmeklik buğdayda ton başına 8 bin 250 lira, arpada ise 7 bin lira olarak açıkladı. Bu fiyatlara ilave olarak çiftçi kayıt sistemine kayıtlı tüm üreticilere buğday için ton başına 1000 lira, arpa için 500 lira hububat üretim primi destek olarak verilecek. Bu rakamlarla üreticinin eline ton başına ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira, arpada ise 7 bin 500 lira geçecek...
Buğday ve arpa alım fiyatları maliyetlerin altında: Çiftçiyi tarlaya küstürecekler
Açıklanan fiyatları yorumlayan Ziraat
Mühendisleri Odası Başkanı Remzi Suiçmez, öncelikle TÜİK’in yıllık
tüketici enflasyonu yüzde 39.5, tarımsal girdi fiyat endeksi yüzde 49.7,
tarımsal üretici fiyat endeksi yüzde 71.5 artarken buğdaya yüzde 24,
arpaya yüzde 21 zam yapılmasının buğday ve arpa üreticisinin kaderine
terk edildiği anlamına geldiğini söyledi...
UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI
Girdi maliyetlerinin içerisine işçilik, mazot, gübre, kira gibi
masraflar da eklendiğinde maliyetin ton başına 9 bin liranın üzerine
çıktığına işaret eden Suiçmez, Türkiye’de buğdayda kendine yeterliliğin
yüzde 87, arpada ise yüzde 60 olduğuna dikkat çekti ve bu fiyatların
üreticiyi üretimden daha da uzaklaştıracağını kaydetti.
Öte yandan TÜİK’in bu yıl için buğdayda 20.5 milyon ton üretim
hedeflediğini ancak bunun da iklim olayları nedeniyle zor olduğunu
kaydeden Suiçmez, ayrıca Rusya-Ukrayna savaşı, Ukrayna’da bir tarlada
çıkan yangının piyasa fiyatlarını artırdığı bir ortamda, tahıl koridoru
anlaşmasının bitmesi halinde dünyada fiyatların daha da artacağını
düşünerek yetersiz olan bu fiyatların mutlaka revize edilmesi
gerektiğini vurguladı.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GIDADA ÖNE ÇIKTI
Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası Başkanı Kaan Sidar, 7 Haziran
Dünya Gıda Güvenliği Günü nedeniyle açıklama yaparak bu güvenliğin
sadece üretim ve tüketim süreçlerini değil aynı zamanda gıdanın
sürdürülebilirliğini de kapsadığını belirtti.
Sidar, “Gıda, tüm
canlıların hayatta kalabilmeleri adına ihtiyaç duydukları temel
gereksinimleri demek. Bu noktada, gelecekte de tüketime uygun gıdaların
olmasını sağlamak durumundayız. İklim değişikliği, nüfus artışı,
küreselleşme gibi konular, gıda güvenliğinin önemini ortaya çıkarıyor”
dedi.