Mafya gibi müdür, cemaat ve iktidar milletvekili tarafından korunuyor!
Kırıkkale’de bir okul müdürünün işlediği; öğrencilerin yemeğini para karşılığı satma, özel eğitim raporu olmayan öğrencileri okula kaydettirme ve çalışanlara yıldırma (mobbing) suçlarına karşın görevini sürdürmesine tepki gösteren Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, "Suçu sabit ama buna rağmen aynı okulda yöneticilik görevinde tutmaya çalışıyorlar. Cemaat ve iktidar milletvekili tarafından korunuyor. Muhalif biri olsaydı ve bu cezalardan birini dahi alsaydı yönetici olarak kalamazdı" dedi..
Özel eğitim gören çocukların yemeklerini satan okul müdürüne tepki: Cemaat ve iktidar milletvekili
tarafından korunuyor
Konuyu gündeme getiren Eğitim-İş’in şikayetleri sonucu hazırlanan Teftiş Kurulu raporuna göre müdürün; ek ders ödemelerinde usulsüzlük yaptığı, öğrenciler için çıkan yemeği personele ve aynı binada bulunan başka okulun öğretmenlerine para karşılığı satarak maddi çıkar sağladığı, özel eğitim raporu olmayan öğrencileri usulsüz şekilde okula kaydettirdiği ve çalışanlara yıldırma (mobbing) uyguladığı belirtildi.
Bu yaptıklarına karşılık hala koltuğunda oturmayı sürdüren müdüre yalnızca kınama, uyarı ve maaş kesimi cezaları verildi.
Teftiş Kurulu raporunda “yönetici olarak görevine devam etmesi durumunda, soruşturmaya konu davranışlarından dolayı çalıştığı kurumda sağlıklı ve ahenkli çalışma düzenini olumsuz yönde etkileyeceği için yöneticilik görevi üstünde bırakılarak yer değişikliği yapılması” gerektiği belirtilse de yalnızca disiplin cezalarıyla yetinildi ve idari hiçbir tasarrufta bulunulmadı.
“ADALET TERAZİSİ NE ZAMAN BU KADAR ŞAŞTI?”
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay söz konusu olaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Kırıkkale Hükümet Konağı önünden “Adaletin terazisi ne zaman bu kadar şaştı? Disiplin suçlarının sabit olduğu bir yönetici görevine nasıl devam edebiliyor? Yapılan baskılarla bir soruşturma raporu nasıl etkisiz hale getirilebilir? ” sorularını yönelten Özbay, “Görüyoruz ki, iktidar partili bir milletvekili, cemaatler, yetkili sendika yöneticileri ve Milli Eğitim Müdürü bu sürece müdahil olmuş, okul müdürünün görevden alınmasına dair teklif edilen kararın değiştirilmesine zemin hazırlamıştır” dedi.
“KAMU GÖREVİ KİŞİSEL MENFAAT ALANI DEĞİL”
Kamu görevinin kişisel menfaat alanı olmadığını vurgulayan Özbay, “Okul, bir kişinin siyasi ve cemaat bağlantılarıyla korunacağı bir alan değildir! Eğitimde ahlaki çürümeye, liyakatsizliğe ve usulsüzlüğe göz yumulmasına izin vermeyeceğiz. Eğitim-İş olarak bu hukuksuzluğun sonuna kadar takipçisi olacağız” diye konuştu.
İl Milli Eğitim Müdürlüğüne ve Valiliğe çağrıda bulunan Özbay, “Bu kişi derhal görevden alınmalı, hukuki ve idari işlemler eksiksiz uygulanmalıdır. Aksi halde, Eğitim-İş olarak yasal süreci sonuna kadar işletecek, gerekirse yargıya başvuracak ve kamu vicdanında bu mesele kapanmasın diye mücadelemizi sürdüreceğiz. Eğitimde hakkı, hukuku, adaleti savunmaktan asla geri durmayacağız. Bu okul müdürü hakkında gerekli idari tasarrufta bulunun. Bu dosya örtbas edilirse, buna göz yuman herkesin sorumluluğunu tek tek teşhir edeceğiz. Çocuklarımızın eğitimi, kamu kaynakları ve eğitim çalışanlarının huzuru için geç kalmadan gerekeni yapın!” ifadelerini kullandı.
"KORUNUYOR"
Konuya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan Özbay, “Mevzuata uymamak, çocukların yemekleri üzerinden haksız kazanç elde etmek, çalışanlara baskı... Ne ararsan hepsi var. Suçu sabit ama buna rağmen aynı okulda yöneticilik görevinde tutmaya çalışıyorlar. Cemaat ve iktidar milletvekili tarafından korunuyor. Muhalif biri olsaydı ve bu cezalardan birini dahi alsaydı yönetici olarak kalamazdı" dedi.
Taylan Gülkanat / Cumhuriyet
