İktisatçı Prof. Dr. Serap Durusoy açıklanan rakamları değerlendirdi
İşsizlik ve sanayi üretimi verilerini değerlendiren Prof. Dr. Serap Durusoy, geniş tanımlı işsizlik oranının %28,2’ye ulaşmasının endişe verici olduğunu belirterek, sanayi üretimindeki toparlanmayı ekonomik programın başarısı olarak değerlendirmenin erken ve eksik bir yaklaşım olacağını söyledi...
İktisatçı Prof. Dr. Serap Durusoy açıklanan rakamları değerlendirdi: ‘Bunlar yapılmazsa kalıcı enflasyon düşüşünü beklemek ütopya!’
Bakan Şimşek’in açıklamalarını 12punto’ya değerlendiren iktisatçı Prof. Dr. Serap Durusoy, “Geniş tanımlı işsizliğin 28,2 olarak kaydedilmesi oldukça endişe verici” dedi.
12 Punto'dan Şenol Çarık'ın haberinde, Sanayi üretiminde Aralıkta aylık yüzde 5, yıllık yüzde 7 artışa da değinen Durusoy, “Faiz indirme sürecinin doğal bir sonucu olarak sanayi üretiminde görülen bu toparlanmayı uygulanmakta olan programın bir başarısı olarak değerlendirmek hem çok erken hem de çok eksik bir değerlendirme” ifadelerini kullandı.
ENDİŞE VERİCİ
Prof. Dr. Serap Durusoy şunları kaydetti:
“Veri akışının oldukça yoğun olduğu günlerden geçiyoruz. Geçen hafta yılın ilk enflasyon verisini ve Merkez Bankası’nın 2025 yılı ilk enflasyon raporunu karşıladık.
Bu haftaya ise işsizlik rakamı ve sanayi üretimi verileri ile başladık. Bu verilerin ardından ekonomi yönetiminden de ardı ardına açıklamalar geliyor. Sayın Şimşek katıldığı canlı yayın programında 2025 yılı enflasyon verisine ilişkin yaptığı değerlendirmede her zamanki iyimserliğini sürdürerek “Vatandaşlarımız müsterih olsun bu sene enflasyonu yüzde 30’un altına çekmeyi ve gelecek sene ise tek hanelere doğru yaklaşmayı planlıyoruz. Enflasyondaki düşüş sürecek. Ocak ayı enflasyonu, enflasyonla mücadeleye ilişkin kurgumuzu etkilemedi, köklü çözümlere odaklandık” açıklamasında bulundu. Hükümet kanadından ve TCMB’den enflasyon kontrol altında söylemleri yapılırken 2025 yılı tahmininin yukarı yönlü revize edilmesi çelişkinin en büyüğünü oluşturdu.
Bugün açıklanan işsizlik ve sanayi üretimi verilerine ilişkin olarak da değerlendirmede bulunan Şimşek, “Türkiye ekonomisi program sayesinde elde ettiğimiz kazanımlarla bugün çok daha dayanıklı ve makro finansal istikrar açısından çok daha güçlü” açıklamasını yaptı.
ENFLASYON DÜŞÜŞÜNÜ BEKLEMEK…
TÜİK’in Aralık ayına ilişkin yayımladığı sanayi üretim endeksine göre sanayi üretiminde Aralık ayında aylık yüzde 5 ve yıllık ise yüzde 7 ile güçlü bir artış gelse de mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranın yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşmesi ve genç nüfusta işsizlik yüzde 16,3 olurken, geniş tanımlı işsizliğin 28,2 olarak kaydedilmesi oldukça endişe verici.
Faiz indirme sürecinin doğal bir sonucu olarak sanayi üretiminde görülen bu toparlanmayı uygulanmakta olan programın bir başarısı olarak değerlendirmek hem çok erken hem de çok eksik bir değerlendirme. Değerlendirmenin erken olma nedeni finansal koşulları destekleyen bir sürece girmek için faiz oranları düşürülürken diğer yandan makro ihtiyati tedbirlerin hayata geçirilmesine devam edileceği söylemiyle finansal koşulları sıkılaştırma politikasının sürecek olması. Değerlendirmenin eksik olma nedeni ise diğer makro verilerin enflasyon, işsizlik, cari açık, bütçe açığı, gibi makro verilerin ekonomideki karanlığı ortaya koyması.
Sayın Şimşek gibi TCMB de Verilerle Parasal Sıkılaştırma başlıklı yayımladığı videoda başarısı öyküsünü anlatmış.
Tüm bu anlatımlar ve açıklamalar ekonomi gündemini meşgul ede dursun maliye politikası tarafında kamuoyunu ikna edici aksiyon gelmediği, sektörel fiyatlama davranışı ayrışmaya devam ettiği ve enflasyon beklentisi çıpalanmadığı sürece kalıcı enflasyon düşüşünü beklemek ütopyadan öteye geçemeyecek.
