Diyanet Görevlileri Sendikası, Ali Erbaş’a tepki gösterdi: Çelişkidesiniz!
Hutbelerin kağıttan okunması gerektiğini belirterek, talimata uymayanlara soruşturma açabileceğini söyleyen Ali Erbaş’ın, bazı hutbeleri akıllı mikrofon ekranından okuduğu ortaya çıktı. Erbaş, kılıçla çıktığı Ayasofya’da da bunu yaptı...
Erbaş’a yasak işlemiyor
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, iktidara yakınlığıyla bilinen bir televizyon kanalının sahur programına katıldı.
Birgün'den Mustafa Bildircin'in haberinde, Programın Erbaş ile birlikte konuğu olan akademisyen, “Bazı hocalar cep telefonundan, tabletten hutbe okuyor” diyerek, hutbelerin kağıttan okunması gerektiğini belirtti. Düşünceyi destekleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Cep telefonundan hutbe okumak uygun değil. Böyle bir şey varsa buradan uyarıyorum, hatta bununla ilgili bir teftiş bile başlatabiliriz” ifadelerini kullandı.
SENDİKA’DAN TEPKİ
Hutbeleri cep telefonundan okuyanlara karşı teftiş başlatacağını duyuran Erbaş’ın, bazı hutbelerinde akıllı mikrofon kullandığı öğrenildi. Erbaş’ın kullandığı akıllı mikrofonun, dinleyiciler tarafından mikrofon olarak göründüğü ancak konuşmacı tarafında ekran bulunduğu belirtildi. Ekranın, elde tutulan bir tuş yardımıyla kaydırabildiği ve böylelikle konuşmacıya, “Daha akıcı konuşma yapma olanağı sağladığı” kaydedildi.
Diyanet Görevlileri Sendikası, Erbaş’ın televizyon programında kullandığı ifadelere tepki gösterdi. Hutbelerin yalnızca kağıttan okunmasına yönelik zorunluluğun kabul edilebilir olmadığını kaydeden sendikanın açıklamasında Erbaş’a yönelik, “Bu tepkiniz aynı zamanda kendi akıllı mikrofonla okuma uygulamanızla çelişmektedir” denildi.
Kırsal kesimlerde ve imkanı kısıtlı bölgelerde görev yapan din görevlilerine her hafta hutbe metinlerinin basılıp dağıtılmasının zorluklarına dikkati çeken sendikanın açıklaması, şöyle devam etti:
“Bu nedenle hutbelerin okunması konusunda alternatif yöntemlere de imkan tanınmasının, Diyanet İşleri Başkanlığımızın çağdaş, çevreci ve ekonomik yaklaşımı pekiştireceğine inanıyoruz. Yasaklamanın aksine, din görevlilerinin dijital platformları kullanmaları konusunda teşvik edilmesinin gerekli olduğunu, bu tür açıklamaların görevliler üzerinde olumsuz etki yaratacağını düşünüyoruz. Televizyon kanallarında spontane açıklamalarda bulunulmamasının daha uygun olacağını da düşünüyor, gereğinin yapılmasını arz ediyoruz.”