Gözler perşembe günü açıklanacak olan TCMB faiz kararına çevrildi...
Gözler perşembe günü açıklanacak olan TCMB faiz kararına çevrilirken; beklentiler belli bir faiz artışının geleceği yönünde. Peki, olası faiz artırımı piyasada fiyatlandı mı?..
Perşembe Senaryoları! Ekonomistlerden Çarpıcı Dolar Ve Altın Tahmini... Yükseliş Sürecek Mi? Altın Almak İçin Doğru Karar Mı?
22 Haziran’da toplanacak olan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK),
ekonomi yönetiminde yapılan değişikliklerden sonra, Hafize Gaye Erkan
bakanlığında yapılacak ilk toplantı olacak...
Ekonomim
gazetesinden Şenay Zeren'in haberine göre; yapılması beklenen faiz
artırımına ilişkin yelpaze, oldukça geniş. Beklentilerin dağılımına
baktığımızda yüzde 15 ile 40 arasında değişirken, ağırlık yüzde 20 ile
25 arasında bir faiz artırımına gidilmesi yönünde bulunuyor.
'BORSADA GERİ ÇEKİLMELER GÖRÜLEBİLİR'
Serkan Gönençler - Gedik Yatırım Başekonomisti
"Mehmet
Şimşek’in ekonomi politikalarının kurala dayalı, uluslararası normlara
uygun ve öngörülebilir olacağı yönündeki taahhütleri baz alındığında,
politika faizinin kademeli olarak mevduat faizlerine yaklaştırılması
beklenebilir. Bu kapsamda, politika faizinin bu toplantıda yüzde 25
seviyesine yükseltilmesini ve sonraki toplantılarda artışların devam
edeceğine dair bir sinyal verilmesini bekliyoruz. Bununla beraber,
TCMB’nin yalnız faizler konusunda değil, bankalar üzerindeki
regülasyonların (kredi faizlerine üst sınır, tahvil tutma şartları gibi)
nasıl gevşetileceği konusunda da bir yol haritası sunması gerekiyor.
Bu şartların sağlanması halinde, risk primindeki düşüş trendinin hız
kazanması, bunun da öncelikli olarak bankacılık sektörü ve holding
hisselerine olumlu yansıması beklenmeli. Atılan para politikası
adımlarının yetersiz kalması durumunda ise, Dolar/TL kurunda ek
yükselişler ve hisse senetlerinde geri çekilmeler görebileceğimizi
düşünüyorum.

'DOLARDA KADEMELİ YÜKSELİŞ DEVAM EDEBİLİR'
Serdar Pazı - Global Menkul Araştırma Grup Direktörü
Yapılan
anketler merkez bankasının yeni başkan ile gerçekleştireceği ilk
toplantıda kuvvetli bir artışa imza atacağı beklentisini yansıtmakta. 12
aylık enflasyon yüzde 40 sınırında, piyasa ortalamalarının genelde
altında seyreden TCMB katılımcı anketi ise yüzde 30 düzeyinde bir
gelecek 12 aylık beklentiyi yansıtıyor. Ancak Mart 2024 yerel
seçimlerini ve istihdamı da göz ardı etmemek adına 650 puanlık bir
artırım ile yüzde 15 düzeyine gelinmesini ve sonraki toplantılarda da
yüzde 5'lik aylık artırım ivmesi ile gidileceğini düşünüyorum. Faizler
beklenenden daha az bir hızla artacak olursa, ilk planda kredibilite
kaybı yaşanabilir ve TL varlıklarda zayıflama görebiliriz. Tabii burada
açıklama metnindeki dil ve devamında TCMB ile bankalar arasında
yapılacak toplantıdaki çözüm odaklılık önemli olacaktır.
GEVŞEK DURUM DEĞİŞEBİLİR
Enver Erkan - Dinamik Menkul Başekonomisti
TCMB,
ortodoks politika düzlemine geçerek son 2 yıldaki gevşek duruşundan
muhtemelen uzaklaşacaktır. Bu kapsamda bir hafta vadeli repo faizinin
1150 baz puan artışla yüzde 20’ye doğru artırılmasını bekliyoruz. Merkez
bankasının sıkılaştırma döngüsünü başlatmasının yanı sıra, son 2 yılda
kredi mekanizmasını ve liralaşmayı düzenleyen bir dizi karmaşık
düzenleme ve uygulamalarını gevşetmeye başlayacağını da düşünüyoruz.
TL
28 Mayıs'tan sonra bir düşüş serisi içine girdi. Bu düşüşün, liranın
gerçek değerini bulmasına yönelik liberal yaklaşımla beraber uzaması
bekleniyor.
DALGALANMA İHTİMALİ YÜKSEK
Hikmet Baydar - Ekonomist
TCMB olası sert faiz artırımının piyasada yeterince fiyatlandığını düşünmüyorum. Faiz artırımının miktarı bile henüz net değil.
Sert
faiz artırımlarının hem kurda hem de Borsada hem de altın fiyatlarında
belli bir dönem için de olsa önemli bir dalgalanma yaratma ihtimalini
son derece yüksek görüyorum.
Merkez
Bankasının sert faiz artırımları, Borsadaki özellikle bankacılık
sektörünün mevcut tahvil portföyünde faizlerin yükselerek bir zarara
sebebiyet verebileceği korkusunu oluşturabilir. Bu da özellikle
bankacılık sektöründe ciddi satışların gelmesine yol açabilir.
