Ege Denizi'nde volkan patlarsa Türkiye'de neler olur?
Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki Santorini Adası çevresinde, son bir hafta içinde 600'den fazla sarsıntıya sahne oldu. Peş peşe yapılan deprem, tsunami ve yanardağ patlaması uyarıları sonrası 15 bin nüfusu olan Santorini’de, 10 binden fazla kişi adayı terk etti. Adadaki faaliyetleri değerlendiren Prof. Dr. Yaşar, "Asıl büyük olay" diyerek bu tehlikeye dikkat çekti...
Ege Denizi'nde
volkan patlarsa Türkiye'de neler olur?
10 binden fazla kişi bölgeyi terk etti!
Art arda gelen büyük depremler, tsunami ve volkanik patlama uyarılarıyla, adanın 15 bin kişilik nüfusunun 10 binden fazlası adayı terk etti.
Ege Denizi'ndeki sismik hareketlilik üzerine önemli değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Doğan Yaşar, çevre, biyoçeşitlilik ve iklim değişikliği konularında da kapsamlı çalışmalara imza atmıştır. Santorini Adası'ndaki volkanik faaliyetlerin, tsunami ve büyük depremlerle birlikte potansiyel olarak ciddi tehditlere yol açabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Yaşar, "Asıl büyük olay" diyerek, bu tehlikenin altını çizdi.
Ege Denizi'nde, 28 Ocak itibarıyla yoğunlaşan sismik hareketlilik, bölgedeki deprem sayısını 600'ü aşmıştır. Yunanistan'ın Santorini Adası'nın yaklaşık 25 kilometre kuzeydoğusunda meydana gelen, derinlikleri 5 ila 25 kilometre arasında değişen depremler, uzmanlar tarafından volkanik nedenlere bağlanmaktadır. Bu sarsıntılar Türkiye'de de hissedilip endişelere yol açmıştır.
"ASIL BÜYÜK OLAY" DİYEREK O TEHLİKEYE DİKKAT ÇEKTİ
TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Santorini Adası’ndaki volkanın patlaması durumunda tsunami ve depremlerin meydana gelebileceğini belirterek, "Doğrudur ancak bunlar lokal etkiler. Asıl büyük olay, kuraklık yaratması. Volkan patlamaları olağanüstü kuraklığa neden olur ve bu etkiler büyüklüğüne göre değişir" açıklamasını yaptı. Prof. Dr. Yaşar, "Tsunami ve deprem bölgesel etkilere sahiptir fakat kuraklık tüm dünyayı aynı anda vurur. Kuraklık ise ekonomik kriz, açlık ve savaşlar demektir" diyerek bu tehlikenin küresel boyutlarına dikkat çekti.
Dünyada 120 civarında aktif volkan bulunduğunu belirten Prof. Dr. Yaşar, bazı volkanların çok büyük olduğunu ve büyük volkan patlamalarının büyük kuraklıklara yol açabileceğini söyledi. 1991’de Filipinler'deki Pinatubo Yanardağı’nın patlamasını örnek gösteren Yaşar, "Bu patlama son 130 yılın en büyüğüydü. Hava sıcaklığı bir anda 0,5 derece düştü ve barajlarımız boşaldı. Türkiye olarak ilk kez Bulgaristan’dan elektrik satın aldık. ABD ve Avrupa, su tasarrufu yönünde önlemler aldı" şeklinde açıklama yaptı.
"PATLAMA KURAKLIĞA, KURAKLIK EKONOMİK KRİZE.. BU DA AÇLIK VE SAVAŞ DEMEKTİR!"
Santorini Adası'ndaki volkanın, Pinatubo Yanardağı’ndan 15 kat daha büyük olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Doğan Yaşar, şunları ekledi: "Batık kent Atlantis'in olduğu yer, Santorini Adası. Bu adadaki volkan yaklaşık milattan önce 1600'lü yıllarda patlamadan önce önemli bir ticaret merkeziydi. Karadeniz’den, Rusya’dan, Mısır’dan ve Akdeniz’den gelen gemiler, burada mallarını boşaltıyordu. O dönemin en zengin kenti olan Santorini, tüm para ve ticaretin merkeziydi. Volkan patlaması sonrası ise adanın üçte biri sulara gömüldü. Gelen bazı gemiler adayı bulamadı. Zamanla ada batık kent Atlantis’e dönüştü. Son 10 bin yılda, Tambora Yanardağı’ndan sonra patlayan en büyük volkan Santorini’dir. Bu tür patlamalar, olağanüstü kuraklıklara neden olur. Kuraklık ise ekonomik kriz, açlık ve savaşlar demektir."
Prof. Dr. Yaşar, tüm dünyada yer altı sularının çok değerli olduğunu ve bu konuda dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. "Kaçak kuyu açamazsınız. 2023 yılında İspanya’da 256 kaçak kuyu açıldı, bu kişilere hapis cezası verildi. Yer altı suları çok kıymetlidir. Volkan patlaması durumunda 3-4 yıl boyunca yağış azlığı yaşanacaktır. Bu dönemde su ihtiyacı yer altı sularından karşılanacaktır. Bu yüzden yer altı sularına dokunmamak gerekmektedir. Türkiye’de 550 bin kuyu olduğu tahmin ediliyor ve bunların 120 bini kaçak" dedi.