' Hangi kuruma bakarsak bakalım kayyım rejimi ile karşı karşıya kalıyoruz'
HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, bugün partisinin grup toplantısında konuştu....
HEDEP yerel seçim hedefini açıkladı:
"Bizim olanı geri alacağız"
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay
Hatimoğulları, TBMM grup toplantısında; "Biz her yerde kazanmak üzere
yola çıkıyoruz. Bölge belediyeleri için ellerini ovuşturanlar bilsin ki
onlara oradan ekmek çıkmaz. Halklarımız partimizin etrafını öyle bir
sarıp sarmalayacak ki halkımızla beraber bizler kayyımlara karşı koruma
kalkanı oluşturacağız...
İl, ilçe örgütlerimizle bizler tam takım
sahadayız. Batı'da da sahadayız, çalışmalarımızı başlatmış durumdayız.
Bizler kazanmak için yola çıktık. Gaspçılar, kayyımcılar, darbeciler
halk düşmanları siz kaybedeceksiniz. 31 Mart yerel seçimlerinde halka
karşı örülen bütün duvarları halkımızla birlikte paramparça edeceğiz.
AKP, MHP kayyımlarını kendi çukurlarına göndereceğiz. Bizim olanı geri
alacağız” dedi.
HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, bugün partisinin grup
toplantısında konuştu. Hatimoğlulları, konuşmasına 4 Aralık Madenciler
Gününü kutlayarak başladı. Hatimoğulları İsrail’in Filistin’ne yönelik
saldırılarına da değinerek şunları söyledi:
LAHEY'DE YARGILANACAK O KADAR İNSAN VAR Kİ BUNLARDAN BİRİSİ DE
ERDOĞAN'DIR"
"
Bu savaşı durdurmalıyız, ateşkes derhal ilan edilmelidir diyoruz. Ama
bu konuda asıl yaptırım gücüne sahip olanlar ne yazık ki hamaset
siyasetini bir türlü bırakmayıp sadece timsah gözyaşı dökmeye devam
ediyorlar. Bütün dünya bu savaşa, mazlum Filistin halkının katledilişine
sadece izleyici kalmış durumda. Konuşan da boş konuşuyor. Erdoğan,
'Netanyahu tarihe şimdiden Gazze kasabı olarak geçti, Lahey'de
yargılanmalı' diyor. Ama Rojava'da insanlık, savaş suçu işleyen
iktidarın mimarı olduğunu kendisi unutuyor. Rojava'da katledilen Kürt
halkının, küçücük bebeklerin nasıl katledildiğini ve burada kendi payını
unutuyor. Lahey'de yargılanacak o kadar insan var ki bunlardan birisi
de Erdoğan'dır.
"GELİN HEP BİRLİKTE ORTA DOĞU'DA BARIŞ AĞACINI HER BERABER DİKELİM"
Bugün Türkiye'nin İsrail'le olan askeri ve ticari anlaşmalarından
herhangi birinden vazgeçtiğine tanık olduk mu, hayır. Sadece Nescafe ve
Cola ile alıp veremediği var, onları da bir politik tavır olarak bizlere
satıyor. Bunlar gazel okuyor, geçen hafta partimiz bir grup önergesi
verdi, Filistin sorununu gündeme alalım, Parlamento’da komisyon kuralım
diye önerdiler, bu teklifimiz AKP'nin ve MHP'nin oylarıyla reddedildi.
Buradan kendilerine soruyoruz; siz neyden kaçıyorsunuz? Bu da sizin
samimi olmadığınızı, Filistin halkının yanında olmadığınızı, hamaset
siyaseti yürüttüğünüzü bizlere bir kere daha göstermektedir. Bizler
çağrımızı yineliyoruz, parlamento başta olmak üzere bütün demokrasi
güçleri ve siyasi öznelerle beraber diyoruz ki gelin mazlum Filistin
halkı başta olmak üzere bölgedeki Kürt sorunu dahil olmak üzere bu
sorunların çözümü için hep birlikte elimizi taşın altına koyalım. Gelin
hep birlikte Orta Doğu'da barış ağacını her beraber dikelim.
