'Baro susturulursa adil yargılanma hakkı ölür'
Baro yönetiminin değişmesi için açılan davada hakim karşısına çıkan İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu, "Bu dava Anayasa'ya aykırılık içeriyor" dedi...
İstanbul Barosu yönetimi hakim karşısında:
'Baro susturulursa adil yargılanma hakkı ölür'
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında görevlerine son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talebiyle açılan davanın ilk duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde yapıldı.
Duruşmaya yüzlerce avukatın yanı sıra baro başkanları, konsolosluk temsilcileri de katıldı.
Davaya müdahil olma talebiyle verilen 100’ün üzerindeki dilekçeyi hakim reddetti. 34 gündür tutuklu olan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Fırat Epözdemir’in SEGBİS ile katılma talebi kabul edilmedi. Epözdemir’in avukatı Baran Doğan, ön incelemenin ertelenmesi gerektiğini söyledi, “Aksi takdirde usulsüz yargılama olur” dedi.
İstanbul Barosu davasında ilk beyanı veren İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, bu davanamenin Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini söyledi, “AYM karar verinceye kadar Anayasa Madde 152’ye göre geri bırakılmalı” diye konuştu.
'Anayasaya aykırılık aşikardır'
Baroların varlık nedeninin, adalet, demokrasi ve hukuk devleti kavramları olduğunu ifade eden Kaboğlu, “Bize karşı açılan dava hukuku talep etmenin, hukuk hakkı istemenin sonucudur. Dünyanın emsalsiz barosu İstanbul Barosu’na karşı böyle bir dava açılabiliyorsa bu dava aynı zamanda Türkiye Barolar Birliği’ne ve 81 baroya da açılmış demektir. Bu nedenle tüm baroların müdahillik talepleri kabul edilmelidir” dedi.
İbrahim Kaboğlu şu sözlerle beyanını bitirdi:
“Anayasaya aykırılık aşikardır, ciddidir, açıktır. Anayasa değişmez 2. maddesinin öngördüğü temel kurallara açıkça aykırıdır. Öyle öngörüyorum ki bu aykırılığı ciddiye alacaksınız ve AYM’ye bu davayı götürmemizi sağlayacaksınız. Ayrıca adil yargılanma hakkına katkıda bulunacağınıza inanıyorum. Yoksa bu tür davalara adaletin harcayacağı zaman başkalarının adli yargılanma hakkını çalmaktan başka işlev görmeyecektir.”
Kaboğlu’nun beyanının ardından hakim, anayasaya aykırılık taleplerini ara kararla değerlendireceğini, şimdi tüm beyanları alacağını söyledi. Anayasaya aykırılık üzerine konuşan eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, “Baro bu yöntemle susturulacak olursa savunma ve adil yargılanma hakkı Türkiye’de ölür” dedi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, “Baronun bu faaliyeti amacına uygundur. Aslında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da bunu kabul ediyor. Zaten görevinden doğduğunu kabul etmeseydi Adalet Bakanlığı soruşturma izni beklemeksizin bunu yapabilirdi. Haliyle görevinden doğan hiçbir konuda artık baroya ‘Amacının dışında bir faaliyet gösteriyorsun’ diyemezsiniz” dedi.
Mahkeme, ara kararını açıkladı. Buna göre bir sonraki duruşma 21 Mart Cuma günü saat 9.30'a ertelendi.
Ne olmuştu?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve ile Yönetim Kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar’ı iki ayrı suçtan soruşturuyor.
Başsavcılık, 21 Aralık 2024 tarihli öldürülen gazeteciler konulu açıklamaları nedeniyle baro yönetimini terör örgütü propagandası yapmak ve halkı yanıltıcı bilgi yaymakla suçluyor.
Kaboğlu ile yönetim kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesi ve seçim yapılması talebiyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldı.