AKP bağlantılı platform 1 Ocak'ta Filistin eylemi düzenleyecek!
AKP'ye yakınlığıyla bilinen Milli İrade Platformu, Filistin için 1 Ocak'ta eylem düzenleyecek. AKP'li isimlerin de katılmasının beklendiği eylem, ikiyüzlü Filistin politikasını gizlemeye yetecek mi?..İkiyüzlülüğü gizlemeye yetecek mi? AKP bağlantılı platform 1 Ocak'ta Filistin eylemi düzenleyecek
Başta AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan ve çeşitli AKP'li üst düzey isimler, platformun düzenlediği İsrail karşıtı eylemlerde boy göstermişti.
Bu yürüyüş de İsrail'le ticareti aylarca açıktan devam ettiren ve İsrail'in enerji ihtiyacının karşılanmasında hâlâ büyük bir rol oynayan AKP'nin Filistin konusundaki ikiyüzlülüğünü gizlemeye yetmeyecek.
'Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa'
Milli İrade Platformu, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına karşı 1 Ocak'ta Galata Köprüsü'nde "Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa" sloganıyla eylem düzenleyeceğini açıkladı.
AKP ve kimi tarikatlara yakınlığıyla bilinen 308 oluşumun bir araya gelerek oluşturduğu Milli İrade Platformu, İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde bulunan Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
Platform üyeleri, "Dünyayı Uyandırıyoruz", "Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa" ve "Bir Güneş Doğuyor" sloganlarıyla 1 Ocak'ta Galata Köprüsü'nde düzenlenecek eyleme katılım için ortak çağrıda bulundu.
Platform adına açıklama yapan TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci, yeni yılın ilk gününde Ayasofya Camii, Sultanahmet, Süleymaniye, Yeni Cami ve Fatih Camii'nde sabah namazında buluşup "şehitlere dua edeceklerini ve kortejler eşliğinde Galata Köprüsü'ne yürüyeceklerini" belirtti. Beşinci, "Heyecanımız tam, inancımız yüksek. Nasıl ki dün Ayasofya'da zincirler kırıldı, bugün Emevi esaretten kurtuldu, elbet yarın da Mescid-i Aksa özgürlüğe kavuşacak. Artık bir güneş doğuyor. Bu hakikati tüm dünya duyacak" şeklinde konuştu.
Bilal Erdoğan da İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ünvanlarıyla basın toplantısında yer aldı. Erdoğan yaptığı konuşmada, "İsrail'in Nazist, apartheid rejimini sürdürdüğü soykırımın sona ermesi için, Filistinli kardeşlerimizin özgürlüklerine kavuşmaları için, 2024 yılı boyunca nasıl sabah 1 Ocak'ta Galata Köprüsü'nde yaptığımız etkinlikten itibaren çeşitli çalışmaların yapılmasını organize ettiysek, desteklediysek, daha çok ses yükseltilmesine vesile olmaya çalıştıysak, inşallah 2025 yılı boyunca da 1 Ocak sabahından itibaren sabah namazlarımızı kılıp hep birlikte Galata Köprüsü'nde çoluk çocuk, ailecek toplanıp pes etmeden sesimizi yükseltmeye, zalimin zulmünü haykırmaya, mazlumun hakkını savunmaya devam edeceğiz" dedi.
AKP ve tarikat bağlantılı oluşumlar tarafından kuruldu
Milli İrade Platformu, oluşumun “dershane tartışmalarının ilk alevlendiği dönemde, milli iradenin gücüne inanan 100 sivil toplum kuruluşunun paralel devlet yapılanmasına karşı ortak ses olarak kurulduğunu" belirtiyor.
AKP ve kimi tarikatlara yakınlığıyla bilinen oluşumlar tarafından kurulan platformun, güncel olarak 308 üyesi bulunuyor.
Platforma üye oluşumlar arasında Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın yöneticilerinden olduğu Türkiye Gençlik Vakfı, Menzil tarikatına bağlı Semerkand Vakfı ve 45 çocuğun cinsel istismara uğramasıyla gündeme gelen Ensar Vakfı da yer alıyor.
