Eski müfettiş yüz milyonlarca liralık yolsuzluğu anlattı

TARİŞ'te yönetim değişikliği sonrası saçılan yolsuzlukta yüz milyonlarca liralık vurgun yapıldığı anlaşıldı. Usulsüzlüğü ortaya çıkaran ancak raporu görmezden gelinen eski müfettiş soL'a konuştu...

TARİŞ'teki vurgun gün yüzüne çıktı: Eski müfettiş yüz milyonlarca liralık yolsuzluğu anlattı

Türkiye'nin en büyük üzüm üretim kooperatiflerinin bulunduğu Manisa'da üreticiler, TARİŞ'in bazı politikalarından şikayetçi olmuş ve zararına satış yapmalarına neden olduklarını dile getirmişti. Üreticilerin tepkileri devam ederken Manisa Alaşehir TARİŞ'te milyonlarca liralık vurgun yapıldığı ortaya çıkmıştı.

Son Mühür'de Ağustos ayında yer verilen haberde TARİŞ Alaşehir'de yürütülen soruşturma neticesinde 86 milyon liralık bir vurgun yapıldığı, muhasebe müdürünün de tutuklandığı aktarılmıştı. Tutuklanan muhasebe müdürü, kendisiyle birlikte yolsuzluğa karışan 6 kişinin daha ismini verirken 3 bin tonluk üzümün de kayıp olduğu iddia edilmişti.

"İmzalar çift imza şeklinde atılıyor. Kurumun ilgili müdürü, muhasebe müdürü ya da muhasebe şefi imzayı atar ve dışarıda da kooperatif müdürü ya da şef imzayı atar. Bu nedenle muhasebe müdürünün tek başına böyle bir iş yapma olasılığı çok düşük" diye ifade edilen yolsuzluk soruşturmasında, yolsuzluğun daha üst kademelere doğru genişleme olasılığı konuşulanlar arasındaydı.

Aralık ayında TARİŞ Üzüm Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Başkanlığına gelen Ferhat Şen'in teftişleri sonucu ortaya çıkan yolsuzluğun bir önceki başkan Ali Rıza Türker döneminde yapıldığı belirtilirken, tutuklanan muhasebecinin emekli olduğu öğrenilmişti.

Ferhat Şen Ağustos ayında yaptığı açıklamada "Yolsuzluk üzüm hesabıyla 3 bin ton kuru üzüme tekabül ediyor. Günümüz üzüm Fiyatıyla çarptığımızda 300 milyon TL ye denk geliyor" demişti.

Yolsuzluk Meclis'e taşınmıştı

Konu geçtiğimiz aylarda Meclis'e de taşınmıştı. DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, Manisa TARİŞ'te yönetimin el değiştirmesiyle birlikte uzun süredir devam eden usulsüzlüklerin ortaya çıkması hakkında Ticaret Bakanı Ömer Bolat'a soru önergesi yöneltti.

Akın, başkanlık görevini 36 yıl sürdüren ve seçimi kaybeden Ali Rıza Türker'e ait dokümanların incelenmesiyle ortaya çıkan yolsuzlukla ilgili "Bakanlığınız tarafından Manisa TARİŞ Üzüm Birliği'nde bugüne kadar herhangi bir denetim yapılmış mıdır? Yapılmışsa bu denetimlerde söz konusu iddiaları içeren herhangi bir bulguya rastlanmış mıdır?" diye sormuştu.

'Yolsuzluğu denetimde tespit etmiştik'

TARİŞ Üzüm Birliği’nde uzun yıllar müfettişlik yapan Türkiye Komünist Partisi Bayraklı İlçe Başkanı Rahmi Rençber, yolsuzluk iddialarıyla ilgili açıklama yaptı.

Rençber yolsuzluğa imza atan ve tutuklanan muhasebe müdürünün yıllar önce kendisi tarafından suçüstü yakalandığını ve kendisinin "derhal işten atılması" yönünde rapor yazdığını söyledi. Muhasebecinin dönemin genel müdürü tarafından korunduğunu belirterek, "üreticilerin çalınan parasının bu kişiden tahsil edilmesi gerektiğini" ifade etti. 

TARİŞ'in kökeni

TARİŞ, kökleri 1910'lu yıllara dek uzanan, başlangıçta incir ve üzüm daha sonra pamuk ve zeytinyağı ürünleri temelinde örgütlenen dört kooperatif birliğinin ortak adı-. Bu dört birliğin her biri ayrı tüzel kişiliğe sahip.

TARİŞ Üzüm Birliği'nin temeli, üzüm fiyatlarındaki düşüşü durdurmak üzere 1931 yılında Alaşehir'de ve daha sonra Manisa, Turgutlu ve Salihli'de kurulan Bağcılar Kooperatifi ile atılıyor.

Bir üretici kooperatifi olarak faaliyetine başlayan Bağcılar Kooperatifi, üzüm piyasasını düzenlemek amacıyla Türkiye İş ve Ziraat Bankası'nın ortaklaşa kurduğu Üzüm Kurumu (TARİŞ Ltd.Şti) ile 1938 yılında birleşerek faaliyetini TARİŞ Üzüm Birliği olarak sürdürmeye devam ediyor.

