AKP makineyi dağıttı: Son günler, ağır yönetme krizinin kanıtı

Yargı verdiği karardan bir talimatla vazgeçiyor, memurlar sorumluluk almaktan imtina ediyor, kabinenin demirbaşı başına gelecekleri merakla bekliyor... AKP zorbalığına karşı meydanları dolduran yüz binlerde iktidarın yönetme krizini derinleştirdi...

AKP makineyi dağıttı:
Son günler, ağır yönetme krizinin kanıtı

SivriSinekCaz
AKP iktidarı ciddi bir yönetme krizi yaşıyor. Hayat pahalılığının yarattığı toplumsal tepkiler, sermaye sınıfının tükenmeyen kâr hırsı, iktidar yanlısı aktörlerin paylaşım kavgası, tarikatlar arasındaki rekabet, uluslararası çelişkiler...

Her birinin yarattığı baskı AKP'yi daha fazla hukuksuzluğa ve siyaset alanını yargı eliyle daraltmaya yöneltiyor. İktidarın içerisinde bulunduğu yönetme krizini gizlemek için attığı adımlarsa aksine kaosu daha belirgin kılıyor.

Yalnızca Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasından bu yana geçen 6 günde yaşananlar bile bunun göstergesi. Verilemeyen kararlar, birbirinin önüne geçen kurumlar, habersiz kadrolar, sorumluluk almaktan kaçınan memurlar, ne yapacağını şaşıranlar, yalnızca talimatla çalışabilenler... Hepsi Türkiye'nin yönetilmediğinin, sürüklendiğinin birer örneği.

İmamoğlu kararı iktidardaki kaosu açığa çıkardı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı dört günlük gözaltı süresinin ardından Ekrem İmamoğlu'nun cumartesi gecesi adliyede hazır edilmesini istedi. Savcılık ve hakimlikteki sorgu işlemleri sabahın ilk saatlerine kadar sürdü. Sıra kararın açıklanmasına geldiğinde kaos başladı.

İmamoğlu’nun tutuklandığı önce Anadolu Ajansı ve Sabah Gazetesi gibi kaynaklarca duyuruldu. Ardından bu haberler kararların “henüz kesinleşmemesi ve kesin olarak açıklanmaması” gerekçesiyle başsavcılık tarafından yalanlandı. Kesin kararların kısa sürede açıklanacağı duyuruldu. Yani sorgu sürerken, önceden hazırlanmış karar avukatlardan önce basına servis edilmişti.

Kesin kararın ilan edilmesiyse yeni bir karmaşayı tetikledi. "Yolsuzluk" ve "terör" olmak üzere iki dosyadan yargılanan İmamoğlu'nun hangisinden tutuklandığı hangisinden serbest bırakıldığı anlaşılamadı. Saatler sonra İmamoğlu'nun "yolsuzluk" dosyasından tutuklandığı, "terör" dosyasından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı netleşti. Bu defa savcılık ikinci karara itiraz etti. İlerleyen günlerde itiraz değerlendirilecek.

Sorumluluktan kaçan hakim, talimatla çalışan emniyet müdürü

İktidarın tüm unsurlarıyla bütünlüklü bir tavra sahip olmadığını gösteren iki örnek İzmir ve Kocaeli'de yaşandı. 

İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından protestolara katılanların evlerine polis baskınları düzenlendi. İzmir'de de aralarında avukatlar, öğrenciler, siyasi parti yöneticilerinin olduğu çok sayıda yurttaş gözaltına alındı. Gözaltı operasyonuna itiraz etmek isteyen İzmir Barosu avukatları Nöbetçi İzmir 1. Sulh Ceza Hakimi’ne dilekçe vermek istedi. 

Ama hakim dilekçeleri almadan adliyeyi kaçarak terk etti. Koşarak uzaklaşan hakimi kimse yakalayamadı. Avukatlar duruma tepki göstermek için itiraz dilekçelerini hakimlik odasının kapısına astı.

İzmit'te toplanan göstericileri dağıtmak isteyen polis tazyikli su ve biber gazı kullandı. Polisin kullandığı yoğun biber gazı nedeniyle Fethiye Caddesi civarında yurttaşlar nefes almakta güçlük çekti.

