Aliağa gemi söküm alanı MHP’li belediyeye devredildi
Dünyanın dördüncü büyük söküm tesisi olan, iş cinayetleri, ağır çalışma koşulları ve düşük ücretlerle gündeme gelen Aliağa Gemi Söküm Tesisi, MHP'li Aliağa Belediyesi'ne devredildi. Belediyenin tesisi satacağı iddia ediliyor...Aliağa gemi söküm alanı MHP’li belediyeye devredildi: 'Tesis satışa çıkarılacak'
İzmir’in Aliağa ilçesinde başta asbest olmak üzere zehirli madde içeren gemilerin sökümüyle ve iş cinayetleriyle sürekli gündeme gelen Aliağa Gemi Söküm Tesisi alanı MHP’li Aliağa Belediyesi’ne devredildi.
Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği, tesisin 20 Şubat'ta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na faaliyet alanının genişletilmesi için ÇED başvurusunda bulunmuştu.
TOKİ'ye ait Aliağa Gemi Söküm Merkezi alanı, önce Emlak Konut'a, ardından da Aliağa Belediyesi'ne devredildi.
Devir haberi sonrası TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu üyeleri, konuyla ilgili basın açıklaması yaptı. ANKA'nın paylaştığı bilgilere göre, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir tarafından okunan açıklamada, Aliağa’da gerçekleştirilen gemi sökümünün, "gemilerin ülkeye giriş ve söküm süreçlerindeki usulsüzlükler, izin ve raporlardaki eksiklikler, uygunsuz çalışma şartları, yetersiz denetim ve alınmayan çevresel önlemler nedeniyle çevre ve halk sağlığını tehdit ettiğini" belirtti.
'Ne planlandığına dair resmi açıklama yapılmadı'
Akdemir, "Devir işlemlerinin hangi koşullarda gerçekleştirildiği, Aliağa Belediyesi tarafından alanla ilgili ne planlandığına dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Bu sürecin takipçisi olduğumuzu; mülk sahibi değişse de gemi söküm faaliyetini yürüten işletmelerin ve denetleyici kurumların yükümlülüklerinin devam ettiğini belirtmek isteriz" diye konuştu.
Gemi söküm tesislerinin işçi sağlığı ve güvenliği açısından büyük riskler taşıdığına da dikkat çeken Akdemir, bu konuda Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) rehberleri ve yasal mevzuata uygun önlemler alınmasını istedi.
Aliağa’nın, çevresel yük kapasitesinin sınırlarını çoktan aştığını ve bilimsel raporların da bu durumu desteklediğini ifade eden Akdemir, bölgedeki ağır sanayi tesislerinin sıkı bir denetime tabi tutulması gerektiğini söyledi. Denetimsiz çalışan gemi söküm tesislerinin faaliyetlerinin durdurulması gerektiğini vurguladı.
Tesis ÇED sürecinden muaf: 'Dava açtık, yürütmeyi durdurma kararı çıkacak'
Basın toplantısında konuşan Avukat Arif Ali Cangı ise tesislerin uzun yıllardır ÇED sürecinden muaf tutulmasının büyük bir sorun yarattığını söyledi. Dava açtıklarını söyleyen Cangı şöyle konuştu:
"Açılan dava, İzmir 2. İdare Dairesi Mahkemesi'nde görülüyor. Yürütmeyi durdurma kararı çıkacak. Bundan sonraki süreç için belirleyici bir karar olacak. Kapasitesi zaten defalarca artırıldı. Muaf tutulmasının nedeni 7 Şubat 1993 tarihinden önceye dayanıyor. Tesislerin bu tarihten önce faaliyete başlaması nedeniyle hala aynı kapasitede mi çalışıyor? Kim bunu söyleyebilir? Ancak ÇED’ten muaf tutuluyor. Şimdiye kadar yapılan başvuru yanlışı örtmeye yönelik bir çaba olarak nitelenebilir. Aykırı davranıldığı gerçeğini ortadan kaldırmaz. Ruhsat verme yetkisi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndedir, onlara çok büyük sorumluluk düşüyor. Hakkında pek çok şikayet alan bu tesislerin ruhsatı, büyükşehir tarafından derhal denetlenmelidir ve denetimsiz tesisler faaliyetten men edilmelidir."
Dünyanın dördüncü büyük söküm tesisi olan Aliağa Gemi Söküm Tesisi, 10 kilometrelik sahil boyunca sıralanmış 30'a yakın tersaneden oluşuyor. Tesis iş cinayetleri, ağır çalışma koşulları ve düşük ücretlerle adından söz ettiriyor.
