Hala kaldırılmayan molozlar bir yana asbest tehlikesi de sürüyor!
Hatay’da 2 yılın bilançosu: Artan bebek ölümleri ve konteyner kentlerde yaşam mücadelesiTolga BALCI
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’te yaşanan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin üzerinden 2 yıl geçti. Merkez üssü Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan depremlerden 11 kent etkilendi. 50 bin insanın can verdiği depremde ağır hasar alan kentlerden biri de Hatay oldu.
Depremin ardından milyonlarca liralık yardım toplandı. Hatay kent merkezi neredeyse depremin etkisiyle haritadan silindi. Depremden en çok etkilenen il olan Hatay şu an bir şantiye kent halinde.
Hala kaldırılmayan molozlar bir yana asbest tehlikesi de sürüyor.
Deprem sonrası kentte sürdürülen dayanışma faaliyetlerine katılan, bu dayanışma faaliyetleri çerçevesinde Yaşam Merkezleri ve Yaşam Meclisleri kuran Halkevleri üyelerinin iki yıllık gözlem, deneyim ve araştırmaları ile kentteki emek, meslek ve kitle örgütü üye ve yöneticilerinin, kent, doğa ve yaşam savunucularının bilgi ve birikimlerinin bir araya getirilmesi ile detaylı bir rapor oluşturuldu.
Raporda, kentte kaç binanın yıkıldığı, kaç kişinin hala konteyner kentlerde konakladığı ve iktidarın kente ilişkin verdiği sözlerin ne kadarının tutulup tutulmadığı çarpıcı rakamlarda ortaya konuldu.
Rapora göre; 6 Şubat depremleri Antakya, Defne, İskenderun, Kırıkhan, Hassa, Samandağ ve Arsuz’u yoğun biçimde olmak üzere, ilin tamamını, 15 ilçede yaşayan 1 milyon 686 bin 43 kişiyi etkilediği belirtiliyor.
84 bin bina yıkıldı, yarım milyon insan kenti terk etti
Raporda Hatay genelinde 311 bin 586 bağımsız bölüm barındıran, 84 bin119 bininin yıkıldığı belirtiliyor. Yıkım alanı 34,6 milyon metrekare, yıkım hacmi ise 17,8 milyon metreküpe denk geliyor.
Deprem sonrası müdahalede gecikmelere rağmen Hatay’dan 563.751 yurttaşın tahliye edildiği belirtilirken bunların 434.216’sının geri döndüğü ifade ediliyor. Buna 2 yıl geçmesine rağmen 129 bin yurttaş ise hala kent dışında yaşamlarını sürdürüyor.
84 bin kişinin hak sahipliği başvurusu reddedildi
Deprem sonrası yenilenen binalarda oturmak için devletin resmi organlarına başvuruda bulunan 260 bin 854 kişinin hak sahipliği başvurusu işleme alındı. Bu başvuruların ise 176 bini kabul edilirken
260.854 kişi hak sahipliği başvurusunda bulunmuş, bu başvuruların 176.216’sı kabul edilmiş, 84 binden fazla insanın hak sahipliği başvurusu reddedildi.
Rapora göre; buradaki en büyük sorun ise hak sahipliği için belgelenebilir mülk sahibi olma zorunluluğu, depremden etkilenen halkın mağduriyetini gidermek ve barınma hakkını güvence altına almak açısından bir tezat oluşturduğu gibi, parçalı mülkiyet yapısı ve resmî kayıtların fiili durumu yansıtmaktaki yetersizliği “hak sahipliği” sorununu büyütmekte, deprem üstüne ek bir mağduriyet yarattı.
2 yıl geçti: 200 bin insan konteynerlerde
Yıkılan binaların ardından AFAD koordinesinde Hatay’da 204 konteynır kent kurulduğu belirtilen raporda, konteyner kentlerde ve konteyner kent dışı bireysel kullanımda bulunan toplamda 74 bin 410 konteynıra 223 bin 906 kişi yerleştirildi. 177 bin 165 kişi konteyner kentlerde 46 bin 741 kişi de bireysel konteynırlarda barınmaya devam ediyor.
Raporda konteyner kentlerdeki konteynerler satın alınırken ve yerleştirilirken gerekli denetimler yapılmadığı için izolasyon sorunu olan, su geçiren ve haşerelere karşı korumasız, yangına dayanıksız, elektrik tesisatı yönetmeliklere aykırı döşenmiş çok sayıda konteyner bulunuyor. Denetimsizlik nedeniyle kentte sık sık konteynerlerde yangınlar meydana geliyor.
Küçük esnaf battı: İş yeri sorunu çözülemedi
Rapora göre yıkılan işyerlerinin yerine 6 bin 180 prefabrik işyeri yapıldı ancak bu da ihtiyacı karşılamadı.