Polisin saldırısı devam ederken Emniyet Müdürü Zafer Güven, biber gazı sıkan çevik kuvvet polislerinin komiserini azarladı. Zafer Güven’in tepkisi, söz konusu biber gazının talimatsız kullanıldığını ortaya çıkardı.

RTÜK hukukun arkasından dolanmak istedi, panikledi 

Yargı operasyonu ve hızla büyüyen protestolar karşısında ne yapacağını şaşıranlar arasında yer alan bir kurum da RTÜK'tü.

İmamoğlu'nun adliyede işlemlerinin sürdüğü saatlerde Saraçhane'de direnen binlerce kişiye yoğun bir polis saldırısı başladı. Yakın mesafeden gaz sıkılan eylemciler kameralar önünde darp edildi. Canlı yayınlanan görüntüler kısa sürede büyük tepki çekti. 

RTÜK, basın özgürlüğüne darbe girişiminde bulundu. Bir yargı organı değil düzenleyici yapı olan RTÜK, televizyon kanallarına "canlı yayını kesmeleri" talimatı gönderdi.

Talimatın tamamen kanunlara aykırı olduğu bilindiği için RTÜK bu talimatı televizyon kanallarını telefonla arayarak sözlü olarak iletti.

Ardından, X üzerinden yazılı açıklama yapıldı ama "canlı yayını kesme" talimatına yazılı açıklamada yer verilmedi. Kurul, “Lisans iptallerine varabilecek müeyyideler uygulanacağı duyurulur” tehdidinde bulundu.

Kabinenin demirbaşı olacaklardan habersiz miydi?

İmamoğlu'na yargı operasyonu ekonomi şok etkisi yarattı. Kur ve borsada yaşanan dalgalanmanın dolaylı maliyeti milyarlarca doları buldu. 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in iki yıldır tüm maliyetini emekçilere yüklediği kemer sıkma programı da sarsıldı. Ekonomi yönetiminin enflasyon başta olmak üzere birçok hedefi riske girdi. 

Ekonomide yaşanan kriz gösterdi ki Şimşek yönetimi olacaklardan ya habersizdi ya da hazırlıksız yakalanmışlardı. Ancak bilanço netleştikçe Şimşek'in habersiz olduğu tezi güçleniyor.

Dolar kurunda yaşanan ani yükselişin kamu bankalarının bıraktığı bir boşluktan kaynaklandığı anlaşılıyor. Benzer şekilde İmamoğlu'nun tutuklanmasına neden olan soruşturma sürecinde bir dayanak noktası da Hazine ve Maliye Bakanlığı'na bağlı MASAK'ın raporlarıydı.

Talimat geldi, son anda karar değişti

AKP'nin içerisinde bulunduğu yönetememe krizinin en bariz örneklerinden biri bugün yaşandı. 

Dün sabah düzenlenen gözaltı operasyonuyla protestolara katılan çok sayıda yurttaş, parti yöneticisi ve gazeteci gözaltına alınmıştı.

"İzinsiz gösteri" yapmakla suçlanan yurttaşlar bugün adliyeye sevk edildi. Önce Terörle Mücadele Şubesi'nden bir memur saydığı 13 isim dışında kalan herkesin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını duyurdu. 

Karar sadece ilan edilmekle kalmadı. Polisler gözaltındakileri asansörlerle serbest bırakılacakları kata çıkardı. Tam o anda savcılık aniden kararını değiştirdi. Gözaltındakiler aynı asansörle nezarethaneye geri götürüldü. Savcı bu defa herkesi tutuklama istemiyle mahkemeye sevk etti. 

Mahkeme de talimatla değiştirildiği anlaşılan kararın gereğini yerine getirdi. Şu ana dek gözaltındaki 206 isimden 66'sı tutuklandı. Bazı mahkemelerde kararların hakimler yerine mübaşirler tarafından iletilmesi dikkat çekti. Tutuklananlar arasında İstanbul İl Başkanı dahil 6 TKP üyesi de bulunuyor.

 Skandal tutuklama kararları:
Göstericiler, parti yöneticileri ve
gazetecilere son dakika tutuklaması

➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..
.com/img/a/