İktidar içi kavganın yansıması mı: Bekiroğlu neden tutuklanıp bırakıldı?
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un kardeşi Yahya Tunç'un ByLock kullandığına ilişkin paylaşımlar sonrasında gözaltına alınarak tutuklanan avukat Burak Bekiroğlu tahliye edildi.
İktidar içi kavganın yansıması mı: Avukat Burak Bekiroğlu neden tutuklanıp bırakıldı?
MHP'li olduğu söylenen AKP'ye yakın paylaşımlarıyla bilinen avukat Burak Bekiroğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un kardeşi Yahya Tunç’un ByLock kullanıcısı olduğuna dair sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alındıktan sonra tutuklandı.
Bekiroğlu, paylaşımında, "Yahya Tunç’un bin 454 ByLock kaydı olduğunu, 'FETÖ'nün yurtdışı seyahatlerine katıldığını ve Bank Asya’da hesabı bulunduğunu" belirtti. Bekiroğlu, “Şahıs hakkında tutuklamaya dönük yakalama kararı çıkartılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Başka bir paylaşımındaysa, “Şahıs bakanın kardeşiymiş. Susalım. Oldu. Aman ha şahıs bakanın kardeşi susun efendiler. Yutalım hep beraber. Biz korkuyoruz ya. Biz goygoycuyuz ya. Hadi orandan” dedi.


3 gün sonra tahliye edildi
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "iftira" ve "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçlamalarıyla hakkında soruşturma başlatılan Bekiroğlu tutuklandı. Bekiroğlu’nun evi arandı ve dijital materyallerine el konuldu.
Bekiroğlu, tutuklandıktan 3 gün sonra tahliye edildi.
Tahliyeyi ararı tutuklama kararına tepki gösteren AKP'li Metin Külünk sosyal medya hesabından duyurdu. Külünk şu ifadeleri kullandı:
"Cumartesi gününden bu yana tutuklu bulunan Burak Bekiroglu hukukçuların gerçekleştirdiği itiraz sonrası mahkemenin yaptığı değerlendirmelerin ardından tahliye kararı verilerek şu saat itibari ile serbest bırakılmıştır. Burak kardeşimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Türkiye’nin bağımsızlığı yolunda kararlılıkla milletimizin yürüyüşü devam ediyor edecektir ve bu yolda Bekiroglu kardeşimizin haklı mücadelesinde kendisine her zaman sevip sayıp takdir etmeye devam edeceğiz."
Daha önce Ayşe Ateş'i tehdit eden Bekiroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "ahtapot" benzetmesi sonrası Süleymancılar'ı işaret etmesiyle başlatılan gözaltı ve operasyonlarda da etkili olmuştu.
Bekiroğlu'nun ifadesi: 'Yazdığım şeyler Yılmaz Bey’in ağırına gitmiştir, bu nedenle buradayım'
Bekiroğlu, mahkemede verdiği ifadede "Savcılık aşamasında vermiş olduğum ifadem doğrudur. Aynen tekrar ederim. Ben neyin suç olup olmadığını çok iyi biliyorum, burada bulunmamızın sebebi Adalet Bakanı’nın kardeşi 'FETÖ' silahlı terör örgütü soruşturmasında ve yargılanmasında etkin pişmanlıktan faydalandığını dile getirmemiz" dedi.
Aydınlık gazetesinin haberine göre, Bekiroğlu, "Ben baskının farkındayım, yazdığım şeyler Yılmaz Bey’in ağırına gitmiştir, bu nedenle burada olduğumu da biliyorum" şeklinde konuştu.
'Bekiroğlu'nun tutuklanması iktidar içi çatışmalar'
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu 2 gün önceki yazısında bu tutuklamanın ardında "iktidar içi çatışmalar" olduğunu yazdı. Terkoğlu'nun yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
"Avukat Burak Bekiroğlu, cezaevine yollandı. Üstelik adalet bakanına yönelik mesajları nedeniyle. Sosyal medyada hem fikirdaşları hem karşıtları meseleyi anlamlandıramadı. Ancak tablonun iktidar içi çatışmalarla yakından ilgisi var.
