29 Ekim, sıradan bir bayram değil...
Şimdi Cumhuriyeti ayağa kaldırma zamanı
Murat AĞIRELBugün Cumhuriyetimizin 101. yılını kutluyoruz. Bakın bu 29 Ekim, sıradan bir bayram değil; Cumhuriyetin değerlerine daha sıkı sarılmamız gereken bir dönemin başlangıcı.
101 yıl önce, yokluklar içindeki bir milletin işgalcilere karşı verdiği Kurtuluş Savaşı’nın ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bağımsızlık, egemenlik ve milletin birliği üzerine inşa edildi. Ancak bugün, Cumhuriyetin ruhuna ters düşen açıklamalarla karşı karşıya kalıyoruz ve milletimizin bu tür söylemlere haklı bir tepki göstermesi gerekiyor.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, müebbet hapis cezasına çarptırılan ve 40 bin vatandaşımızın ölümünden sorumlu olan terör örgütü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan’ın TBMM’de konuşması ve serbest kalması için kanun çıkarılmasını savunan açıklamaları, toplumda büyük bir öfke yarattı. Henüz bu sözler tartışılırken Cumhuriyetin kurucu partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı Özgür Özel’in “El yükseltiyorum, Kürtlere devlet verelim” şeklindeki ifadeleri de bu tepkiyi daha da artırdı. Sarkazm, kinaye her neyse yapılan bu açıklamalar, Kurtuluş Savaşı’nda omuz omuza vererek bağımsızlığını kazanan milletimizin birliğine ve Cumhuriyetin temel ilkelerine aykırıdır.
Bir kere Türkiye Cumhuriyeti sizin öyle istediğiniz yere istediğiniz şekilde “vereceğiniz” bir ülke değildir.
Cumhuriyet; bağımsız bir ülkenin halkının, her türlü ayrışmayı bir kenara bırakıp birlikte yaşama iradesinin adıdır. Cumhuriyet, kimseye ayrıcalık tanımadan, herkesin ortak bir çatı altında, eşit ve özgür bir şekilde yaşamasını hedefleyen bir yönetim biçimidir. Bugün, milletimizin birliği ve egemenliği üzerinden yürütülen bu tür söylemler, toplumu bölmekte; bağımsızlık ve egemenlik duygusunu sarsmaktadır.
Ancak unutulmamalıdır ki bu millet geçmişte nice zorluklara karşı durdu, bağımsızlığı için bedel ödemekten çekinmedi. Bugün de Cumhuriyeti koruma, ona sahip çıkma görevini her birimiz üstlenmeliyiz. Cumhuriyet; bir bayrak, bir marş, bir kutlamadan çok daha fazlasıdır. O, bizim bağımsızlık sevdamızın, birlik idealimizin ve adalet arayışımızın simgesidir. Özgürlüğümüzün teminatı olan Cumhuriyet, kimsenin kendi çıkarları uğruna sarsamayacağı kadar sağlam temellere sahiptir.
Çok açık ve net söylüyorum. Milletimiz, bu değerleri çiğneyenlere karşı sessiz kalmayacaktır.
Cumhuriyetin 101. yılında, milletçe Cumhuriyetimize sahip çıkmak, bu tür söylemlerle toplumu bölmeye çalışanlara en güçlü tepkiyi göstermek hepimizin görevidir. Bu bayram günü, geçmişten aldığımız bağımsızlık ruhuyla geleceğe güçlü adımlarla yürüyeceğimize bir kez daha söz veriyoruz.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği bu Cumhuriyet, halkın iradesinin ve birliğinin koruyucusu olarak ebediyen var olacaktır. Onu; ne teröristlere ne tarikatlara ne simsarlara ne de uyuşturucu baronlarına bırakmayacağız.
Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun. Birlikte, bağımsız ve güçlü bir Türkiye için daima Cumhuriyetin değerlerine sarılacağız. Cumhuriyet, bizim varoluş irademizdir ve ona göz dikenlere karşı her daim uyanık olacağız.