"TARİŞ" sözcüğü, kuruluş yıllarında birliğe destek olan bankalardan Tarım Bankası (Ziraat Bankası) ile İş Bankası'nın ilk hecelerinden oluşuyor.

TARİŞ Ege Bölgesi'nde 7 ilde, yaklaşık 100 bin üretici ortağın örgütlendiği, 106 kooperatifin bağlı olduğu bir yapı.

'Bu kuruluşların her şeyi kamunun mülkündedir'

Rahmi Rençber olayı şöyle anlattı:

"2010 yılında birliğe ait Sirke Pekmez İşletmesi'nin denetimi sonucunda düzenlediğim soruşturma raporunda, işletmenin muhasebesi ve kasasından sorumlu muhasebecinin işletmeden 70 ton civarı üzüm cibresini kayıt dışı sattığını, bedelini de kendi uhdesinde bıraktığını, konuyla ilgili müfettişliği kandırmaya yönelik sahte tutanaklar düzenlediğini, bu fiilleriyle açıkça işverenin güvenini kötüye kullandığını ve dolayısıyla derhal tazminatsız olarak işten atılması gerektiğini açıkça belirtmiştim.

Fail tarafından da bizzat itiraf edilen bu suçlar karşısında yapılması gereken işleme dair tartışılacak bir konu yoktur. Çünkü bu kooperatif kuruluşların mülkü, eşyası, parası kamu mülkündedir ve bunlara dokunan da yanar, dokunana göz yuman da. Yani bu kurumlardaki hiçbir organın bu suçları işleyenleri affetme yetkisi bulunmamaktadır. Ancak bazı yöneticiler 30-40 yıl boyunca o koltuklarda oturunca kanunu, nizamı unutup bu köklü kurumları kendi çiftlikleri gibi yönetmeye başlıyorlar."

'10 bin üzüm üreticisine sesleniyorum, çalınan para sizlere ait'

2 yıla yakın bir süre raporunun sümen altı edilerek işleme alınmadığını söyleyen Rençber, raporun görüşüldüğü Disiplin Komisyonu toplantısında da söz konusu suçları işleyen kişinin kurumda aynı pozisyonda çalışmaya devam etmesine karar verildiğini aktardı. Eski müfettiş, "Aldıkları bu karara tek satır gerekçe bile yazamadılar çünkü tek gerekçe bu kişinin 'yüksek dereceden torpilli' olmasıydı" dedi.   

"Bu birliğin kooperatiflerine ortak olan 10 bin üzüm üreticisine sesleniyorum. Bu çalınan para sizlere aittir" diyen Rahmi Rençber, "Ortağı yani sahibi olduğunuz kuruluşun kasasında 300 milyon lira daha fazla para olacaktı. Siz ve sizden önceki on binlerce üreticinin 100 yıldır bu kooperatiflere 15-20 taksitte ödediği toplam sermayenin kat be kat fazlası olan bir paradan bahsediyoruz" şeklinde konuştu.

TARİŞ Üzüm Birliği'ne bağlı olarak Alaşehir, Salihli, Sarıgöl, Kavaklıdere, Ahmetli, Yeşilyurt, Saruhanlı, Manisa, Turgutlu, Akhisar, Çobanisa, Buldan ve Menemen olmak üzere 13 Üzüm Tarım Satış Kooperatifi faaliyet gösteriyor. Bu kooperatiflerin toplam 10 bine yakın üretici ortağı bulunuyor.

'Kooperatifler ayak bağı olarak görülüyor ama aksi mümkün'

Dönemin Birlik Başkanı'nın da kayıpta büyük rolü olduğunu hatırlatan Rahmi Rençber, "Dayanışmaya, kamuculuğa, sosyalizme inanan insanların elinde bu kooperatiflerde neler yapılabileceğini Ovacık örneğinde hep birlikte gördük. O küçücük ilçede bir komünist başkan 85 milyonluk koca memlekete 'kooperatifçiliği' öğretti, sevdirdi" dedi.

Ülkeyi yönetenler açısından kooperatiflerin "ayak bağı" olarak görüldüğünü söyleyen eski müfettiş, bu birliklerin çoğunun küçülüp üreticinin güvenini kaybettiğini ifade etti:

"Tek dertleri o koltuklarda bir gün daha fazla kalabilmek, eş dost hısım akrabayı buralara yerleştirmek, olabildiğince nimetlerinden sebeplenmektir. Bu yüzdendir ki son yıllarda bu birliklerin çoğu ciddi ölçüde küçülerek 'üreticinin güven kapısı' olmaktan uzaklaşmış, buna karşılık yönetici gelirleri kat be kat artmıştır. Bunu tersine çevirmenin tek yolu da bu kuruluşlara dayanışma kültürünü hakim kılmaktır."

➽ Paylaş:
“AKP zihniyetinin erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormusunuz?..”
Okurlara..