"ERDOĞAN, KENDİ SERMAYESİNE PEŞKEŞ ÇEKMEK ÜZERE DEPREMZEDENİN KANI
ÜZERİNDEN PARA KAZANMAYI DA HELAL GÖREN BİR YAKLAŞIM İÇİNDE"
Bu, Parlamento’da çıkan kanunlardan birisiydi, rezerv alan ilanı. İlk
olarak pilot bölge hektarlık alan rezerv alan olarak ilan edildi, bu
yaklaşık bin insanın yaşam alanına denk geliyor. Depremzede depremde
yaşadığı şokun ikincisini bu haberle yaşadı. Yaşadığımız deprem
evlerimizi başımıza yıktı ama bu haber bir kere daha oradaki halkın
başına çadırlarını, konteynerlerini yıktı. Bu uygulama tam anlamıyla
toprağa da kayyım atama uygulamasıdır. İlla rezerv alan ilan etmek
istiyorsan Erdoğan, önce Sarayı rezerv alan ilan et. Antakya'nın bir
deney tahtası olarak kullanılacağını hepimiz biliyoruz. Başta İstanbul
olmak üzere Maraş, Adıyaman, Malatya, bu rezerv alan ilanıyla iktidarın
yandaşı olan sermayeye bir kere daha peşkeş çekilmek üzere yola
çıktılar. ‘Afet riski var’ diyerek de toplumda meşruiyet oluşturmaya
çalışıyorlar. Erdoğan, kendi sermayesine peşkeş çekmek üzere
depremzedenin kanı üzerinden para kazanmayı da helal gören bir yaklaşım
içinde. Deprem bizim gündemimizden hiçbir zaman çıkmayacak,
depremzedelere buradan bir kez daha sözümüz olsun ki depremi unutmadık,
unutturmayacağız, sonuna kadar da sizlerin yanında olmaya devam
edeceğiz.
"BOYUN EĞDİREMEDİKLERİNE KAYYIM ATAMAYI KENDİLERİNE HAK GÖREN BU
ANLAYIŞI BİR KEZ DAHA KINIYORUM"
Hangi kuruma bakarsak bakalım kayyım rejimi ile karşı karşıya kalıyoruz.
Geçtiğimiz gün sarayın yargısının kararı ile TTB Merkez Konseyi
görevden alındı ve yerine kayım atandı. TTB deyince, her şeyde olduğu
gibi sağlığı da ticarileştiren anlayışa karşı kamucu anlayışı savunan
zihniyet geliyor aklımıza. Kürt gençleri üzerinde kimyasal silah
kullanıldığını biz bu kürsüden de söyledik, bu gerçeği değiştirmek,
kimyasal silahları kullanmak yerine bunu söyleyenleri yargılamak, her
şeyi ayaklar altına alan, ahlaki, hukuki her türlü çöküntüye imza atan
bu iktidarın işi olabilir, başkasının işi olamaz. Boyun
eğdiremediklerine kayyım atamayı kendilerine hak gören bu anlayışı bir
kez daha kınıyorum. Dün olduğu gibi bugün de TTB'nin yanındayız.
"SABRETMEYECEĞİZ, HAYKIRACAĞIZ, AÇIZ, BARINAMIYORUZ DİYE BAĞIRACAĞIZ"
Bankacılardan, futbolculara, Mehmet Ağar'dan Saray'a kadar uzanan çok
büyük bir yolsuzluk trafiği var. Meğer ki biz Susurluk'ta sadece fragman
izlemişiz asıl film şimdi oynuyor. Hepsinin eli halkın cebinde.
