Cengiz yine iş başında: Madenleri Hanönü'nü zehirledi, itiraz edene darp
Kastamonu'da kimyasal atıkları su kanalına dökmekle suçlanan Acacia
maden şirketine karşı 34 çevre örgütü açıklama yayımladı. Şirketin
devletin kurumlarını kontrolü altına aldığı belirtildi.
Kastamonu’nun Hanönü ilçesi, İlbak Holding ve Akfen Holding ortaklığında faaliyet gösteren Acacia Maden İşletmeleri tarafından adım adım zehirleniyor. Kızılırmak havzasını besleyen Gökırmak Nehri’ni kimyasal atıklarıyla kirleten şirket, işlettiği maden alanını genişletmeye ve çevre il sınırlarına girmeye hazırlanıyor. Şirketin ortaklık yapısındaki ''beşli çete'' bağlantısı dikkat çekiyor.
Acacia Madencilik, 2019 yılında Türkiye’nin en büyük açık ocak bakır madeninde maden konsantresi üretimi aşamasına geçti. Kimyasal atıklarını ilçe merkezinden geçen kanal suyuna bırakan şirket, kanalın geçtiği ilçe merkezini kimyasallar ve ağır metallerin karıştığı suyla zehirliyor.
Atıkların biriktirildiği ve 5 milyon ton büyüklüğünde olduğu belirtilen atık barajı fay hattının üzerinde ve iki devlet okulunun da hemen yanında yer alıyor. Bu atık çöplüğü kayma tehlikesiyle halk sağlığını tehdit ediyor ve afet güvenliği açısından büyük zaaf oluşturuyor.
Acacia Maden İşletmeler'inin doğaya ve halk sağlığına verdiği zarara tepki gösteren 34 çevre kurumu ortak bir açıklama yayımlayarak acil çözüm talebinde bulundu. Çevre katliamının daha geniş bir alana yayılarak devam edeceğine dikkat çeken açıklamada, “Adeta bir şantiyeye dönen ilçede çevre katliamları büyük bir rahatlıkla gerçekleştirdiği gibi maden şirketi daha da büyümeyi hedefliyor. Mevcutta 1900 hektarlık alanda çalışma yapan şirket, yeni sahalarla bölgeyi tamamen yok etme planları kurmakta. Şirket, içinde onlarca köyün bulunduğu ve endemik türlerin yaşadığı 8000 hektarlık araziyi daha yok etmek üzere'' uyarısında bulunuldu.
Maden şirketlerinin yaşamı kurutan sömürüsü: Kim bunlar?
Kastamonu'nun Hanönü ilçesinde, birbirinden farklı alanlarda, kısmen yerel şirket statüsünde faaliyete başlayan Acacia Madencilik'in de dahil olduğu üç firmanın kuruluş hikayelerine bakıldığında, çevre katliamına yol açan süreç daha iyi anlaşılıyor. Bu üç şirketin kuruluş ve büyüme hikayesinde aynı iki holdingin adı geçiyor: İlbak Holding ve Akfen Holding. Maden çıkarma izninde 25 hektardan küçük alanlar için ÇED raporuna ihtiyaç duyulmadığından, bu üç şirket aynı bölgede 25 hektarın altında bir alanda ÇED raporu almadan faaliyetlerine başlıyor. Başlangıçta yerel olarak veya küçük ölçekte tasarlanan bu şirketler, İlbak ve Akfen Holding'le proje ortaklığına geçtikten kısa süre sonra hisselerini bu şirketlere satarak maden işletmesini büyütüyorlar.
Bunlardan Acacia benzer şekilde ilerleyerek yollarını, başka bir madenden hatırladığımız ve iktidara yakınlığı nedeniyle ''beşli çete'' olarak adlandırılan müteahhitler grubunun yıldızı Mehmet Cengiz’in kardeşinin de ortak olduğu Port Madencilikle kesiştiriyor. Bu sayede ilgili ÇED raporunun alınması için gereken ilişkiler ağını tamamlıyor ve maden iktidar korumasına geçmiş oluyor.
Madenin insan sağlığını ve ekolojik dengeyi hiçe sayan faaliyetleriyle ilgili kaygı duyan, şikayet eden ve hesap sormak isteyenlerin verdiği “rahatsızlığı” da ''yerel çeteler'' çözüyor. Bunlardan sonuncusunda, bir süredir çevre felaketini durdurmak için ilçede mücadele veren CHP ilçe başkanı Mehmet Soysal şikayetini geri almadığı için bir ay arayla iki kez darp edildi.