Uzun süre kendi kaderine terk edilen esnaf, kaldırımlara ve boş arsalara ruhsatsız konteynırlar ve prefabrik yapılar kurarak hayata tutunmaya çalışmış, altyapı desteği alamadı.
Valilik ve belediyeler esnafın işyeri sorununu çözmek yerine, iki yılda temel altyapı hizmetlerini sağlayamamışken uyarılarla esnafı bu alanları tahliye etmeye zorluyor.
AKP ne vadetti neyi gerçekleştirdi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılında deprem bölgesi ziyaretlerinde yaptığı açıklamalarda "Amacımız, 319 bini bir yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin yeni konut yaparak depremzede vatandaşlarımıza teslim etmektir. Acil ihtiyaç olan 244 bin konutun ve 75 bin köy evinin inşasını bir yıl içinde bitirecek bir planlamayla yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ise 14 Eylül 2023'te TRT Haber'de yaptığı canlı yayında, TOKİ depremzedeler için inşa etmesini istedikleri konut sayısını 850 bin olarak açıklamıştı. Bu sözlerin üzerinden iki yıl geçtikten sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 24 Ocak 2025 itibarıyla deprem bölgesinde 201 bin 580 konut, köy evi ve işyeri teslim edildiğini açıkladı. Ancak R-resmi verilere göre Hatay’da 40 bin 586 konut, 27 iş yeri ve 5 bin 554 köy evi olmak üzere toplam 46 bin 167 bağımsız bölüm teslim edildi.
Yollar düzeltilmedi, trafik kazaları ve ölümler arttı
Raporda yer alan bir başka detaya göre Hatay’da deprem sırasında büyük tahribat yaşayan yolların durumu geçen iki yılda iyileştirilmek bir yana hızlandırılmış inşaatlar nedeniyle daha da kötüleşti.
Özellikle merkez ilçeler Antakya ve Defne’de hafriyat kamyonları, beton mikserleri, vinçler kent içinde mülki idarenin de göz yumması ile yayaların, motosikletlerin, toplu taşıma ve binek araçlarının güvenliğini hiçe sayarak dolaşmakta ve çok sayıda maddi kayıplı ve ölümlü kazaya yol açıyor.
Emniyet Müdürlüğü verilerine göre deprem sonrası iki yılda deprem öncesine göre ölümlü ve yaralanmalı kazalarda artış gözlendi.
Ölümlü ve yaralanmalı maddi kazalar 2023’te 2022’ye göre %16 oranında, 2024’te de 2023’e göre %25 oranında arttı. 2023’te 62, 2024’te 44 kişi bu kazalarda hayatını kaybetti.
Sağlık çöktü
Deprem sonrası hastanelerin zarar görmesi ve kentin sağlık sisteminin çökmesi de başka sorunlara yol açtı.
Depremde Hatay kent merkezindeki 12 hastanenin tamamı işlevsiz hale gelirken 56 Aile Sağlığı Merkezi de yıkıldı. Aile hekimlerinin maaşları yarı yarıya düştü. Hastanelerde çalışan hekimlerin ve sağlık emekçilerinin gelirleri diğer illere göre %30 azaldı.
Bebek ölümleri Türkiye ortalamasının iki katı fazla
Bebek ölüm oranlarında Türkiye ortalamasının iki katına ulaşan kentte, kanser, kardiyovasküler ve solunum yollarına bağlı hastalıklarda tırmanış görülüyor.
Hatay Tabip Odası (HTO) ve SES Hayat şubesi Samandağ, Antakya, Defne ilçelerinde 600 civarında hanede yaptığı çalışmada tespitler şöyle:
* Ailelerin dörtte üçünden fazlasının (%76,3) güvenceli bir işi ve yarısından fazlasının (%56,7) düzenli bir gelirinin olmadığı
* Sadece üçte birinin (%33,5) düzenli gıdaya erişemediği,
* Ailelerin üçte gıdayı saklama koşullarının olmadığı,
* Ailelerin yaklaşık yarısının suya erişimi olmadığı
* Çocukların yaklaşık yarısı ilk 6 ayda anne sütü alamadığı
* Beş çocuktan yalnızca birinin (%17,7) et ve et ürünlerine, yağ, baklagil, süt ve süt ürünlerine düzenli erişebildiği,
* Beş yaş altı çocukların %6,2’sinde bodurluk,
* %8,9’unda zayıflık, sağlıksız beslenme sonucu ise %4,4’ünde aşırı kiloluk yaşandığını tespit edildi.
Rapora katkı sunanlar ise şöyle sıralandı:
TTB Merkez Konsey Üyesi Dr. Ali Kanatlı, Elektrik Mühendisleri Odası Hatay Temsilcisi Cem Hüzmeli, Avukat Ecevit Alkan, Mimar Fuat Büyükaşık, Mimar, Doç. Dr. T. Gül Köksal, Elektik Mühendisleri Odası eski Başkan Yardımcısı Neriman Usta, Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş, gazeteci Vecih Cuzdan