Bakanla arasının bozuk olduğu bilinen İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nın 4 ismi desteklediği konuşuluyordu. Bu isimlerden sadece biri HSK’ye girdi. Öte yandan adalet bakanı, iki dönemdir HSK’yi yöneten Mehmet Akif Ekinci ve Halil Koç’un göreve devam etmesi yönündeki görüşlere karşıydı. Bakana rağmen, 'Devam etmeleri hukuka uygundur' diye mütalaa bile alınıp Saray’a sunuldu. Bakanın istediği oldu. Sonuç olarak, HSK büyük oranda Bakan Tunç’un istediği gibi şekillendi. Abdulhamit Gül ya da Bekir Bozdağ gibi eski bakanlar, HSK’de böyle kritik bir etkiye erişememişti. İşte HSK sonuçları, yargı içinde 'memnuniyetsizler' tepkisine neden oldu. İstanbul başsavcısını destekleyenler başta olmak üzere, mevcut HSK sonuçlarına eleştiriler iktidar kulislerinde konuşulmaya başlandı. Avukat Bekiroğlu’nun adalet bakanını hedef alan son tweet’leri de bu tepkiyi yansıtıyordu.
'Bakan cinnet geçirmiş'
İBB tutuklamalarında kullanılan, başta sinyal kaydı olmak üzere çeşitli delillerden daha sağlam delillerin Yahya Tunç’un dosyasında olduğu, buna rağmen cezasızlık hakkına kavuştuğu anlaşılıyor. Belli ki yargıda gücü eline geçiren bakan, 'bir Türk yargısı klasiği' yöntemine başvurdu. Kızdığı kişiyi elindeki güçle içeri attırdı. Nitekim Bakan Tunç ile olay sonrası görüşen iktidar yanlısı Fatih Tezcan şunları söyledi: 'Adalet Bakanı çok kırılmış, cinnet geçirmiş, bildiğiniz cinnet geçirmiş, alın, içeri atın durumu var.'
'Operasyonu İstanbul Anadolu Başsavcılığı yaptı'
Dikkat çekici bir detay daha var...
Operasyonu, Çağlayan’daki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yapmadı. Bakanın ilişkilerinin daha iyi olduğu İstanbul Anadolu Başsavcılığı yaptı. Belli ki Bakan Tunç, Bekiroğlu’nun Çağlayan’daki İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ile yakın olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden hamle Anadolu’daki savcılıktan geldi. Böylece Tunç, Çağlayan’a 'Artık ipler benim elimde' mesajı verdi."
Yahya Tunç hakkında daha önce hazırlanan iddianamede ne vardı?
T24'teki habere göre, Yılmaz Tunç’un kardeşi Yahya Tunç’un ByLock kullanıcısı olduğu 2023 yılında ortaya çıkmıştı. Hazırlanan iddianamede, Tunç’un ByLock’ta bin 454 adet kaydı olduğu, 22 ByLock kullanıcısı ve "FETÖ" davalarında hakkında adli işlem yapılan 166 kişiyle iletişim kurduğu, örgütsel sohbetlere ve yurtdışı gezilerine katıldığı, Bank Asya’da birden fazla hesabı ve kredi kartı olduğu belirtilmişti.
İddianamede ayrıca, Tunç’un “ByLock yüklemiş olabilirler” diyerek savcılığa teslim ettiği cep telefonunun önceden sıfırlandığına dikkat çekilmişti.
2017 yılında başlatılan soruşturmanın ardından görülen dava 2021 yılında sona erdi. İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Şubat 2021 tarihli kararında, Yahya Tunç’un kendi rızasıyla teslim olduğu ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak örgütün yapısı ve faaliyetleri konusunda "faydalı bilgiler" verdiğini belirtti. Mahkeme, Tunç hakkında “ceza verilmesine yer olmadığı”na hükmetti.
Dönemin başsavcı vekili bakan yardımcısı yapıldı, sonra Yargıtay'a atandı
Yahya Tunç hakkında yürütülen soruşturma, dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz tarafından yürütülmüştü. Daha sonra Adalet Bakanı olan Yılmaz Tunç’un görevi sırasında Hasan Yılmaz da bakan yardımcılığı görevine getirildi. Ancak Yılmaz, bu görevden 5 ay sonra ayrılarak Yargıtay’a atandı.