Devir sonrası mecliste CHP'lilerin istifaları: 'Belediye, tesisi satışa çıkaracak'
Tesisin MHP'li belediyeye devrinden hemen sonra CHP’li iki meclis üyesi Yunus Akın ve Erdoğan Çoban’ın istifaları gündem oldu. Söküm alanının devri ile Aliağa Belediyesi CHP Belediye Meclis Grubu’ndaki istifalar arasında bir bağ olduğu yönünde çok ciddi iddialar var.
Bu iddiayı gündeme getirenlerden biri EgedeSonSöz'den Ender Aldanmaz. Aldanmaz'ın bugünkü köşesinde yer verdiği iddialara göre, belediyenin kendisine devredilen tesisi satışa çıkaracağı ve büyük rant elde edileceği konuşuluyor.
Bir taşla iki kuş: 'İki bağımsız meclis üyesi satış sürecini belirleyecek, mecliste çoğunluk sağlanacak'
Aldanmaz şöyle yazdı:
"Ekonomik olarak sıkıntıda olan belediyeyi kurtarmak adına belediye başkanı Serkan Acar, Ankara’da bazı çalışmalar yapıyor. Ve bu tesisin belediyeye devri konusunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den yardım istediği ve Bahçeli’nin oluru ile sürecin başladığı yönünde bilgiler bulunuyor. Gemi söküm tesisinin tamamı ise 28 Şubat tarihinde TOKİ’den belediyeye devrediliyor.
Cumhur İttifakı’nın ise belediye meclisinde çoğunluğu bulunmuyor. Mecliste çoğunluğu sağlamak adına belediye başkanı Serkan Acar’ın bazı belediye meclis üyelerini sürece dahil etme adına çalışmalar yaptığı yönünde bilgiler duyulmakta idi.
Ve bingo: İki meclis üyesi istifa edip bağımsız kalınca Cumhur İttifakı’nın bazı karar almalarda meclis çoğunluğunu sağlayacağı bir tablo ortaya çıkıyor. İki bağımsız meclis üyesinin alacağı tavırlar satış sürecinin yönünü belirleyecek. Yani plan doğru işlerse hem meclis çoğunluğu elde edilecek hem de maddi sıkıntı yaşayan belediye büyük bir mali kazanç sağlayarak bir taşla iki kuş vurulmuş olacak. CHP’de en az 3 meclis üyesinin daha istifasının cebinde olduğu yönünde bilgiler mevcut. Hem de bu 3 üyenin güle oynaya istifa etmeye hazır olduğundan bahsediliyor. "
'Satış gemi söküm tesisi ile sınırlı kalmayacak'
Ender Aldanmaz, satışların gemi söküm tesisi ile sınırlı kalmayacağı iddiasını da paylaştı. En az üç ayrı satışın daha gerçekleşmesinin beklendiğine işaret eden Aldanmaz, "Aliağa’nın kaybı CHP Genel Başkanı Özgür Özel için en az Menemen kadar dert olmuştu. Özel’in tek tesellisi ise meclis çoğunluğu idi. Görünen o ki 'Serkan Acar Cumhuriyeti'ni fethe çıkan CHP, daha ilk yıl bitmeden bozguna uğramaya başladı. Oluşan tablo seçmen gözünde CHP’yi sorgulatır. Ve Serkan Acar’ı da güçlendirir" ifadelerini kullandı.
'Almuslu Erdoğan Çoban’ın Aliağa ile ne alakası var?'
Aldanmaz ayrıca, istifa eden Erdoğan Çoban’ın meclis üyesi olmadan önce belediye başkanlığı yaptığını da hatırlattı. Tokat’ın Almus ilçesine bağlı Görümlü beldesinin 15 yıl belediye başkanlığını yapan Çoban için "Almuslu Erdoğan Çoban’ın Aliağa ile ne alakası var? Nasıl oldu da Erdoğan Çoban, Aliağa’nın belediye meclis üyesi oldu? Bu ismi kim önerdi ve belediye başkanı, milletvekili adayı olacak kadar CHP’li olan Erdoğan Çoban nasıl oldu da belediye meclis üyeliğinden istifa etti?" diye sordu.
İstifalarla ilgili henüz CHP'den bir açıklama gelmezken, Yunus Akın ve Erdoğan Çoban istifalarıyla ilgili detaylı bilgi paylaşmadı. İddiaya göre CHP'li isimlerin istifasından partilerinin dahi sonradan haberi olduğu, söz konusu isimlerin telefonlara dahi çıkmadığı konuşuluyor.