Sermayeye bir de yargı desteği!
Reşit Kibar’ın öldürülmesinin ardından önceki gece protestolar nedeniyle SOL Parti Hopa İlçe Örgütü üyesi Mutlu Akyüz ile Yıllar Kibar tutuklandı. Protestolar nedeniyle tutuklu sayısı 3’e çıkarken yapılan değerlendirmelerde ‘‘İktidar, sermayeyi korumak ve halkı sindirmek için yargının sopasını kullanıyor’’ denildi...
Kibar’ın katledilmesini protesto edenler
tutuklandı: Sermayeye bir de yargı desteği
Sermaye grupları ile kol kola yürüyen iktidar, yağma ve talan politikalarına devam ederken bu politikalara karşı direnen kesimlere de yargının sopasını göstermeyi sürdürüyor. Sermaye güçlerini korumaya çalışan iktidar halkı da sindirmek istiyor.
Artvin Hopa’da yaşam alanlarını savunurken öldürülen Reşit Kibar’ın ardından yapılan eylemlerde gözaltına alınan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan SOL Parti Hopa İlçe Örgütü üyesi Mutlu Akyüz ile Yıllar Kibar önceki gece tutuklanarak Artvin Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.
Kibar’ın öldürülmesinin ardından ruhsatlı silahın sahibi Fikret Merttürk serbest bırakılırken cinayeti protesto edenlerin tutuklanmasına yönelik tepkiler yükseldi.
Daha önce de Kibar’ın öldürülmesini protesto ettiği için tutuklanan Dursun Ali Koyuncu’nun ardından iki kişi hakkında çıkan bu tutuklama kararı ise ‘halkı susturmaya çalışıyorlar’ değerlendirmelerine yol açtı. Yaşanan tutuklamaların ardından BirGün’e konuşan Avukat Haktan Özkan, Kibar’ın öldürülmesini protesto eden Mutlu Akyüz ile Yıllar Kibar’ın daha önce gözaltına alındığını hatırlattı. “İlk gözaltı sürecinde savcının tutuklama istemine karşı arkadaşlarımız adli kontrolle serbest bırakılmışlardı” diyen Özkan şöyle konuştu: “Savcının bu duruma itirazı sonrası ise mahkeme tutukluluğu onaylamış. Gerekli itirazları tabii ki yaptık ancak alınan tutuklama kararı hukuka aykırı. Zaten üst sınırı 3-4 yıl olan bir suçlama ile tutuklanan arkadaşlarımız, yatarı olmayan bir suçtan dolayı içerideler. Önce Dursun’u sonra Yıllar ve Mutlu’yu tutuklamaları sindirme, baskı politikalarını uygulamaktan başka bir şey değildir. Köylüyü susturmaya çalışıyor, bunu yaparken de hukuku tekrar tekrar ortadan kaldırıyorlar.”
TETİKÇİLERLE İŞ ÇÖZÜYOR YARGIYLA SUSTURUYORLAR
SOL Parti Hopa İlçe Başkanı Tanju Gümüşkaya ise “Bize sıkılan kurşunun ardından cinayete yardım yataklık yapan kimse tutuklu değil ama bizler gözaltına alınıyor, tutuklanıyoruz. Çok açık ki bu kararlar iktidarın bastırma sindirme politikalarının devamıdır" dedi.
Gümüşkaya şöyle konuştu: “Tıpkı Dursun Ali’nin tutuklanmasında olduğu gibi sanki kriminal bir olaymışçasına, terör örgütü üyeleri benzetmeleri ve bir tabur askerle akşam vakti arkadaşlarımız tutuklanıyor. Faaliyetlerinin sürdüren şirket Yapı-Soy’un bürokrasiyle, devletle, hatta ana muhalefetle dahi ilişkisini de gördük. Halkın direnişi karşısında çaresiz kalanlar ise tetikçilerle işlerini hallediyor. Yargısıyla susturmaya çalışıyor.’’
