"BUGÜNÜN ÖFKESİ BİR PARTİYE DEĞİL, BİR NESLE AİT"
Karar yazarı Şule Demirtaş, Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyon sonrası gençlerin protestolarını 28 Şubat süreciyle karşılaştırdı. Demirtaş, “O gün başörtülü kızlarımız için üzülen devlet, bugün adalet isteyen gençleri neden duymuyor?” diye sordu...
Şule Demirtaş’tan Çarpıcı Soru:
Mazlumken Anlayanlar, Muktedirken Unuttu mu?
Karar gazetesi yazarı Şule Demirtaş, "Mazlumken Anlayanlar, Muktedirken Unuttu mu?" başlıklı yazısında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyon sonrası gençlerin gerçekleştirdiği protestoları değerlendirdi.
Demirtaş, yazısında 28 Şubat sürecine gönderme yaparak, o dönemde başörtüsü yasağına karşı çıkanların bugün adalet talep eden gençlerin sesine kulak tıkadığını ifade etti.
Demirtaş, devletin geçmişte başörtüsü yasağına karşı duruşunu hatırlatarak şu soruyu sordu:
"O gün 'bizim başörtülü kızımız' için üzülen devlet, bugün adalet talep eden başı açık gençleri neden duymuyor?"
"O ZAMAN FİŞLENİYORDUK, BUGÜN SUSTURULUYORLAR"
Demirtaş, 28 Şubat döneminde başörtüsü nedeniyle yaşanan baskılara atıfta bulunarak, bugünkü gençlerin de benzer şekilde devlet baskısıyla karşı karşıya olduğunu vurguladı:
"O zaman da üniversite kapılarında fişleniyor, yurtlardan atılıyor, ailemizle devlet arasında sıkışıp kalıyorduk. Bizler de devletin 'evlatlar envanterine' değil, tehdit kataloglarına yazılıyorduk."
O dönemin acılarını hatırlatan Demirtaş, bugünün gençlerinin yaşadığı polis müdahaleleri ve baskıları aynı düzlemde değerlendirerek şunları ekledi:
"O zaman üniversite kapısında durdurulmak neyse, bugün yürüyen bir genç için polis müdahalesi görmek de o kadar ağır değil mi?"
"BUGÜNÜN ÖFKESİ BİR PARTİYE DEĞİL, BİR NESLE AİT"
Demirtaş’a göre sokakta yürüyen gençlerin kim olduğundan çok, ne söylediklerinin önemli olduğuna dikkat çekilmesi gerekiyor. Öfkenin yalnızca bir partiye ya da kişiye değil, bir neslin susturulma çabasına karşı yükseldiğini belirtti:
"Bu öfke, artık ne söylese 'yasadışı' sayılan, ne yapsa 'tehlikeli' bulunan, ne düşünse 'gereksiz' görülen bir kuşağın kolektif haykırışıdır."
Demirtaş, iktidara seslenerek, gençleri anlamanın onaylamak anlamına gelmediğini ama duymamanın inkâr etmek anlamına geldiğini vurguladı.