Tunceli uyarısı: '7.4 şiddetinde deprem bekliyoruz!'
Deprem bilimci Naci Görür, Tunceli’nin tehdit altında olduğunu belirterek 7,4 şiddetinde bir depremin meydana gelebileceğini söyledi...
Naci Görür'den Tunceli uyarısı:
'7.4 şiddetinde deprem bekliyoruz!'
Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür,
katıldığı canlı yayında depreme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Görür, Tunceli’de beklenen deprem konusunda uyarıda bulundu.
Belki de
ilk kez söyleyeceğim diyen Görür, “Tunceli tehdit altında. Bugün
Tunceli’den kimse bahsetmiyor ama tehdit altında. Erzincan-Karlıova
arasında Yedisu fayı var. Bu fay en son 1790’larde deprem üretmiş. 250
senede bir deprem üretme potansiyeli var. Günümüze yaklaşırsınız.
Özellikle Pülümür’ün olduğu yer” dedi.
‘7,4’E KADAR ÇIKABİLİR’
Erzincan-Karlıova arasını beklediklerini belirten Görür, “Bu fay deprem
üretirse 7,4’e kadar çıkabilir. Tunceli’ye uzak değil. Batıdan da aktif
bir fayla çevrilidir. Ovacık fayı, yavaş hareket ederek deprem üretiyor.
Tunceli’nin hemen güneyinde Nazimiye fayı var. Dört taraftan fay ile
çevrilidir. Yedisu fayı özellikle endişe konumundadır. Eli kulağında,
şakası yok. Zaman olarak kesin konuşamıyoruz. Tekerrür periyodunu
bilemiyoruz. MTA’yı (Maden Tetkik Arama) bunu tespit etmeye memur edin.
Bilimin faydası, yerbilimcinin varoluş nedeni budur.” diye konuştu.
‘İSTANBUL’UN DURUMUNU İYİ GÖRMÜYORUM’
Beklenen büyük İstanbul depremi hakkında açıklamalarda bulunan Görür öne
çıkan ifadeleri şu şekilde:
“İstanbul’un durumunu iyi görmüyorum. Kentsel dönüşüm lafı yanlış. Bir
yeri spor kentine dönüştürebilirsiniz. Amacınıza bağlı, deprem odaklı
kenti geliştirmek istiyorsanız tuttuğumuz yol çok doğru değil. Yeni bina
veya güçlendirmeye kentsel dönüşüm deniyor. Bu daha çok müteahhitlik
projesi gibi oluyor. Bu gün Güneydoğu’ya dönün bakın, kanalizasyon içme
suyuna karışmış, hastalıklar ve çevre kirliliği devam ediyor. Hastaneler
ve okullar yok. Sizin eviniz sağlam, yaşayabilecek misiniz? Yapı
stokunu güçlendirmeyi de küçümsememek lazım ama bir kenti dirençli
yapmanın amacı kentin minimum hasar alması ve deprem sonrası yaşamın
devam etmesi demektir. Bizde ise hemen müteahhitlik projesi olarak
görülüyor. En çok Bağdat Caddesi dönüştürüldü. Halkın buna rantsal
dönüşüm demesi bence de doğru bir teşhis, o kentin bileşenlerini deprem
gelmeden çalışıp, deprem gelmeden zafiyetleri gidermek ile mümkündür. Bu
bileşenleri deprem gelmeden inceler ve deprem dirençli hale
getirirseniz size minimum zarar ya gelir ya da gelmez.”
‘İSTANBUL DEPREME HAZIR DEĞİL’
“6 Şubat depremlerini öğrendiğim zaman 5 saat evden çıkamadım. Ağladım,
göz göre öldüler. Bir yerel yönetim ile hükümet ancak birlikte olur ve
halkı içine alırsa kenti hazırlayabilirler. Bir kenti depreme hazırlamak
için hükümeti de yerel yönetimi de halkı da kol kola çalışacak.
Seferberlik havası olacak. Bu olmadı. İstanbul depreme hazır değil.
Halkın el koyması lazım, mülkün sahibi halktır. Her şeyin sahibidir.
Başkası sahip olursa olmaz, faşizm olur. Halkımız hangi partiyi
istiyorsa oyunu ona versin. Oy vereceğin partiye ciddi depreme hazırlık,
plan ve program beklediğini belirtmelidir. Daha önce de
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gördük. Her gün anket yapılıyor. Ona göre
çözüm paketleri sunuluyor.”