Birtek-Sen Başkanı Mehmet Türkmen’e ev hapsi: 'Belli ki çok korkuyorlar'
Birtek-Sen Başkanı Mehmet Türkmen, tahliye edildikten bir gün sonra yeniden ev hapsine alındı. Türkmen, Antep'te binlerce işçinin sefalet zammına boyun eğmeyip eylemlere başlamasının ardından gözaltına alınmıştı...
Birtek-Sen Başkanı Mehmet Türkmen’e ev hapsi: 'Belli ki çok korkuyorlar'
Şubat
ayıyla birlikte yeni yılın ilk zamlı maaşları hesaplarına yatan
Gaziantep’teki Başpınar Organize Sanayi Bölgesi işçileri, patronların
yüzde 44’ü aşan resmi enflasyona rağmen yüzde 30’luk zamda
ortaklaştığını görmüş ve eylem kararı almıştı.
Sefalet zammına boyun eğmeyen yaklaşık 20 fabrikada 2 binden fazla işçi iş bıraktı.
Başpınar'da işçilerin direnmesi üzerine Gaziantep Valiliği kentte 15 günlük eylem yasağı kararı aldı. Polis, Çelikaslan Tekstil başta olmak üzere birçok fabrikanın önündeki direniş çadırlarını zorla kaldırdı. Valilik, yasağı genişleterek ilk kez “bekleme eylemini” bile yasakladı, fabrikalar polis ablukasına alındı.
Patronların Ensesindeyiz Ağı ve Türkiye Komünist Partisi de işçilere destek açıklaması yapmıştı.
Kararı tanımayan binlerce işçi meydanlarda buluşup, direnişlerini büyütme kararı aldı. Ancak Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (Birtek-Sen) Başkanı Mehmet Türkmen eyleme katılmak üzere evinden çıktığında gözaltına alınıp 17 Şubat’ta tutuklandı.
'Susmayacağız, korkmayacağız'
Türkmen, 24 Mart’ta çıkarıldığı mahkemece tahliye edildi. Ancak serbest kalması sadece bir gün sürdü. Savcılığın itirazı üzerine yeniden ev hapsi kararı verildi.
Mehmet Türkmen, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Tahliye kararı verilirken ev hapsi de kaldırılmıştı. Ancak özgürlüğüm bir gün sürdü. Bugün savcılığın itirazıyla apar topar ve yine hukuksuz bir biçimde ev hapsine alındım. Eğer dışarıda olsaydım bu akşam Antep’teki eylemlere katılacaktım. Ama belli ki çok korkuyorlar. Bu ülkeyi koca bir hapishane haline getirmek istiyorlar. Madem öyle, bu ülkenin her yerini direniş alanına çevireceğiz! Susmayacağız, korkmayacağız! Bu baskı rejiminin zulmüne karşı bir milim bile eğilmeyeceğiz! Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”