Milli İrade Platformu, birçok şehirde Filistin'le dayanışma eylemleri düzenlemiş, düzenlenen yürüyüşlere Bilal Erdoğan, AKP milletvekili ve eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar ve AKP'li eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un katılması dikkat çekmişti.
Çeşitli İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin de platformun şehirlerinde düzenleyeceği eylemlere katılım sağlanması için okul müdürlerine duyuru yaptığı gündeme gelmişti. Okul müdürlerine yapılan duyurularda, okul yöneticilerinin, öğretmenlerin ve öğrencilerin eyleme katılması istenmişti.
Bu yürüyüş de ikiyüzlü Filistin politikasını gizlemeye yetmeyecek
Filistin için gerçekleştirilen kefiyeli yürüyüşler, camilerde okunan salalar, öğrencilerin katılımıyla kılınan "gıyabi cenaze namazları" gibi AKP bağlantılı Milli İrade Platformu'nun düzenleyeceği bu yürüyüş de AKP'nin Filistin konusundaki ikiyüzlülüğünü gizlemeye yetmiyor.
AKP'nin, 7 Ekim 2023'ten beri saldırı altında olan Filistin'e yönelik desteği söylem düzeyinde kalırken, Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret aylarca hız kesmeden devam etti ve İsrail'le olan ticaret bu dönemde rekor seviyelere ulaştı. Kamuoyunda yükselen İsrail'le "ticareti durdurun" talebine karşılık, AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci açıkça "katliam ayrı, ticaret ayrı" şeklinde savunma yaptı.
Tepkileri çeşitli yalanlarla inkar eden AKP iktidarı, Gazze'deki can kaybı 33 bini, yaralı sayısı ise 75 bini aştıktan sonra geri adım attı. İsrail'le ticaret önce 9 Nisan'da kısıtlandı, ardından 2 Mayıs'ta tamamen durduruldu. Ancak 2 Mayıs'tan itibaren Filistin'e ihracatın katlanması ve üç aylık artışın yüzde 1275'e ulaşması da dikkat çekti.
Eylül ayında ABD’nin İsrail’i korumak üzere bölgeye gönderdiği gemilerden biri olan USS Wasp adlı amfibi hücum gemisi 5 gün boyunca İzmir Limanı'na demirledi.
Eylül ayında Bakü'de düzenlenen 5. Azerbaycan Uluslararası Savunma Fuarı'nın sponsorlarından biri de Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar'a ait Baykar oldu. Bayraktar yine Milli İrade Platformu'nun düzenlendiği "Büyük Filistin Yürüyüşü"nde en önden fotoğraf verirken, Gazze’yi abluka altına alarak on binlerce Filistinliyi katleden İsrail ordusuna uçak ve silah üreten İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii de fuarın diğer sponsoru olduğu ortaya çıktı. Olayın tepkilere neden olmasının ardından açıklamada bulunan Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Baykar'ın fuardaki büyük sponsorlar arasında yer almasıyla "ancak gurur duyulabileceğini" iddia etti.
İsrail'in enerji ihtiyacının büyük kısmı Azerbaycan tarafından sağlanıyor ve Azerbaycan'ın İsrail'e sattığı petrol de Türkiye topraklarından geçen Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı üzerinden İsrail’e taşınmaya devam ediyor. AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise İsrail'in enerji ihtiyacını karşılaması nedeniyle tepkilere neden olan Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'nı şöyle savunuyor:
"Sonuç olarak uluslararası hukuka uygun inşa edilmiş, işletmesini Türkiye'nin yaptığı, gelirinin tamamının devlete geldiği ve Sayıştay denetimine tabii olan son derece sofistike, varlığıyla onur duyduğumuz bir hattın böylesine bir suistimalinin defaatle bu kürsülerden söylenmesi ülkeye haksızlıktır."
İsrail'e ticarette dolaylı itiraf: Prosedür
değişti, Filistin'e ihracat sert düştü