"Bizim paralarımızı Saray'da yerken bize 20 bin lira veriyorlar...'
Artvin'de Hopalı ve Kemalpaşalı yurttaşlar 2025 yılı için açıklanan asgari ücrete tepki gösterdi. Hopa parkında toplanan yurttaşlar, "Bizim paralarımızı Saray'da yerken bize 20 bin lira veriyorlar. Artık yeter demeyecek miyiz?" diyerek istifa çağrısı yaptı...
Asgari ücrete isyan edip sokağa indiler
Hükümetin, 2025 yılı için belirlediği asgari ücrete yurttaşın tepkisi büyüyor. Hopalı ve Kemalpaşalı yurttaşlar Artvin Hopa parkında 22 bin 104 liralık asgari ücrete tepki göstermek amacıyla basın açıklaması düzenledi.
Hopa ve Kemalpaşa halkı adına basın açıklamasını okuyan Nurcan Altunkaya, “Tüm emekçiler günlerdir süren asgari ücret görüşmelerinin sonucunu beklerken Erdoğan "hayırlı olsun" diyerek 22.104 TL olarak asgari ücreti açıkladı. Açıklanan bu rakam asgari ücret değil ölüm ücretidir. Asgari ücret açlık sınırının altında kalmıştır” dedi.
Altunkaya, asgari değil insanca yaşanacak bir ücret istediklerini belirterek, Asgari Ucret Tespit Komisyonu'nun Türkiye'de yoksulluğu bitirmek yerine IMF'yi memnun etmek için toplandığını söyledi.
"ASGARİ DEĞİL İNSANCA YAŞANACAK BİR ÜCRET İSTİYORUZ!"
Asgari ücret zammının hedef enflasyon oranı ile sınırlandırılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti ve ülkenin uluslararası sermaye için ucuz emek cenneti haline getirilemeyeceğini dile getiren Nurcan Altunkaya, basın açıklamasına şöyle devam etti:
“Bizler milyonlarca insanın sefalet içinde yaşadığı bir düzeni kabul etmiyoruz! Her insanın onurlu bir yaşam hakkı olduğunu biliyoruz. Bugün burada bir kez daha haykırıyoruz: asgari değil insanca yaşanacak bir ücret istiyoruz! 22.104 TL olarak açıklanan asgari ücret, hedeflenen enflasyona göre ve IMF/sermaye ihtiyaçlarına göre belirlenmiştir. Açıklanan ücretten de belli ki Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Türkiye'de yoksulluğu bitirmek için değil IMF'yi memnun etmek için toplanmış.
"YOKSULLAŞTIRMAYA KARŞI MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM!"
Tayyip Erdoğan, 2025 asgari ücretinin 22.104 TL olduğunu açıklarken on milyonlarca ücretli emekçiyle dalga geçer gibi "Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun" diyor. Asgari ücret zammının hedef enflasyon oranı ile sınırlanması kabul edilemez, ülkemiz uluslararası sermaye için ucuz emek cenneti haline getirilemez. Bu ülke bu halk satılık değil! Yoksullaştırmaya karşı mücadeleyi büyütelim!
Ekonomi yönetimi AKP-MHP iktidarı tarafından Mehmet Şimşek'e yani IMF'ye teslim edildi. IMF asgari ücretin düşük tutulmasını, yoksulluğun sadaka ekonomisi ile yönetilmesini buyuruyor. Biz bu memleketin üretenleri yani sahipleri olarak IMF buyruklarını ve işbirlikçisi saray iktidarını reddediyoruz.
Ekonomik nedenlerle boşanamadığı için öldürülen kadınlar, açlıktan okullarda bayılan ve barakalarda yangında ölen çocuklar, kış boyu battaniye ile evde oturan emekliler, güneş bile doğmadan yollara düşen emekçiler eğer bulabilirse bir üniversite yurdunda pislik içinde yaşamaya zorlanan üniversiteliler olarak buradayız! Asgari ücret bizim için bir rakam değildir. Bizlerin yaşam garantisidir. 22.104 TL bırakın insanca onurlu bir yaşamı sadece yaşamak için dahi yeterli olamaz.
"ASGARİ ÜCRET ONURLU BİR YAŞAMI GARANTİ EDECEK ORANDA ARTTIRILMALIDIR"
Her gün artan yaşam maliyetleri, gıda fiyatları, kiralar, faturalar... İtibarından tasarruf etmeyen Erdoğan iktidarı halkı onursuz, itibarsız bir hayata mahkum ediyor. Bu düzen değişmelidir. Asgari ücret onurlu bir yaşamı garanti edecek oranda arttırılmalıdır. Kavgamız üç beş kuruşun kavgası değildir. Sermayeye karşı direnişimiz ve direnenler olarak birliğimiz insanca ve özgür bir yaşamın biricik güvencesidir. Sermayeye karşı emeğine, yaşamına, doğasına, bu toprakları yurt yapan insanlara sahip çıkanların direnişinden gayrı bir "vatan savunması" yoktur.
"HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ"
Açıklanan asgari ücretin insanca onurlu bir yaşamı sadece yaşamak için bile yeterli olamayacağını belirten Altunkaya, basın açıklamasını şu ifadelerle son verdi:
"Sefalet Ücretlerini Kabul Etmiyor, Bizlere Sefil Bir Hayatı Reva Görenlere Karşı Mücadele Ediyoruz! İnsanca Yaşam ve Güvenceli Çalışma Hakkımızı İstiyoruz! Emeğimizle Yarattığımız Zenginlikten Hakkımızı İstiyoruz! Bizden Çaldıklarınızı Geri Alacağız! Namlusunu emeğimize, yaşamımıza, doğamıza, barışa ve kardeşliğe çevirenlere karşı işçi sınıfının barikatında buluşacak eşitliğin, özgürlüğün, barışın ülkesini kuracağız.”