'Sağlığın en önemli belirleyicisi ADALETTİR'
İktidarın kural tanımazlığına karşı basın açıklaması gerçekleştiren Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeleri, halk sağlığının en önemli belirleyenlerinden birinin de adalet olduğunu vurguladı...
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeleri: Sağlığın en önemli belirleyicisi adalettir
Ülkenin dört bir yanında üniversite öğrencileri iktidarın kural tanımazlığına karşı seslerini yükseltmeye devam ediyor. Günlerdir dersleri boykot eden ve eylem yapan öğrencilere Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden de destek geldi.
Tıp Fakültesi önünde basın açıklaması yapan öğretim üyeleri, toplumsal iyilik halinin en önemli belirleyicisinin adalet olduğunu vurguladı ve "Halkın sağlık hakkını savunmak için hak, hukuk ve adaleti ısrarla ve büyük bir kararlılıkla talep ediyoruz" çağrısında bulundu.
Öğretim görevlileri, öğrencilerinin taleplerinin lütuf değil en temel hakları olduğunu belirterek, "Bizler de öğrencilerimizle birlikte, demokrasinin olduğu, hukukun işlediği, anayasal hakların güvencesi altında bir ülkede, halkımıza sağlık sunmak, sağlıklı ve güvende yaşamak istiyoruz" dedi.
'Beklentimiz temel hakların güvence altına alınması, engellenmesi değil'
Yapılan ortak basın açıklamasında "Biz Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeleri olarak laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyetinde yetiştik ve öğrencilerimizi, geleceğin hekimlerini Cumhuriyetimizin ilkeleri doğrultusunda yetiştiriyoruz. Hepimiz başta sağlıklı yaşama hakkı olmak üzere insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, bilimsel doğruluk ve özerkliğe bağlılık ilkesi ile çalışan emekçiler, akademisyenleriz" denildi.
Akademinin güncel siyaset içine çekildiği ve toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecek tarzda taraf olmaya zorlandığı belirtilen açıklamada, akademisyenler olarak yaşananlardan kaygı duydukları ve itiraz ettikleri vurgulandı. Açıklamada üniversitelerin öğrencilerin gelişimlerini desteklemek için var olduğunun altı çizildi ve "Oysa yaratılan, sunulan gündem geleceğe dair umutları gölgeliyor. Belirsizlikleri pekiştiriyor. Kazanılmış haklarının ellerinden kolaylıkla alınabileceğinin örneğini ortaya koyuyor. Artık daha fazla hekimimizi, öğrencimizi kaybetmek istemiyoruz. Ülkemizin geleceği açısından tedirginlik yaşıyoruz" ifadelerine yer verildi.
Gözaltıların toplumsal barışı zedelediğine dikkat çekilen açıklamada, "Hak aramanın, görüş bildirmenin, birlikte eylemenin, temel insan hakkı – anayasal hak olduğu bilinci ile acil beklentimiz bu temel hakların güvence altına alınmasıdır. Engellenmesi değil" değerlendirmesinde bulunuldu.
'Öğrencilerimizin istediği lütuf değil, en temel hakları'
Açıklamada, üniversitelerin özgür düşünce ve söylem ile demokratik yaşamın, etik davranışın, liyakatın, ayrım olmaksızın hak ve hukukun en üst perdeden istendiği, adaletin ön koşulsuz yaşandığı kurumlar olduğu vurgulandı ve şöyle devam edildi:
"Değerli öğrencilerimiz, göz bebeklerimiz, düne, bugüne ilişkin görüşlerini, kaygılarını birlikte söylüyorlar. Hak, hukuk, adalet istiyorlar. Düşünce ve isteklerini çağdaş, demokratik haklarını baskılara karşın, kullanarak dile getiriyorlar. Birlikte yürüyorlar. Kararlılar. Özenliler.
Kimseye zarar vermeden, hakaret etmeden, haklarını, geleceklerini arıyorlar. Üniversitede eğitim almak, hak ettikleri değeri görmek istiyorlar. İstedikleri lütuf değil en temel hakları. Hepimiz çok iyi biliyoruz: İstediklerinden çok daha fazlasını hak ediyorlar. Bizler de öğrencilerimizle birlikte, demokrasinin olduğu, hukukun işlediği, anayasal hakların güvencesi altında bir ülkede, halkımıza sağlık sunmak, sağlıklı ve güvende yaşamak istiyoruz."
'Sağlığın en önemli belirleyicisi adalettir'
Açıklamada, demokrasi ve hukukun işlemesi, özgür ve özerk üniversiteler için daha çok birlikte düşünmek, tasarlamak, önermek, istemek, eylemek, en önemlisi öz eleştiri yapmak gerektiği belirtildi.
Açıklama şu ifadelerle sonlandırıldı:
"Biz Tıp Fakültesi öğretim üyeleri, büyük bir aidiyet duygusu ile üniversitemizde çalışıyoruz. Sağlık hizmeti sunarken ve sağlığın geliştirilmesi için bilimsel bilgiyi üretirken toplumun sağlık hakkını korumayı ve geliştirmeyi en önemli amaç olarak görüyoruz. Dünya Sağlık Örgütü sağlığı, 'yalnızca hasta ya da sakat olmamak değil, bedensel, ruhsal ve toplumsal bakımdan iyi olma hali' olarak tanımlarken sözlük anlamına sağlığın toplumsal boyutunu da eklemiştir. Toplumsal, sosyal iyilik halinin olmazsa olmazı ise özgürlüklerin ve hakların güvence altına alındığı, adalet duygusunun zedelenmediği bir toplumda yaşamaktır. Bu anlamda sağlığın en önemli belirleyicisi adalettir. Biz hekimler olarak halkın sağlık hakkını savunmak için tüm toplumsal kesimlerin bir ağızdan seslendirdiği gibi hak hukuk ve adaleti ısrarla ve büyük bir kararlılıkla talep ediyoruz.
Fazlasıyla hak ettikleri güvenli, huzurlu, adaletli, liyakatli bir gelecek istemleri için gençlerde gördüğümüz kararlılığı ve umudu çok sevdiğimizi, hatta imrendiğimizi belirtiyor, yürekten, içtenlikle, kutluyoruz. Yolunuz, yolumuz açık olsun."