'Bize düşen mücadele etmektir...'
DİSK Emekli-Sen üyeleri, İzmir Konak Meydanı’nda enflasyon nedeniyle eylem yaptı. Ağızlarını bantlayan emekliler, “Emeklilerin sesi kısılmak isteniyor” mesajı verdi...
DİSK Emekli-Sen Ege Bölge Temsilcisi Sabahattin Yeşiltepe'nin okuduğu basın metninde "Bu şartlar altında emeklilere düşen, tüm talep ve haklarını daha güçlü savunmak; örgütlenmek ve mücadele etmektir" denildi.
Yeşiltepe açıklamasında şunları söyledi:
"TÜİK tarafından yıllık enflasyon oranı yüzde 38,21; Ocak-Haziran 2023 dönemini kapsayan 6 aylık enflasyon oranı ise yüzde 19,77 olarak açıklandı. Bu oran, ne işçinin ne memurun ne de emeklinin yaşam gerçekliğini yansıtan bir orandır. Bu oran, bilimsel değerlendirmelerden tümüyle uzaktır. Diğer yandan TÜİK’in Haziran 2023 dönemi için açıkladığı gıda enflasyonu oranı yüzde 53,92 iken; Konfederasyonumuz DİSK’in araştırma merkezi DİSK-AR, emeklilerde ve dar gelirlilerde gıda enflasyonunun yüzde 66 ila 85 aralığında olduğunu ortaya koydu. Ne var ki TÜİK’in halkın ekmeğini korumak değil küçültmek için dört işleme takla attırarak açıkladığı ve işçilerin, memurların, emeklilerin sürekli biçimde yoksullaşmasına neden olan gerçek dışı enflasyon oranları neticesinde biz emeklilerin Temmuz-Aralık 2023 dönemi zammı da refah payı adı altında yapılan birkaç puanlık ekleme ile yüzde 25 olarak belirlendi. Bugün resmi enflasyon ile gerçek enflasyon oranları arasındaki bu derin fark, yoksulluğun da derinleşmesine neden olmaktadır.
Artık eskiyen ve anlamını tümüyle yitirerek boş bir vaat haline gelen ‘emeklilerimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz’ söylemlerinin ardında milyonların açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verdiği bir ekonomik ortam bulunmaktadır. Bu koşullarda emekliler için yüzde 25 zam, zammın kelime anlamının aksine, akıllara boş buzdolaplarını, alınamayan ilaçları, karşılanamayan kira ve faturaları getirmektedir. Bugün dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 10 bin 373 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı 33 bin 789 TL iken emeklilerin büyük çoğunluğunun maaşlarının zamlı hali dahi açlık sınırının katbekat altında kalacağı açıktır. Ülkemiz; asgarinin altında yaşam koşullarının ortalamayı yansıttığı, devletin adeta bir işletme mantığıyla hareket ederek emek gelirlerini ve emekli maaşlarını kısmaya yönelik uygulamaları sürekli hale getirdiği, emeklilerin yaşam hakkının tanınmadığı bir ülke görünümündedir. Bu şartlar altında emeklilere düşen, tüm talep ve haklarını daha güçlü savunmak; örgütlenmek ve mücadele etmektir. Yaşam hakkımızın gaspı anlamına gelen bu zam oranlarını kabul etmiyoruz"
ANKA