Acacia: İşsizlikle terbiye, tehdit ve taciz
''İş imkanı sağladığı'' gerekçesiyle çevreye ve canlılara verdiği zararın üstünü örten Acacia Maden İşletmeleri'nin yarattığı tahribata karşı şikayette bulunanlar olsa da işsizlik korkusu nedeniyle bir süre sonra şikayetlerin azaldığı iddia ediliyor.
Bölgede yaşananları gündeme taşımak isteyen Hanönü Çevre Platformu’nun sesini kısmak isteyen şirket, platformun sosyal medya paylaşımları ve basında yer alan hakkındaki haberlere erişim engeli kararı aldırtarak konunun ulusal bazda duyulmasının önüne geçmeye çalışıyor. Şirket, hakkındaki şikayette bulunanlarıysa tehditlerle engellemeye çalışıyor.
İddialara göre, 2019 ve 2022’de atık borularının defalarca patlaması ve atık barajının yeriyle boruların geçtiği hattın yaşam alanlarının çok yakınında olması nedeniyle dönemin CHP ilçe başkanı tarafından da şikayet edilen şirket, bu atık borularında kimyasal değil su taşındığını savunmuştu. Geçtiğimiz Haziran ayında şirketin bölgede bulunan kanal suyuna kimyasal deşarj yaptığını tespit etmek için su yüzeyinden numune alan CHP ilçe başkanı Mehmet Soysal, bu numuneyi İstanbul’da Çevre Endüstriyel Analiz Laboratuvarı’nda analiz ettirdi. Sonuçlara göre, madenin kanal suyuna bıraktığı ağır metallerin birçoğu mevzuat sınırlarının binlerce miligram üzerinde çıktı.
Eylül ayında AKP’li belediyenin de aynı atık barajına çöp bırakması ve çöpte atık borularının tespiti üzerine şikayetlerini tekrarlayan Mehmet Soysal kısa süre sonra saldırıya uğradı. Basına yaptığı açıklamada, kendisine MHP’den Hanönü ilçe belediye başkanlığına aday adaylığını açıklayan Metin Yamalı’nın adamlarının saldırdığını belirten Soysal, şikayetini geri çekmediği için sürekli tehdit aldığını belirtti. Hastaneye kaldırılan Soysal, burada da darp edildiğini ve saldırganların yine aynı kişiler olduğu iddia etti. CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı'nın konu karşısında sessiz kalmasıysa dikkat çekti.
Beşi bir yerde şirket
Acacia Maden İşletmeleri'nin hikayesi, İzbir Madencilik adıyla 2007’de bölgede proje geliştirme ve inşaat faaliyetleriyle başlıyor. 2011’de İlbak, 2016’da Akfen projeye katılıyor. Temmuz 2022’de Akfen Holding’in Acacia’da bulunan yüzde 4,5 payı Bacacı Uluslararası Ticaret Yatırımları ve Yönetim A.Ş.’ye devrediliyor. İlbak Madencilik tarafından da aynı oranda pay devri yapılması sonrasında Bacacı, Acacia Maden’de yüzde 9 oranında pay sahibi haline geliyor.
Mart 2023’te İzbir Maden'e ait yüzde 40 hisse payı, Akfen Holding ve İlbak Holding tarafından eşit oranda devir alındıktan sonra Akfen Holding de Acacia Madencilikte yüzde 45,5 oranında pay sahibi haline geliyor. Burada adı geçen Bacacı Uluslararası Ticaret Yatırımları ve Yönetim A.Ş., Halil İbrahim Bacacı’nın kurduğu Port Madencilik firmasıyla aynı plaza adresine kayıtlı. Elazığ’daki maden rezervlerinin işletilmesi ihalesini kazanan Port Madencilik A.Ş. ise ‘Ticaret Sicili Gazetesi’ bilgilerine göre Halil İbrahim Bacacı ve Cengiz Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Port Madencilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Şeref Cengiz’e ait.
Port Madencilik A.Ş. 16 Nisan 2021 tarihinde Halil İbrahim Bacacı tarafından kuruldu. 18 Nisan 2022 tarihinde ise Cengiz Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Şeref Cengiz Port Madencilik A.Ş. firmasına ortak olarak Başkan Vekili seçildi. Acacia’nın yüzde 9 hisse paylı ortağı Bacacı Uluslararası Ticaret Yatırımları ve Yönetim A.Ş. ise 2019’da kurulmuş, sonraki 2 yılda cirosunu da kârını da yaklaşık 8 katına çıkarmayı başarmış. Devam eden yatırımlar dahil toplam 300 milyon dolar yatırım bedeline sahip olan Acacia Madencilik’in yaklaşık yüzde 50’si öz sermayeden, kalan yüzde50’lik kısmı ise üç yabancı bankanın oluşturduğu konsorsiyumdan meydana geliyor.
