Özhaseki'den 'Denizler halkındır' projesi!
"Gelen şikayetler üzerine derhal harekete geçtik ve ekiplerimizle beraber çalışmalara başladık. Tüm sahillerimizi adım adım gözden geçiriyor, vatandaşlarımızın denize erişimini engelleyen kaçak yapıları ve işgalleri hızlıca tespit ediyoruz. Vatandaşlarımızın denize erişimini engelleyen tüm unsurları kaldıracağız. Halk plajlarıyla vatandaşlarımız hem günübirlik ihtiyaçlarını rahatça karşılayabiliyor hem de temiz işletmelerle keyifli tatil geçiriyor."
Kıyıları kim işgal ediyor?
Özhaseki'nin görmezden geldiği gerçekse kıyıları işgal eden başlıca yapıların oteller oluşu. Bu otellerin bir bölümünün sahibi de bizzat Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy.
Otel zinciri olan Ersoy'un bakan yapılması yetmezmiş gibi son yıllarda Türkiye'nin en güzel yerlerinin, korunacak alanların işgalinin de önü açıldı. Yağma, milli parkların talanına kadar ulaştı.
Bakan da bu yağmadan nasibini aldı, otellerinin sayısını artırdı. Devletten kendi otellerine yatırım teşviki aldı. Kendi şirketi için bakanlığından arazi tahsisi aldı. Bodrum'da inşa ettirdiği oteli için binlerce ağaç kesilmesine göz yumdu.
Bakanlığa ait arazi üzerine inşa edilen bir oteli satın almasının tepki çekmesi üzerine kendisini "Daha doğal ne olabilir?" diye savundu. Antalya’nın Kemer ilçesi Kiriş Koyu’ndaki lüks otelinde "beyaz kum" görünümü vermek için mermer tozu kullandığını itiraf etti.
Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un otellerindeki lüks ve pahalılık da gündem oldu. Ersoy Otelcilik tarafından Bodrum Göltürkbükü’nde geçtiğimiz günlerde açılan Maxx Royal Bodrum’da 6 gecelik tatilin 8-10 milyon lira arasında ücretlendirildiği ortaya çıkmıştı.
Plajlar AKP'lilerin yönettiği vakfa teslim edilecek
Hürriyet'in haberine göre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'nin duyurduğu "Denizler Halkındır" projesinin ikinci aşamasındaysa "100 yeni halk plajı" yapılması planlanıyor.
Habere göre plajları, Muğla’ya Hizmet Vakfı ve Türkiye Çevre Koruma Vakfı ortaklığıyla kurulan MUÇEV işletecek. Plajlar için ihale açılmayacağını, yapımının alt yükleniciye verilmeyeceğini öne süren yetkililer, "Kendi personelimizle işletme kararı aldık. Yat ve tekneler için kuracağımız mapa şamandıra sisteminden elde edilecek gelirin bir bölümünü, yeni plajların açılmasında kullanabiliriz" diyor.
Peki MUÇEV'i nereden hatırlıyoruz?
Muğla Turizm Çevre Vakfı Turizm ve Ticaret A.Ş.'ye (MUÇEV) ülkenin birçok noktasındaki sahil, plaj ve hatta ormanlık alanlar ihalesiz olarak veriliyor.
MUÇEV Turizm Ticaret Anonim Şirketi, en son kendi bünyesinde bulunan koylardaki işletmeleri kiralaması haberleriyle gündeme gelmişti. Muğla’daki koyların üçüncü kişi ve şirketlere verileceği duyurulmuştu. Fethiye Belediyesi, MUÇEV’in üç koydaki yapı ruhsatlarını iptal etmişti.
MUÇEV aleyhine açılmış çok sayıda dava ve soruşturma da mevcut. Özellikle Muğla Çevre Platformu bu alanda karşı şikayetlerde bulunuyor.
Danıştay da daha önce MUÇEV’in kıyı ve koylardaki kiralamalarına "dur" demiş, ilgili yönetmelikteki maddeler hakkında "yürütmeyi durdurma kararı" vermişti. Fakat bu karar da şirketi durdurmadı, kiralamalar devam etti.
Bakanlığın bu yeni adımıyla beraber kıyıların ranta açılması ihtimali de yeniden tartışma konusu oldu.
Şirkette çok sayıda AKP’li isim var
Öte yandan şirketin yönetim kurulunda da çok sayıda AKP’li isim yer alıyor.
AKP Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı ve Eski Kayseri Milletvekili İsmail Tamer onlardan biri. Muğla Ula Kaymakamı Rıdvan Doğan, Vali Yardımcısı Ayhan Yazgan ve bakanlık yetkilileri de şirketin yönetim kurulunda. Eski Cumhurbaşkanı Danışmanı Esengül Civelek ve AKP Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Mahmut Kaçar da şirketin eski yöneticilerinden.
Şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığı’na da AKP’den 24 ve 26'ncı dönemlerde Şanlıurfa’dan milletvekili seçilen Mahmut Kaçar atanmıştı.
