'Sonu nereye varırsa varsın vazgeçmeyeceğiz. Ya iptal, ya iptal'

Çayırhan Termik Santralı’nın özelleştirilmesi kararına karşı çıkan maden işçileri Ankara'ya ulaştı. Maliye Bakanlığı önünde eylem yapan işçiler, "Siz vazgeçmiyorsunuz ama biz de vazgeçmeyeceğiz. Sonu nereye varırsa varsın. Ya iptal, ya iptal" dedi...

Çayırhan işçileri Ankara’ya ulaştı
Sonu nereye varırsa varsın vazgeçmeyeceğiz

SivriSinekCaz
 Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santralı ve Maden Ocağı’nın özelleştirilmesine karşı Beypazarı’ndan yürüyen madenciler Ankara’ya vardı.


Madenciler Anıtpark’tan Maliye Bakanlığı’na yürüdüler. CHP milletvekili Umut Akdoğan da eşlik etti.

Bakanlığın önünde Maden-İş Genel Başkanı Nurettin Akçul, madenciler adına abir açıklama yaptı.

Akçul karşı çıktıkları ihalenin daha önce ertelendiğini hatırlatarak "Erteleme kararı çıkınca da bunun olumlu bir adım olduğunu düşünerek, yine devletimizi ve işyerimizi düşünerek, üretim aksamasın diye yürüyüşümüzü durdurduk. Müzakere süreci başlar, bu yanlıştan da dönülür ümidiyle işyerlerimize geri döndük. Üretimimize devam ettik. Bu satış ertelendiğine göre, iptali de olur dedik. 4 gün öncesine kadar da beklemedeydik" dedi. 

'HERKES DERDİMİZİ ANLADI, BİR TEK YETKİLİLER ANLAMADI'

Akçul şöyle devam etti:

Fakat öğrendik ki; değişiklik yapıldığı söylenen şartnamede sadece bir iki maddenin üstünden geçilmiş. .Müjde gibi sundukları bu maddelerde çalışacak işçi sayısı en az 2050 olacak şekilde belirtilmiş. “Alıcı firma, ihale konusu Varlıklar’da çalışanlara öncelik vermeye gayret gösterecekler” denilerek ucu açık, suistimale hazır, işçiye hiç bir garanti vermeyen aldatmaca bir ifade kullanılmış. Kazanılmış haklara hiç değinilmemiş bile. Lojmanları boşaltma süresi olarak da belirledikleri 4 ayı, işten çıkanlara 12 ay süre vererek işten çıkmaya da teşvik etmişler. Yani ancak işten çıkarsan, 1 yıl daha barınabilirsin demişler. Gördük ki işçinin sesini duymamışlar, bizi hiç anlamamışlar . Bizler 4 gündür yollardayız. Bu süreçte Siyasi parti temsilcilerinden, halktan, kamuoyundan büyük destek gördük. Herkes derdimizi anladı, bir tek yetkililer anlamadı. Halbuki bu inatlaşacak, ya da iddialaşacak bir dava değil. Bu bizim ekmek davamız, yarınlarımızın, çocuklarımızın, yöremizin, halkımızın ve hatta Türkiye’mizin davası.
Hep söyledik, söylemeye devam edeceğiz. Çayırhan Termik Santrali ve bu maden sahaları yalnızca enerji üreten bir tesis değil, yüzlerce işçimizin ekmek kapısı, bölge ekonomisinin bel kemiği.
1970’lerin sonunda buraya Termik santral yapılacağı bizlere müjde gibi sunuldu.

'MİLLİ YATIRIM' DEDİLER!

“Buraya termik santral yapacağız, ülkeye elektrik sağlayacağız, sanayi gelişecek, istihdam artacak” dediler. Yöre halkı, yok pahasına toprağını verdi, çünkü bu yatırımla ülkemiz kazanacak dediler , inandılar. Devletimize olan bağlılığımız ve inancımızla bölgenin refah seviyesi artsın, yöre kalkınsın, ülkemiz kalkınsın dedik.

Ama şimdi Devlet, “kamu yararı” diye aldığı bu toprakları, özel bir şirkete devrederek bizleri yüzüstü bırakıyor. Bir nevi bize buraları terk edin, başınızın çaresine bakın diyor.

O gün “kamu yatırımı” diye elimizden alınan topraklar, şimdi özel şirketlere satılıyor. Bizim emeğimizle, bizim fedakarlığımızla kurulan bu santral ve maden sahaları, şimdi özelleştirme adı altında birilerine verilmek isteniyor.

