CHP'den 'ortak bildiri' eleştirilerine yanıt
"Hiç kimse AKP'nin kirli siyasetine, yanlışlarına, 21 yıldır ülkeyi getirdiği noktaya ortak imza atmak zorunda değil..."
CHP'den 'ortak bildiri' eleştirilerine yanıt
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır,
TBMM'de, "CHP grubu tekil olarak 85 milyonun acısını, endişesini dile
getirecek bir bildiriyi üç grup başkanvekili ve Genel Başkanımızın
imzasıyla kamuoyuyla paylaştı.
AKP bu ülkede iktidar olduğunda bölücü
terör örgütünün başındaki o yaratık cezaevindeydi. 99-2000-2001-2002
toplam 20 şehit vermişiz. 21 yılda binlerce evladımız şehit olmuş.
Ülkeyi terör yuvası haline getiren, sınır güvenliğini ortadan kaldıran
bu partinin eylemleriyle artık Meclis'te ortak imzayla kamuoyunun
karşısına çıkmak istemiyoruz.
CHP bireysel olarak tekil açıklamasını
yapmıştır, tepkisini ve önerilerini ortaya koymuştur. CHP ne DEM ne AKP
ne de bir başka parti bu hassas konuda iradesini ortaklaştırmak zorunda
değil. Hiç kimse AKP'nin kirli siyasetine, yanlışlarına, 21 yıldır
ülkeyi getirdiği noktaya ortak imza atmak zorunda değil" dedi.
Şehitlerin ve terörün seçim malzemesi olmayacak kadar önemli ve mühim
bir konu olduğunu söyleyen Başarır, "Hiç kimse bu ülkedeki şehitleri,
terör meselesini seçimler yaklaşırken bir algı operasyonu haline
getirmesin" diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP'nin, TBMM'de Kuzey Irak’ta
Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde şehit olan 12 asker için diğer siyasi
partilerden ayrı olarak bir bildiri yayınlamasına bugün TBMM'de yaptığı
basın toplantısıyla açıklık getirdi. Başarır, şunları söyledi:
"ÜLKEYİ TERÖR YUVASI HALİNE GETİREN BU PARTİNİN EYLEMLERİYLE ARTIK
MECLİS'TE ORTAK İMZAYLA KAMUOYUNUN KARŞISINA ÇIKMAK İSTEMİYORUZ"
"Dün CHP grubu olarak PKK terör örgütünü ve benzerlerini lanetleyen bir
bildiri yayınladık. İçimiz acıyor, üzgünüz, endişeliyiz. AKP grubu ortak
bir bildiri yayınlamak istedi. Şunu söylemek isterim CHP grubu tekil
olarak 85 milyonun acısını, endişesini dile getirecek bir bildiriyi üç
grup başkanvekili ve Genel Başkanımızın imzasıyla kamuoyuyla paylaştı.
AKP bu ülkede iktidar olduğunda bir; bölücü terör örgütünün başındaki o
yaratık cezaevindeydi. 1999-2000-2001-2002 toplam 20 şehit vermişiz. 21
yılda binlerce evladımız şehit olmuş. Ülkeyi terör yuvası haline
getiren, sınır güvenliğini ortadan kaldıran bu partinin eylemleriyle
artık Meclis'te ortak imzayla kamuoyunun karşısına çıkmak istemiyoruz.
İdlib'te 36 evladımız şehit oldu. CHP, İYİ Parti, MHP ve AKP ortak bir
bildiri yayınladık. Meclis olarak üzüntümüzü dile getirdik. Üzülerek
söylüyorum ki bu ülkenin Cumhurbaşkanı terörle mücadele konusunda, bu
olayın failleri konusunda her yetkiyi almasına rağmen, desteği almasına
rağmen soluğu Putin'in kapısında aldı ve bekletilerek bu ülkeyi,
yurttaşları büyük bir üzüntüye boğdu. Aynı şeyler Gar operasyonu, nasıl
bir duruş sergiledi? Biz her seçim yaklaşırken aynı olayları, aynı
hikayeleri AKP grubundan duymaktan bıktık ve sıkıldık. Terörü
lanetliyoruz. Mehmetçik'in tırnağını bile dünyalara değişmeyiz. Ama 21
yılda ülkeyi bu hale getirenler, askerimiz şehit edilirken Rusya'da
faillerinin kapısında bekleyenler artık ortak imza konusunda bizden
hiçbir şey beklemesin.
