Derhal Türkiye'den İsrail'e giden Azeri petrolünü kesin!..

AKP'li TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail saldırganlığının nihai hedefinin Türkiye olduğunu söyledi. Madem öyle, o zaman Anadolu topraklarından geçerek İsrail'e giden Azeri petrolünü kesin.

Madem İsrail'in hedefi Türkiye, derhal
Türkiye'den İsrail'e giden Azeri petrolünü kesin!

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları 7 Ekim 2023'ten beri devam ederken, Orta Doğu'daki saldırganlığını hızlandıran İsrail ordusu Gazze'nin yanı sıra Lübnan, Suriye ve Yemen'e de saldırılar gerçekleştiriyor.

soL'dan Yalçın Cuğ'un haberinde, AKP’li Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş ise “İsrail saldırganlığının nihai hedefi Türkiye” açıklamasında bulunuyor ve bunu bilmek için saf olmamanın yeterli olacağını söylüyor.

Bu açıklamaların bir yönü, AKP'nin ikiyüzlülüğünü gizlemek. 7 Ekim'den sonra aylarca, tepkilere boyun eğene kadar İsrail'le ticareti sürdürenler, Hizbullah'ın canını ortaya koyan mücadelesi karşısında meşruiyetlerini sağlamak için konuyu Türkiye'ye çekmeye çalışıyor.

Ama, madem Türkiye'nin yasama organının başındaki isim, her yerde savaş çıkaran İsrail'in hedefinde Türkiye'nin olduğunu söylüyor...

Acilen yapılması gereken şey belli: TBMM toplanmalı, Anadolu topraklarından geçerek İsrail’in ölüm araçlarının depolarına giren Azeri petrolünü kesmeli.

'İsrail'in nihai hedeflerinden birisinin Türkiye olduğu aşikar'

AKP’li TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, dün Meclis Tören Salonu'nda düzenlenen 28. Dönem 1. ve 2. Yasama Yılı Değerlendirme Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş’un gündemlerinden biri de İsrail’in Ortadoğu’daki saldırganlığı oldu.

“İsrail'in bu saldırgan politikasının iyi anlaşılması lazım" diyen Kurtulmuş, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın İsrail saldırısında öldürülmesinin ardından ABD’nin aldığı tutumu eleştirerek “Neredeyse 'Teşvik ediyoruz, onaylıyoruz' manasına gelen sözler söylüyorlar” dedi.

Kurtulmuş, konuşmasına, “İsrail, hazır bölge ülkelerini bu kadar dağılmış vaziyette bulmuşken, kendi içlerinde problemleri çözemez inisiyatifsiz bir hale gelmişken ve ABD ile Batı bu coğrafyaya fiziki varlığıyla abanmışken 'Ben de son adımı atayım yani Nil'den Fırat'a kadar büyük İsrail'i kurayım' diyor” ifadeleriyle devam etti.

İsrail’in derdinin Filistin olmadığını söyleyen Kurtuluş, nihai hedefin “vadedilmiş topraklar” içerisinde yer alan Türkiye olduğunu savundu:

"Gazze meselesinin ilk gününden itibaren söylediğimiz şudur; sanılmasın ki İsrail'in derdi Gazze'dir, Filistin'dir. İsrail Gazze'deki katliamları kadar aynı şeyi Batı Şeria'da da yapıyor. Ama İsrail'in hemen Lübnan'a saldırmaya başlaması, ardından Suriye'yi hedef aldığını ortaya koyması, Nil'den Fırat'a kadar vadedilmiş toprakların nihai hedeflerinden birisinin Türkiye olduğu aşikardır. Bunu bilmek için saf olmamak yeterlidir."

Düne kadar saftınız da gözünüz yeni mi açıldı?

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, “İsrail saldırganlığının nihai hedefi Türkiye” açıklamasında bulunuyor ve bunu bilmek için saf olmamanın yeterli olacağını söylüyor.

Bizlere de “Peki, sizin iktidarınız düne kadar saftı da bugün mü gözü açıldı” sorusunu sormak düşüyor.

7 Ekim 2023'ten beri saldırı altında olan Filistin'e yönelik destek söylem düzeyinde kalırken, "stratejik ortak" İsrail'le olan ticaret aylarca hız kesmeden devam etti. AKP bir yandan mitinglerle, gıyâbî cenaze namazlarıyla şovu sürdürdü, bir yandan İsrail’le rekor seviyelere ulaşan ticaretle patronların servetlerine servet kattı.