Santral satılır, maden sahamız özelleştirilirse, iş güvencemiz ortadan kalkacak, maaşlarımız düşecek, sendikal haklarımız elimizden alınmaya çalışılacak. Daha önce özelleştirilen yerlerdeki işten çıkarmaları, düşük ücretleri, taşeronlaştırmayı, kötü çalışma koşullarını ve iş kazalarını hep birlikte gördük. Şu an yaşanan bu süreç bile arkadaşlarımızın çalışma motivasyonunu ve psikolojini bozmuş durumda. Yarın bir gün iş kazası olsa, çoklu ölümler olsa Allah korusun, bunun altından kalkabilecek misiniz. Bunun sorumluluğunu da üstleniyor musunuz. Bugüne kadar ölümlü kazaların çoğu özelleştirilen yerlerde oldu. Yoksa bunu da geçiştirir, birilerinin üzerine atarız diyerek mi bu sorumluluğun altına giriyorsunuz. Bugüne kadar ağır çalışma koşulları ve güvenlik önlemlerinin hiçe sayılması sonucunda kaç canımızı toprağa verdik! Şimdi bizden, aynı akıbete razı olmamızı mı bekliyorsunuz?

Şubat ayının ortasındayız. Deprem felaketinin ikinci yıl dönümü. Deprem felaketinde, selde, yangında, canını hiçe sayıp vatandaşı için çırpınan, maden ve enerji işçisine teşekkürü böyle mi ediyorsunuz. O günlerde kahraman ilan ettiğiniz bizi şimdi neden yok sayıyor, sesimize neden kulak tıkıyorsunuz. Halbuki biz, “sesimizi duyan var mı” diyen herkesi duymuş, canla başla, görev icabı değil insanlık vazifemizle çabalamıştık. Allah böyle acıları bir daha yaşatmasın, ama ola ki bir afet olsa, yine koşarız, yine halkımız için canımızı ortaya koyarız. Karşılık bekleyerek yapmadık, ama hiç değilse bizim devletimizi ve halkımızı düşündüğümüz kadar, sizler de biraz bizi düşünün.

'KAMUYA AİT STRATEJİK BİR VARLIKTIR VE HALKA AİTTİR'

Bir de tutturmuşlar, bu işletmeler kar etmiyor diye! Buranın ne kadar kar ettiğini onlar da biliyor, biz de biliyoruz. Gelin gerçek bilgileri, kamuoyuyla paylaşın.

Kamuya ait böylesine kar yapan, stratejik tesislerin özel şirketlere devredilmesi, sadece işçileri değil, yöre insanını da, ülkemizi de yoksullaştıran bir politikadır.

Çayırhan Termik Santrali ve maden sahaları, devletin koruması altında olması gereken, kamuya ait stratejik bir varlıktır ve halka aittir. Özel şirketlerin kar kapısı değildir. Bizler alın terimizin, emeğimizin, yaşam alanlarımızın yok pahasına satılmasına asla izin vermeyeceğiz.

İşçilerin alın terini yok sayan, kamu varlıklarını yok pahasına devretmeye çalışan politikalara karşı, aylardır olduğu gibi sonuna kadar hep birlikte omuz omuza direnmeye devam edeceğiz.
Maliye Bakanına buradan sesleniyoruz. Bizi bugüne kadar duymadınız ama artık sesimizi duyun ve taleplerimize cevap verin. Bizi artık ciddiye alın. Ama yok, ille de özelleştireceğiz diyorsanız da, biz buralara talibiz. Bu işte bir art niyet yoksa, tamamen iyi niyetli ve devlet yararına bir uygulamaysa, gelin buraları işçilere, halka, yöre dinamiklerine devredin. Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası olarak böyle bir devre öncülük etmeye hazırız. Siz de destek verin hep birlikte ekmek teknemizi yürütmeye devam edelim. Buranın karı da yine devletimize, işçimize, halkımıza, yani kimsenin tekeline girmeden, gerçek sahiplerinde kalsın.

Buradan bütün yetkili mercilere tekrar sesleniyoruz. Artık Çayırhan’ın çığlığını duymazdan gelmeyin. Madenciyi ve enerji işçisini görmezden gelmeyin. 4 Mart’a sayılı günler kaldı. Hala iş işten geçmiş değil. Gelin bu büyük yanlıştan dönün, ilerde vicdanlarınızı yaralayacak ve hiç rahat bırakmayacak bu karardan vazgeçin. Siz vazgeçmiyorsunuz ama biz de vazgeçmeyeceğiz. Sonu nereye varırsa varsın, meşru zeminde mücadelemizi, en üst noktaya taşımakta kararlıyız. Talebimiz belli, tavrımız net.

Ya iptal, ya iptal.

Yaşasın maden işçileri, yaşasın enerji işçileri, yaşasın emeğin örgütlü mücadelesi.

➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..