Kastamonu Hanönü’ndeki madende yüzde 1,4 bakır tenörlü 20 milyon ton bakır rezervi bulunurken, şirket burada yılda 2 milyon ton bakır işleyerek 10 yıllık maden ömrü boyunca yıllık 120 bin ton, yüzde 22 bakır içeriğine sahip konsantre üretecek. 2020 yılında 1,8 milyon ton cevherden 105 bin ton bakır konsantresi elde eden şirket, 2021 yılında ise 2 milyona yakın cevherin işlenerek 100 bin tondan fazla konsantre elde etmeyi planlandığını açıklamıştı.
Çevre örgütlerinden ortak açıklama
34 çevre örgütünün ortak imzasıyla basına duyurulan açıklama, Hanönü’ndeki çevre kirliliğinin bir an önce durdurulmasını ve kirli ilişkiler ağının ortaya çıkarılmasını talep ediyor. Acacia Maden İşletmeleri'nin Kızılırmak havzasını besleyen Gökırmak Nehri’ni kimyasal atıklarıyla zehirlediğinden bahsedilen açıklamada, adeta bir şantiyeye dönen ilçede çevre katliamlarının büyük bir rahatlıkla gerçekleştirildiği ve şirketin büyümeyi hedefleyerek bu katliamı daha da ileri götüreceğinin altı çiziliyor:
“Kurduğu kirli ilişkiler ağı üzerinden tüm kurumları etkisizleştiren Acacia Maden Şirketi; valiliği, kaymakamlığı, belediyeyi kontrolü altına almıştır.
(...) İlçede yaşayan herkesi kontrolü altına almaya çalışan şirketin bölgeyi adeta işgal ettiğini görmekteyiz. İş sahası açtıklarını, bölgeyi kalkındırdıklarını iddia edenler, insan ve çevre katliamı yapmaktan çekinmeyenler bu ülkeyi hızla uçuruma sürüklemektedirler. Hanönü özelinde olan bu şiddet ve kırım fırtınasının ülkenin her yerine yayılmasına uğraşan bu çetelere karşı kolektif bir direniş göstermek zorundayız.
Havasına, suyuna, toprağına sahip çıkan ekoloji hareketleri olarak şirketin faaliyetlerinin durdurulmasını, maden şirketine karşı mücadele eden dostlarımızın can güvenliğinin sağlanmasını ve Hanönü’nde yaşamın yeniden var edilmesini, Gökırmak ve Kızılırmak’ın korunmasını istiyoruz. Bilinsin ki, hiçbir yaşam savunucusu yalnız değildir, ilçelerimizin maden şirketlerince yok olmasına sessiz kalmayacak, yaşam alanlarımızı çetelere bırakmayacağız!”
İmzacı kurumlar
Ankara Kent ve Ekoloji Ağı
Ayvalık Tabiat Platformu
Burhaniye Çevre Platformu (BURÇEP)
Burgazada Orman Gönüllüleri Platformu
Bursa Su Kolektifi
Büyük Menderes İnisiyatifi (BMİ)
Çine Yaşam Platformu
Divriği Yaşam ve Doğa Platformu
Doğa için Sanat Derneği
Doğanın Çocukları
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP)
Ekoloji Birliği
Ekoloji Birliği Kadın Meclisi
Green Justice Platform
İkizdere Dernekler Federasyonu
İklim Adaleti Koalisyonu
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube Ekoloji Komisyonu
Karadeniz Ereğli Çevre Platformu (KERÇEP)
Kazdağları İstanbul Dayanışması
Kemaliye ve Köyleri Çevre Platformu
Kuşadası Çevre Platformu
Malatya Çevre Platformu
Mersin Çevre ve Doğa Derneği
Munzur Çevre Derneği
Ortak Yaşam Ekososyal İşletme Kooperatifi
Polen Ekoloji Kolektifi
Sinop Nükleer Karşıtı Platform (NKP)
Validebağ Direnişi
Validebağ Gönüllüleri
Validebağ Savunması
Van Çevre Tarihi Eserleri Koruma Geliştirme Derneği
Yaşam ve Dayanışma Yolcuları
Yeşil Sol İklim Krizi Çalışma Grubu
Yeryüzü Ekoloji Kolektifi