"BUGÜN NÖBETÇİ OLARAK BU MECLİS'TE OLAN BAKAN BAŞSAĞLIĞI DİLEYEMEDİ"
Ülke nereden, nereye geldi. Çok fazla bir şey istemedik. 'Neden milli
yas ilan edilmiyor' dedik. Çünkü aynı saatlerde TRT'de müzik programı
vardı. Suudi kralı öldüğü zaman milli yas ilan edenler 12 evladımız
şehit olmuş niye bu iradeyi ortaya koyamıyor. Milli Savunma Bakanı gelip
bir zahmet Meclis'e bilgi versin. Endişeliyiz, daha fazla kaybımız var
mı, nasıl bu yaratıklar bu üsse sızabiliyor, nasıl 12 tane askerimizi
şehit edebiliyor bunu duymak istiyoruz, bunu açıklamasını istiyoruz.
Bugün sabah 11.05 Meclis açıldı bir talepte bulundum. İçtüzük madde 59
gündem dışı konuşma; 'Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve
bakanlar olağanüstü acele hallerde gündem dışı söz isterlerse başkan bu
isteği yerine getirir.' Milli Savunma Bakanı dün gece gelebilirdi,
gelmedi.
Meclis Başkanı Bekir Bozdağ, şu anda Meclis'te olan Bakan Mehmet
Şimşek'e döndü, 'Bir sözünüz var mı?' dedi. 'Yok' dedi. Bugün nöbetçi
olarak bu Meclis'te olan bakan başsağlığı dileyemedi. Kendisi bilgi alıp
bakandan, bilgi verebilirdi. 10 dakika konuşabilirdi, biz sorular
sorabilirdik. Ama maalesef ki Meclis bu tür iletişimlere kapalı. Dün
kamuoyuna üzüntülerimizi, endişelerimizi açıklayan bildirimizi
yayınladık, 4 partinin imzasından fazlası var. Artık algılarla bu olayın
üzerine gidemeyiz. Şehitlerimiz ve terör seçim malzemesi olmayacak
kadar önemli ve mühim bir konudur. Hiç kimse bu ülkedeki şehitleri,
terör meselesini seçimler yaklaşırken bir algı operasyonu haline
getirmesin. 14 Mayıs'ta gördük bizim paramızla, İletişim Başkanlığı'nın
parasıyla Karayılan denen alçağın görüntüleriyle sahte videolar yapıldı.
Biz bunu istemiyoruz, biz meselenin özünü ve gerçeğini parlamentoda
konuşmak ve çözüm bulmak istiyoruz.
"HİÇ KİMSE AKP'NİN KİRLİ SİYASETİNE, YANLIŞLARINA, 21 YILDIR ÜLKEYİ
GETİRDİĞİ NOKTAYA ORTAK İMZA ATMAK ZORUNDA DEĞİL"
Her seçim yaklaşırken aynı hikayeleri bu ülkede görmek istemiyoruz.
Şehitlerimiz 85 milyon ve bizim için kıymetlidir. Mersin'de ben canımı
şehit olarak vermişim, gelmişsiniz burada kimi suçluyorsunuz siz? Bir
bakandan bilgi almak istemek çok mu bu Meclis'te? Kapalı oturum yapalım
dedik. 12 şehit vermişiz bütçenin maddelerini görüşüyoruz. CHP bireysel
olarak tekil açıklamasını yapmıştır, tepkisini ve önerilerini ortaya
koymuştur. CHP ne DEM ne AKP ne de bir başka parti bu hassas konuda
iradesini ortaklaştırmak zorunda değil. Hiç kimse AKP'nin kirli
siyasetine, yanlışlarına, 21 yıldır ülkeyi getirdiği noktaya ortak imza
atmak zorunda değil. Bu vatan bu bayrak bu şehitler hepimizin. O yüzden
ülkeme, yurttaşlarımıza sesleniyoruz; üzüntülüyüz, acılıyız, sinirliyiz,
endişeliyiz. Bu sorunun çözüm noktası da Meclis'tir. Bakan da gelip
burada bilgi vermelidir, kapalı oturumda da konuşmalıyız."
