MENZİL KARANLIĞI
Abdulbaki Dakak’ın ‘okuduğu’ kaçak kursun ait olduğu Menzil Cemaati’nin köyünde kayıp çocuklardan iş cinayetlerine, intihar eden çocuklardan linç girişimlerine birçok olayın üzerinin kapatıldığı iddia ediliyor...
Menzil karanlığı
Urfa’da Menzil Cemaati’ne ait olduğu belirtilen kaçak Kuran kursunda ‘okuyan’ 12 yaşındaki Abdulbaki Dakak isimli çocuğun kursun yakınlarındaki ahırda ölü olarak bulunması tartışılmaya devam ediyor. Bu şüpheli ölümle birlikte gözler yeniden Menzil Cemaati’ne çevrildi...
AKP iktidarı döneminde hızla büyüyen Menzil’in merkezi Adıyaman’ı
Kahta ilçesinde bulunuyor. 1970’li yıllarda, o zaman ismi Durak olan
köye yerleşen cemaat, köyün adını daha sonra Menzil olarak değiştirdi.
Resmi olarak yaklaşık 3 bin kişinin ikamet ettiği ve kapalı kutu olarak
nitelendirilen köyde yaşananlar ise tartışma yaratacak türden.
Birgün'den İsmail Arı'nın haberinde, Menzil
kaynaklarına göre köyde yaşanan birçok olayın üzeri kapatıldı. Bunu da
bürokraside hızla güçlenerek yaptı. Köyde yaşanan cinayet, şüpheli ölüm,
yaralama, iş cinayetleri ve kaybolan çocuklar gibi birçok meselenin
üzerinin jandarma içerisindeki Menzil kadroları ile Sağlık
Bakanlığı’ndaki cemaat mensupları eliyle kapatıldığı ifade edildi.
ÖLÜMLERİN ÜZERİ KAPATILDI
BirGün’ün
Menzil kaynaklarından edindiği bilgilere göre, son 20 yılda Menzil
köyünde yaşanan ve üzeri kapatıldığı iddia edilen bazı olaylar şu
şekilde:
• Menzil şeyhinin ailesinin mezarlarının ve “türbesinin”
bulunduğu alana kadınlar için “bayanlar tüneli” inşa edildi. Bu tünel
inşaatında yaşanan göçükte “Cabir” adlı bir çalışan hayatını kaybetti,
ailesi konuşmaması için ikna edildi.
• Köye gelen çok sayıda
çocuk kayboldu, bir kısmı bulunamadı. Ailesi tarafından zorla Menzil’e
getirilen çocuklar arasında köyden kaçmak isterken kaybolanlar da var.
• Köyde
eski top sahası olarak adlandırılan alanda bulunan yanmış cesedin üzeri
kapatıldı. Olayla ilgili jandarmanın gelip tutanak tutmadığı, olayın
üzerinin “ceset hastaneye götürüldü” denilerek kapatıldığı öne
sürülüyor.
• Medrese olarak adlandırılan çocuklara ve gençlere
eğitim verilen sözde “eğitim” alanlarında intihar vakaları sık sık
yaşanıyor. İstanbul’dan ailesinin zoruyla Menzil’e getirilen 14 yaşında
bir çocuğun ilaç içerek intihar girişiminde bulunduğu daha sonra
midesinin yıkandığı öne sürüldü.
LİNÇ EDİLMEK İSTENDİ
• Ankara’dan
Menzil’e gelen bir gencin, cami içerisinde Gavs’ın kafasına kitap
fırlatması nedeniyle camide bulunan cemaat mensupları tarafından linç
edilmek istendiği de iddia ediliyor. Camiden darbedilerek çıkarılan
çocuğun akıbetinin ne olduğu ise belirsiz.
• Köyün içerisinde
“Menzil Lahmacun” olarak bilinen dükkânın önünde yol çalışmasında
görevli olan, “Seracı Hüseyin ve Mehmet aileleri” olarak bilinen aileye
mensup 20-25 yaşındaki bir genç göçük altında kalarak hayatını kaybetti.
• Menzil
şeyhinin kardeşi Ahmet Elhüseyni’nin inşaatında çalışan Mustafa Y.
isimli şahıs, elektrik akımına kapılarak ağır yaralandı. Ayrıca köyde
pekmezhane olarak adlandırılan ve pekmez üretiminin yapıldığı tesiste
çalışan kimyager ve gıda mühendisi de trafodan elektrik bağladıkları
esnada yüksek gerilim nedeniyle ağır yaralandı.
BOĞAZI KESİLEN GENÇ
• Menzil çiftliğinin inşaatında çalışan Abdullah isimli bir işçi matkap darbesi ile gözünü kaybetti.
• İstanbul’dan
Menzil köyüne giden 18-20 yaşlarında bir genç, Menzil camiinden
arkadaşının boğazını kesti. Boğazı kesilen çocuk ağır yaralandı.
Yaralanan genç uzun bir süre tedavi gördü.
• Menzil köyünde
“gençlik merkezi ve medrese” olarak adlandırılan ve çocukları tutulduğu
alanda sık sık toplu zehirlenme vakaları yaşanıyor. Menzil köyünden
ayrılmak isteyen çocuklar ve gençler tehdit ediliyor. Hatta silahla
tehdit edilen gençlerin olduğu da iddia arasında.
BAŞHEKİM VE JANDARMA
Cemaat
içerisindeki bulunan ve isimlerinin açıklanmasını istemeyenler ise tüm
bu olaylarının şöyle üzerinin kapatıldığını açıklıyor:
“Adıyaman
Devlet Hastanesi’nin uzun bir süre başhekimliğini yapan A.K. Menzil
mensubuydu. Hastane kayıtlarını o sansürlüyor, gizliyor veya sahte
belgeler düzenliyordu. Zaman zaman kayıt dahi tutulmuyordu. Sadece bu
hastane değil, neredeyse bölgede tüm hastanelerin yönetim kadrosu Menzil
mensuplarından oluşuyor.
Bürokrasideki yapılanma nedeniyle istenilen isimler istenilen göreve getiriliyor. Menzil köyü sorumluluk alanında olan jandarma karakolunun komutanı ise Menzil’e yakın bir isimdi.
Karakoldaki komutanlar Menzil’de yemek yiyor, sıcak ilişkiler kuruyor ve hatta jandarma karakolunun birçok ihtiyacı Menzil Cemaati tarafından karşılanıyor.
Köyde yaşanan olaylar çevrede duyulduğunda ise yalancı şahitlik yöntemleri de kullanılıyor, bu tür yöntem ve ilişkilerle skandalların üzeri kapatılıyor.”