YAŞAM NÖBETİNE BAŞLIYORUZ
‘‘Ancak biz Metin Lokumcu’dan Reşit Kibar’a kadar bizlere nasıl saldırabileceklerini çok iyi biliyoruz. Kamu vicdanını dahi hiçe sayanlar da şunu unutmasın; biz bu politikalara, hukuksuzluklara karşı sinmedik, sinmeyiz. Bugün Cankurtaran’da Kibar’ın öldüğü yerde yaşam nöbetimizi başlatacağız. Rantçılara, talancılara, sermayeyi kollayanlara karşı mücadeleden vazgeçmeyecek, arkadaşlarımızı da alacağız.”
DEVLET-SERMAYE-ÇETE KONSENSÜSÜ DEVREDE
Konu ile ilgili konuşan SOL Parti Parti Meclis’i (PM) Üyesi Sercan Dede ise Muhammed Ustabaş haricinde azmettiricelerin hiçbirinin tutuklanmadığına dikkat çekti. Devlet sermaye ve çete konsensüsünün devrede olduğunu belirten Dede şu ifadelere yer verdi:
“Hepimiz öfkeliyiz çünkü bu olayın münferit bir saldırı değil planlı, organize bir cinayet olduğunu biliyoruz. Cankurtaran Halkı, Çifteköprü kooperatifi bu tehditlere yönelik onlarca kez dilekçe verdi ama resmi kurumlar hareket etmedi. Reşit Kibar sonrası oluşan halk tepkisini dindirmek ve olayın üstünü kapatmak için de sürecin aktif unsurlarından, o gün sıkılan kurşunların hedefinde olan Dursun Ali Koyuncu arkadaşımızı apar topar tutukladılar. Günlerdir söyleniyor bu projenin arkasında olan şirket yetkilileri azmettiricilerdir ve yargılanmaları gerekir. Şimdi de “Reşit’in Hesabı Sorulacak” diyenler ve orman kıyımı yapan kereste atölyelerinin faaliyeti durmalıdır talebinde bulunan Mutlu Akyüz ve Yıllar Kibar arkadaşlarımızı tutukladılar.’’
METİNLERİN, REŞİTLERİN YOLUNDA İLERLEYECEĞİZ
“Metin Hoca’nın Hopa’da katledilmesinden sonra yapılan cadı avına benzer bir şekilde şimdi de Reşit’in davasına sahip çıkanlar cezalandırılıyor. Azmettiriciler dışarda, kara para aklayanlar dışarda, yaşam savunucuları içerde. Bu Türkiye’nin ne yazık ki AKP’li yıllarda alışagelmiş fotoğrafıdır. Onların yarattığı düzene razı olmayanlar da tüm bu baskılamaya karşı Reşitlerin, Metinlerin yolunda ilerlemeye kararlı. Gördükleri her yeri, bütün yaşam alanlarımızı madencilere, şirketlere, yağmaya açan bu gidişata karşı artık en kararlı bir şekilde dur diyeceğiz. ‘O gün orada bir ağaç kesilirse benim selam okunur’ diyen Reşit Kibar’ın bayrağı bütün yaşam savunucularının elinde yükselmeye devam edecektir.”
FARUK ÇELİK DE OLAYIN İÇERİSİNDEDİR
Öte yandan Kibar’ın katledilmesiyle ilgili AKP Artvin Milletvekili Faruk Çelik hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Halkevleri tarafından Borçka Adliyesi’ne verilen suç duyurusu hakkında yapılan açıklamada, ‘‘Faruk Çelik’te bu olayın içerisindedir. Doğasını, ormanını, vadisini, yaylasını savunan köylüler suçlu değil. Asıl suçlu siyasi iktidar ile onların rant ve talan politikalarını sürdüren maden şirketleridir. Bütün sorumluluklarının açığa çıkarılması için Faruk Çelik hakkında suç duyurusunda bulunduk. Sürecin takipçisi olacağız’’ denildi.
Birgün