Bankalardan çaldıkları her kuruşu değerli halkımız siz ödüyorsunuz biz
ödüyoruz. Asgari ücretli ayın yarısını bile getiremezken bunlar öyle
hırsızlıkların peşinde. AKP Genel Başkanı kalkmış diyor ki asgari ücrete
verilecek bir zamla biz bu işi hallederiz. Buradan Erdoğan'a soruyorum,
sarayda değil halkın içinde yaşıyor olsaydın, Cumhurbaşkanı değil bir
işçi olsaydın asgari ücretle 4 kişilik ailene nasıl bakacağını çık da
Türkiye halklarına anlat bakalım.
Bu sorunun yanıtını ciddi ciddi
istiyoruz. Dün Kasım ayı enflasyon oranları açıklandı; TÜİK verilerine
göre aylık bazda 3.28, yıllık bazda 61.98... TÜİK verileri tabii ki
sarayda açıklanıyor, bilimsel olarak yapılmış araştırmalarla
açıklanmkıyor ki. O yüzden siz TÜİK'ten duyduğunuz her şeyi 2 ile 3 ile
çarpın ki asıl rakama ulaşın. ENAG'ın verilerine göre aylık baz 5.58,
yıllık bazda enflasyonda yüzde 129.27. Bakan Şimşek, ‘sabretmemize
değecek’ dedi. 7 bin 500 lira alan emekli, 11 bin 402 lira alan asgari
ücretli neye, nasıl, ne şekilde ve neden sabretsin? Zam, zulüm dışında
ne geliyor ki sabretsin. Sabretmeyeceğiz, haykıracağız, ‘açız,
barınamıyoruz’ diye bağıracağız. Bağıracağız ki haklarımızı alalım
değerli halklarımız. Hep birlikte mücadele ederek haklarımızı söke söke
alacağız.
"BİZ HER YERDE KAZANMAK ÜZERE YOLA ÇIKIYORUZ, AKP, MHP KAYYIMLARINI
KENDİ ÇUKURLARINA GÖNDERECEĞİZ"
Yerel seçimler için partimize başvurular yoğun bir şekilde devam ediyor.
Adaylarımız en geniş kent uzlaşısıyla seçeceğimizi ifade etmiştik. Her
yerde olduğu gibi erkek egemen anlayışa karşı kadınların, gençlerin ve
engellilerin bir adım öne çıkmasını istiyoruz, başvurularında daha büyük
bir artış bekliyoruz. Bir adım öne çıkın ve lütfen bulunduğunuz her
yerde aday olmak için başvurunuzu yapın. Biz her yerde kazanmak üzere
yola çıkıyoruz. Bölge belediyeleri için ellerini ovuşturanlar bilsin ki
onlara oradan ekmek çıkmaz. Halklarımız partimizin etrafını öyle bir
sarıp sarmalayacak ki halkımızla beraber bizler kayyımlara karşı koruma
kalkanı oluşturacağız.
Çünkü orada bizim hayatlarımız var, bizler orada
doğduk orada yetiştik, o topraklar bizim topraklarımız, kayyımın toprağı
değil. Alın terimiz var bizim o toraklarda alın terimizi kayyımlara
teslim edecek değiliz. İl, ilçe örgütlerimizle bizler tam takım
sahadayız. Batı'da da sahadayız, çalışmalarımızı başlatmış durumdayız.
Elini sıkmadığımız, kapısını çalmadığımız hiç kimse kalmayana dek
sokaktayız. Bizler kazanmak için yola çıktık. Umut bizimle, halkımızın
kararlılığı ve cesareti bizimle. Halkımızla birlikte bizler büyük
kazanacağız. İrade hırsızlarına karşı halkın iradesi kazanacak ve
gerçekten halklarımız büyük bir tarih yazacak bu seçimde. Gaspçılar,
kayyımcılar, darbeciler halk düşmanları siz kaybedeceksiniz. 31 Mart
yerel seçimlerinde halka karşı örülen bütün duvarları halkımızla
birlikte paramparça edeceğiz. AKP, MHP kayyımlarını kendi çukurlarına
göndereceğiz. Bizim olanı geri alacağız."