Hatta kamuoyunda Gazze'de soykırıma devam eden İsrail ile "ticareti durdurun" talebi yükselirken, AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci açıkça "katliam ayrı, ticaret ayrı" şeklinde savunma yaptı.

Tepkileri çeşitli yalanlarla inkar eden AKP iktidarı, Gazze'deki can kaybı 33 bini, yaralı sayısı ise 75 bini aştıktan sonra geri adım attı. İsrail'le ticaret önce 9 Nisan'da kısıtlandı, ardından 2 Mayıs'ta tamamen durduruldu. Ancak 2 Mayıs'tan itibaren Filistin'e ihracatın katlanması ve üç aylık artışın yüzde 1275'e ulaşması da dikkat çekti.

Daha birkaç hafta önce ABD’nin İsrail’i korumak üzere bölgeye gönderdiği gemilerden biri olan USS Wasp adlı amfibi hücum gemisi 5 gün boyunca İzmir Limanı'na demirledi. İktidardan da “Gazzeli din kardeşlerimiz” edebiyatı yapan gericilerden de herhangi bir ses çıkmadı.

Madem öyle Azeri petrolünü kesin

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, “İsrail saldırganlığının nihai hedefi Türkiye” açıklamasında bulunuyor ve bunu bilmek için saf olmamanın yeterli olacağını söylüyor.

Bizlere de “Madem İsrail’in hedefinde Türkiye var, Anadolu topraklarından geçerek İsrail’in ölüm araçlarının depolarına giren Azeri petrolünü kesin” demek düşüyor.

2006 yılında faaliyete geçen Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı, Azerbaycan’dan gelen petrolü önce Gürcistan’dan ardından Türkiye’den geçirerek Adana Ceyhan’daki deniz terminaline ulaştırıyor. Petrol buradan dünya pazarına aktarılıyor. 1768 kilometre uzunluğundaki hattın 1066 kilometresi ise Türkiye’den geçiyor.

Hattın ortakları paylarının büyüklüğüne göre sırasıyla BP, SOCAR, MOL, Equinor, Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı, Eni, TotalEnergies, ITOCHU, INPEX, ExxonMobil ve ONGCVidesh.

21 Ekim 2023’den 12 Temmuz 2024’e kadar İsrail'e yapılan 65 petrol ve yakıt sevkiyatını inceleyen Oil Change International isimli oluşumun raporuna göre Azerbaycan yüzde 28 ile İsrail’e ham petrol ihracatında zirvede yer alıyor. Azerbaycan’ı yüzde 22 takip eden Kazakistan da BTC Boru Hattı’nı kullanan ülkeler arasında bulunuyor.

Öte yandan Azerbaycan’ın İsrail'e sadece 2024'ün ilk üç ayında yaklaşık 1 milyon 21 bin 917 ton ham petrol ve ham petrol ürünleri ihraç ettiği biliniyor.

Bu da mı bizim inisiyatifimizde değil?

Petrol akışını kesmeye dair gündem İsrail ile ticareti durdurma kararının ardından gündeme gelmişti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ise “Buradaki petrolün sahibi Türkiye Cumhuriyeti değil ve dolayısıyla bizim buradaki görevimiz bu petrolü sağlıklı bir şekilde yaklaşık bin kilometrenin üzerindeki petrol boru hattıyla Ceyhan'a taşımak ve oradan yüklenmesini temin etmek, gemilerin hangi destinasyonlarına gittiği doğrusu bizim inisiyatifimizde, bizim tasarrufumuzda olan bir konu değil” demişti.

Akışın kesilmemesine gerekçe olarak petrolün Azerbaycan’a ait olması, Türkiye’nin “sadece” lojistik destek sağlaması, kararın alınması halinde piyasanın Türkiye’ye yönelik güvenin sarsılacak olması ve uygulanabilecek yaptırımlar gösteriliyor.

Oysa Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, “İsrail saldırganlığının nihai hedefi Türkiye” açıklamasında bulunuyor ve bunu bilmek için saf olmamanın yeterli olacağını söylüyor.

Bizlere de “Türkiye’den taşınarak İsrail’e giden petrolün, ülkemizin topraklarından geçmemesine yönelik karar almak da mı bizim inisiyatifimizde değil” sorusunu sormak düşüyor.

 

➽ Paylaş:
“AKP zihniyetinin erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormusunuz?..”
Okurlara..