Dolar/TL'de
ise, geçici olarak aşağı baskı söz konusu olabilir. Çünkü yapısal bir
problem olduğu için ve cari açık devam ettiğinden dolayı dövizde tekrar
yukarı doğru yönlenme söz konusu olabilir. Ama kısa vadede dövizde aşağı
yönlü bir harekete yol açar diye düşünüyorum.
Gram altında,
dolara paralel bir hareket söz konusu olabilir. Bunun dışında, ons altın
hareketlerinde de özellikle Fed'in faiz kararına bağlı olarak bir
dalgalanma olabilir. O yüzden, ons altın da burada çok etkili olacaktır.
Tekrar söylüyorum, dolar/TL aşağı hareket ettiğinde, gram altında da
bir gevşeme oluşacak; ancak bu gevşemenin çok kalıcı olacağını
düşünmüyorum.

'EĞER ARTIŞ 20 PUANIN ALTINDA KALIRSA...'
Murat Özsoy - Biz Finansal Danışmanlık Kurucusu
Merkez
Bankası’ndan beklenen sert faiz artışının, henüz bugün itibariyle para
piyasaları tarafından fiyatlanmadığını görüyoruz ve karar açıklanana
kadar da önden bir fiyatlama göreceğimizi düşünmüyorum. Asıl
hareketlenmeler karar açıklandığı zaman ortaya çıkacaktır. Bu
hareketliliğin boyutu, açıklanacak faiz artışının ne kadar olacağı;
süresi ise karar metninin içeriği ile bağlantılı olacaktır.
Piyasa
beklentileri 20-25 arası bir bant aralığında. Eğer artış 20 puan
altında kalırsa piyasa bundan tatmin olmayacak ve dolar/TL kurunda olası
bir geri çekilme çok sınırlı kalacaktır. 20 puanın üzerinde bir artış
gelirse dolar/TL kurunda satış hareketlerini daha sert görürüz ve hızlı
bir geri çekilme gündeme gelir diye düşünüyorum. Söz konusu gerilemenin
nereye kadar olacağını ise faiz kararından çok basın duyuru metnindeki
ifadeler belirleyecektir.
'ALTIN YATIRIMCILARI İÇİN ALIM FIRSATI OLABİLİR'
Metindeki
söylemler, faiz kararının kur üzerindeki etki süresini geçici ya da
kısa bir süre de olsa kalıcı kılacaktır. Kurdaki ana yön, içeriye
istikrarlı şekilde yabancı para girişi olmadığı müddetçe yukarı olduğu
için de her ne kadar ani bir geri çekilme görsek de karar sonrasındaki
kurun yeniden yükselişe geçeceği kanaatindeyim. Gram altın yatırımcıları
için faiz kararı sonrasında yeniden bir alım fırsatı doğabilir. Bu
fırsat sonrasında gram altında 1500TL-1550TL hedef fiyatları gündeme
gelecektir.
Yusuf Kavak – Galata Menkul Araştırma Müdürü
Merkez
Bankasının sert faiz artırımı için piyasada tam bir fiyatlama olduğunu
söylemek doğru bir analiz olmayabilir. Her ne kadar, 26 Mayıs ile 12
Haziran arasındaki yaklaşık yüzde 30'luk yükselişte; ortodoks
politikalara dönüş kapsamında, faizlerinde hızla yükseltilmesi
fiyatlamalara girmiş gözükse de, yapılan piyasa tahminlerindeki yüksek
farklara bakacak olursak; faizlerin ne kadar hızlı yükseleceğine dair
halen daha piyasalarda belirsizlik olduğu görülmekte.
Seda Yalçınkaya Özer - İntegral Yatırım Araştırma Müdürü
22
Haziran’da gerçekleşecek TCMB faiz kararına yönelik beklenti skalası
oldukça geniş. %15’ten %30’a kadar farklılaşan faiz artırımı beklentisi
bulunuyor. Dolayısıyla hangi kısmının fiyatlara yansıdığını bilmek zor.
Bence bu toplantıda çok fazla bilinmezlik olduğundan piyasada
fiyatlandığını söylemek zor.
Sadece faiz kararının ne olacağı
değil, aynı zamanda beklenti yönetimi de oldukça önemli. Bozulan
ödemeler dengesi ve enflasyon dinamiklerini onarıcı bir yol haritası
içeren karar metnine ve sözel yönlendirmeye ihtiyaç olacaktır. Merkez
Bankasının bu haftaki toplantısında karar metnindeki dili tamamen
değiştirmesini bekliyoruz. Bununla birlikte toplantıda sözel
yönlendirmenin de güçlü olması piyasanın dikkatinden kaçmayacaktır.
Piyasanın ekonomik koşullarda iyileşmeye gidilecek bir hikayeye olumlu
bakma potansiyeli yüksek görünüyor.
Vahap Taştan - Yatırım Finansman Menkul Değerler Strateji ve Yatırım Danışmanlığı Bölümü Yönetmeni
22
Haziran’da TCMB, yeni Başkanı ile ilk PPK toplantısını yapacak ve faiz
kararını açıklayacak. Piyasa beklentileri politika faizinin yüzde 20
bandında olabileceği yönünde; fakat beklentilerin dağılımları oldukça
geniş bir aralığa tekabül etmekte.
TCMB agresif bir politika ile
faizi hızlı bir şekilde yüzde 30’ların üzerine taşıyacak olursa TL
üzerindeki baskının hafifleyebileceğini ve özellikle bankacılık
sektörünün yabancı açısından da ilgi uyandırabileceğini düşünüyoruz.
Elbette burada bankalar için ellerinde tuttuğu tahvillerin de yükselen
faizlerden dolayı değerinin düşebileceğini eklemek gerekiyor."