"BİR ŞEHİT İÇİN BIRAKIN MAKAMI BIRAKIN O CUMHURBAŞKANLIĞI KOLTUĞUNU
DÜNYAYI YIKARIZ"
Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan
Başarır, şunları söyledi:
"CHP, belki de tarihimizdeki en alçak saldırılardan biri olan 36
askerimiz şehit olduktan sonra İdlib'te bu iradeyi ortaya koydu. Gidip
Putin'e hesap sorması için koydu, kapısında 10 dk 20 dk beklemesi için
değil. Eğer açıklamamızda bir yanlışlık görüyorsanız, eksiklik
görüyorsanız ki fazlası var. Benim dün teklifim her parti çıksın basına
açıklamasını, endişelerini, 85 milyona başsağlığını açıklasındı. Hiçbir
partiyle de bu konuda ortaklaşmadık. O sebeple alınan karar doğrudur.
Bundan sonra bu iktidara kerpiç evlerden, sıvasız evlerden, damsız
evlerden giden şehitlerin tabii ki hesabını soracağız. O evi
yaptıracaklarmış, şimdi mi aklınıza geldi?
Benim ailemde de şu anda Güney Doğu'da görev yapan 2 askerimiz var.
Bakın evlerine maalesef ki üzülerek söylüyorum Türkiye'nin hiçbir
yerinden şehit cenazesi gelmesin. Ama hep neden damsız, sıvasız, kerpiç
evlerden geliyor? Birileri bunun üzerinden siyaset yapıyor. Birileri
onun katillerinin videosunu paylaşacak kadar seçimlerde alçaklaşıyor.
Tüm bildirilere bugüne kadar destek oldu. Ne oldu bunun karşılığında,
bir seçim kazanmak adına bu ülkenin vergisiyle, parasıyla, Karayılan'ın
sahte videolarını paylaştı bu ülkenin Cumhurbaşkanı. İşte benim içimi
acıtan budur. Bir şehit için bırakın makamı bırakın o Cumhurbaşkanlığı
koltuğunu dünyayı yıkarız. Biz CHP grubu olarak artık bireysel
açıklamamızı yapacağız ve AKP grubuyla asla ortak imza atmayacağız."
"MSB VE İÇİŞLERİ BAKANLIĞI BU İLLETİN ADINI RESMİ AÇIKLAMALARDA
YAZMIYOR, BİZDE YAZMIYORUZ"
Başarır, 'Meclis bildirisinin içeriğine dair bir şerhiniz var mı?'
sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Asla, ne olabilir? Bizim bildirimizle onların bildirisi arasında bir
fark görüyor musunuz? Bir kez daha söylüyorum PKK terör örgütü haindir,
yaptıkları alçaklıktır. Ama gerek Milli Savunma Bakanlığımız gerek
İçişleri Bakanlığımız bu illetin adını resmi açıklamalarında yazmıyor,
bizde yazmıyoruz. Ama her yerde de söylüyoruz, söyleriz çünkü bizim
üçüncü genel başkanımız bu terör örgütünün başındaki adamı bu ülkeye
getirmiştir, cezaevine atmıştır. Onla görüşmek, iş çevirmekte Recep
Tayyip Erdoğan'a düşmüştür. Fark bu işte bu yüzden imza atmıyoruz. Artık
yeter. Her seçime giderken aynı hikayeyi duymaktan bıktık. Bırakın
bunu, şehit meselesi, terör meselesi ortak sorunumuz diyorsanız seçim
malzemesi yapmayacaksınız, geleceksiniz hep beraber bu sorunu burada
çözeceğiz."