"Çığlığı bastırmak yerine, ne diyor bu insanlar diye dinleyin"
DEVA Partisi lideri Babacan, TÜSİAD’ın ekonomi ve hukuk vurgusuna sert tepki gösteren AKP'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi: "Sanayiciler çığlık atıyor, siz susturmaya çalışıyorsunuz!.."
Babacan’dan Erdoğan’a TÜSİAD çağrısı:
Sanayici çığlık atıyor, siz susturmaya çalışıyorsunuz
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, TÜSİAD’ın ekonomi ve hukuk konusundaki açıklamalarının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sert sözlerle yüklendi.
Babacan, "Çığlığı bastırmak yerine, ne diyor bu insanlar diye dinleyin" çağrısında bulunarak, iş dünyasının ve sanayicilerin Türkiye’deki adaletsizlik ve hukuksuzluktan şikâyet ettiğini vurguladı.
Bir YouTube kanalında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Babacan, TÜSİAD’ın açıklamalarına karşı Erdoğan’ın gösterdiği sert tepkiye değinerek şu ifadeleri kullandı:
"Buradan Sayın Erdoğan'a sesleniyorum. Eğer birazcık basiret varsa, zerre kadar bu ülkenin yarınlarını düşünüyorsanız, çığlıklara kulak verin. Bu insanlar bir şeyler söylemeye çalışıyor değil mi? Çığlık var. Bu çığlığı bastırmak, korkutmak yerine dinleyin, anlamaya çalışın. Bu insanlar adaletsizlik var diyor. Hukuksuzluk var diyor. Şeffaflık artık yok diyor. İş dünyası olarak bu durumun kendilerini zora soktuğunu söylüyorlar. Bu çığlığa kulak verin!"
Babacan, hükümetin ekonomiyi büyütmek ve ihracatı artırmak istediğini ancak bu hedeflere ulaşması için özel sektörle sağlıklı bir ilişki kurması gerektiğini belirtti. "Hem ekonomiyi büyütelim diyorsunuz hem de iş dünyasının temsilcilerine baskı yapıyorsunuz. Böyle bir yönetim anlayışı olmaz!" dedi.
"TEK HANELİ ENFLASYONU ANCAK RÜYALARINDA GÖRÜRLER"
Babacan, ekonomi yönetimiyle ilgili değerlendirmelerinde ise mevcut sistemin enflasyonu tek haneye düşürmesinin mümkün olmadığını ifade etti:
"Sayın Erdoğan bu ülkenin başında olduğu sürece, adalet ve hukuk tanımadığı sürece, yargıyı baskı aracı olarak kullandığı sürece tek haneli enflasyonu ancak rüyalarında görürler. Yargıyı sopa olarak kullanıp medya, muhalefet, sivil toplum, sanat ve iş dünyası üzerinde baskı kurmaya devam ettiği sürece ekonomik krizden çıkış mümkün değil."
Babacan, bu noktada Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e de değinerek, "Sayın Şimşek'e çok takılmayalım. Ben kendisini yakından tanıyorum. Mesele Şimşek değil, mesele bu yönetim anlayışı" diye konuştu.
"BABACAN YEMEZ DE YEDİRMEZ DE"
Ali Babacan, sadece mevcut iktidara karşı değil, çıkar gruplarına karşı da mücadele verdiklerini belirterek, bazı çevrelerin kendisinden rahatsız olduğunu söyledi:
"Biz sadece iktidarla değil, menfaat şebekesiyle de savaşıyoruz. Bunu da gayet iyi biliyorlar. Diyorlar ki 'Ali Babacan Cumhurbaşkanı olursa bizim için iş zor olacak'. Çünkü ben yemez de yedirmez de… Bundan dolayı da blokaj görüyoruz. Medyanın bir kısmında DEVA Partisi'nin adı bile geçmiyor. Ne olumlu ne de olumsuz. Çünkü o medya kuruluşlarının ilişki ağlarına bakın. Diyorlar ki 'Ali Babacan fazla dürüst. Eğer o iktidar olursa menfaatlerimiz kesilir, musluklar kapanır'. Onlarla da mücadelemiz sürecek."
"İŞ BİRLİĞİ ŞARTIMIZ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM"
Babacan, seçim ittifaklarına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "İş birliği yapacağımız partilerin öncelikle güçlendirilmiş parlamenter sistemi savunması gerekiyor" dedi. Babacan’a göre Türkiye’de demokratikleşme için en önemli adım mevcut sistemin değiştirilmesi:
"Bizim en önemli hedeflerimizden biri, güçlendirilmiş parlamenter sistem ile ülkeyi yönetmek. Bu yüzden diğer siyasi partilerle diyalog kurarken veya iş birliği yaparken temel ilke ve değerler konusunda uzlaşıp uzlaşamayacağımıza bakıyoruz."
"İKTİDAR YARIŞI GÜÇ MÜCADELESİ OLMAMALI"
Ali Babacan, bazı siyasi partilerin "iktidar sopasını" ele geçirmek için yarıştığını belirterek, kendi anlayışlarının bu mantıktan uzak olduğunu söyledi:
"Seçimleri sadece iktidar sopasını ele geçirme yarışı olarak görmemek gerekiyor. Demokratik bir yönetim anlayışı şart. ‘Ben iktidar olayım, aklıma geleni yapayım, Erdoğan gibi ülkeyi yöneteyim’ diyenlerle yolumuz kesişmez. Bizim yolumuz, ilkeler ve demokratik duruşla ilerleyenlerle kesişir."
Babacan, mevcut sistemin devamını isteyen ya da bu konuda net bir tavır ortaya koymayan partilerle iş birliği yapmalarının mümkün olmadığını vurgulayarak şunları ekledi:
"Mevcut sistemin devamından yana olan veya bu konuda kafası karışık partilerle iş birliği yapmamız mümkün değil. Güçlendirilmiş parlamenter sistem konusunda özü sözü bir sağlam duruş görmek isteriz. Bu duruşu sergileyen partilerle yakın çalışırız, ilerleyen süreçte farklı iş birliği modelleri de ortaya çıkabilir. Ama önce ilke ve değerlerde mutabık olmamız gerekiyor."