Teröristbaşını meclise davet eden Devlet Bahçeli'ye kurşun gibi sözler...

İmralı yargılamalarının sembol isimlerinden olan Hemşire Yıldız Namdar, MHP liderinin “Teröristbaşı Öcalan’ın meclise çıkıp açıklamada bulunması” çağrısı hakkında konuştu...

İmralı'da görülen davanın sembol ismiydi...
Şehit eşi Yıldız Namdar’dan Bahçeli'ye
kurşun gibi sözler 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Teröristbaşı Öcalan çağrısı sonrası gündeme gelen ‘Yeni Çözüm Süreci’ne ilişkin tartışmalar hız kesmeden devam ediyor.

Son olarak İmralı’da Öcalan ile görüşen DEM Parti Parti, “Öcalan'ın yaptığı değerlendirmeler hayati önemdeydi" şeklinde bir açıklamada bulundu.

Parti, Öcalan’ın ifadelerini paylaştığı açıklamada, “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım. Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır” ifadelerine yer vermişti.

BAHÇELİ'YE 'UMUT HAKKI' TEPKİSİ

MHP’nin söz konusu adımları iktidar tarafından karşılık bulurken, akıllara İmralı yargılamalarının simge isimlerinden Hemşire Yıldız Namdar geldi. 23 Eylül 1995’te teröristlerin hain saldırısında eşini şehit veren Hemşire Yıldız Namdar, Öcalan için yapılan ‘umut hakkı’ çağrısını değerlendirdi.

whatsapp-image-2024-10-25-at-13-45-24.jpeg

Eşi ve 11 aylık çocuğu ile birlikte görev yaptıkları Erzincan’dan Mersin Bozyazı’na giderken düzenlenen hain terör saldırısında eşi Astsubay Murat Namdar’ı şehit veren Yıldız Namdar, Bahçeli’nin adımını “Devlet Bahçeli, teröristbaşı için umuttan bahsediyor ya, bizim umutlarımız ne oldu? Çocuklarımızın umutları, gencecik yaşta şehit olanların eşlerinin, babaların, annelerin, gencecik toprakta yatan şehitlerimizin umutlarını kim verecek? Onların umutları ne olacak? Onların umutlarını, yaşamlarını ellerinden alan, bir nevi toprağa gömen, acı olaylar yaşanırken neyin umudundan bahsediliyor. Çok içim acıdı. Ben tek değilim. Bir sürü şehit eşi, şehit çocuğu, annesi, babası var. Vatan uğruna bedenlerinden bir parçayı kaybeden gaziler var. Derdiniz ne? Büyük bir kaosun içine atılmaya çalışılıyoruz gibime geliyor. Bizim el birliğiyle sürekli değişen gündeme bir ‘dur’ dememiz gerekiyor” sözleriyle değerlendirdi.

"TERÖRİSTBAŞININ UMUDA İHTİYACI YOK"

Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın mecliste çıkıp konuşması yönünde yapılan açıklamalara tepki gösteren Namdar, “Ben çok üzgünüm çünkü bu bizim acılarımıza bir saygısızlık. Vatan için gencecik yaşta şehit olanlara bir saygısızlık olarak düşünüyorum. Tam terör bitmişti, gencecik mühendislerimiz, bu ülke için çalıştılar. İHA’lar, tanklar yapıldı. Biz hepsini yok sayarak içerde bulunan, bir anlamı kalmayan teröristbaşı Abdullah Öcalan’ı tekrar gündeme getirerek, ‘sen gel mecliste konuş’ diyoruz. O zaman lütfen herkes gitsin, bu ülkeye değer veren, pırıl pırıl gençlerimiz mecliste konuşsun. Gerçek anlamda ülkesi için mücadele veren pırıl pırıl gençler bu ülkeyi yönetsin. Şu an o çocuklar için içim acıyor. Bir şey yapacaksanız çocuklarımızın geleceği için yapın. Neden Öcalan’ı gündeme getiriyorsunuz? Derdiniz ne? Bizi neden birbirimize düşürmeye çalışıyorsunuz? Umut verecekseniz çocuklarıma verin. Neden terörist başına, binlerce şehidin kanıyla beslenen bir teröriste ‘umut’ diye yola çıkıyorsunuz? Ben umutlarımı 23 yaşındayken gömdüm ama gençlerimiz umutlansın, mutlu olsunlar. Terörü kaşıyıp kaşıyıp getirmeyin. Niye bir anda bomba patladı genç mühendislerimiz öldü? Onların aileleri yok muydu? Eşine çiçek götüren eş ne olacak? Bizler gibi ağlayacak. Teröristbaşının umuda ihtiyacı yok. O zaten binlerce şehidimizin kanıyla beslendi. Hem Türk milletinin, hem Kürt milletinin canını aldı” ifadelerini kullandı.

55ea166df018fbb8f86a7dd8.jpg

Bu çağrıların Türkiye’nin huzura eriştiği günlerde yeniden gündeme gelmemesi gerektiğini vurgulayan Namdar, yaşadığı acıları şu sözlerle anlattı: “23 Eylül 1995 yılında teröristler yolumuzu kestiler. Astsubay eşim Murat Namdar’ı gözümün önünde şehit ettiler. Yıllarca teröre karşı mücadele verdim çünkü yapılan çok büyük bir haksızlıktı, çok büyük bir acıydı… Büyük bir aşkla evlendiğim, büyük umutlar beslediğim, sevdiğim bir adamı anlamsızca ve acımasızca gözümün önünde katlettiler. Yıllarca bunu affedemedim. Eşim daha 25 yaşındaydı. Eşimi kaybettiğimde daha 23 yaşındaydım o 25 yaşındaydı. Küçücük bebeğimle kaldım”

yildiz.jpg

"AYRIM YAPMADI AMA ONA KIYDILAR"

Şehit Astsubay Kıdemli Üstçavuş Murat Namdar'ın eşi Hemşire Yıldız Namdar, eşinin şehit olmasının ardından “Terörist elebaşı Öcalan’ın duruşmasında gözlerinin içine baktım, ‘Neden Murat’ıma kıydınız? Biz size ne yaptık? Bizim günahımız neydi? Biz kimseye ayrım yapmadık’ dedim. Benim eşim, fakir ve Kürt askerlere kendi gömleğini, ayakkabısını verdi. Onların yol parasını verdi. O ayrım yapmadı ama ona kıydılar” demişti.

➽ Paylaş:
“AKP zihniyetinin erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormusunuz?..”
Okurlara..