Hatay’da taş ocağı sorunu: Depremden kurtulan halk dinamitlerle sarsılıyor

Hatay'daki taş ocakları yerleşim alanına sadece 60 metre mesafede dinamit patlatıyor. Depremin yaralarını sarmaya çalışan halk, şimdi de taş ocağının yarattığı sarsıntılarla ve etrafa saçılan taşlarla mücadele ediyor...

Hatay’da taş ocağı sorunu: Depremden kurtulan halk dinamitlerle sarsılıyor

Hatay’da taş ocakları, özellikle 6 Şubat depremlerinin ardından yeniden inşa süreciyle birlikte daha görünür hale gelen bir çevre ve halk sağlığı sorununa dönüşmüş durumda. 

Yıkıcı depremlerin ardından hâlâ ağır hasarlı yapılarla ve travmalarla baş etmeye çalışan halk, şimdi yeni bir yıkım riskiyle karşı karşıya. 

Kentin pek çok noktasında faaliyet gösteren taş ocakları, doğayı tahrip etmekle kalmıyor, aynı zamanda yerleşim yerlerine çok yakın mesafelerde yaptıkları patlatmalarla halkın yaşamını da tehdit ediyor.

Bunun son örneği Aşkarbeyli Mahallesi’nde yaşandı.

Antakya Gazetesi'nden Duygu Ertaş'ın haberine göre, İskenderun’un Aşkarbeyli Mahallesi’nde faaliyet gösteren Özel Nifa Taş Ocağı, mahallenin yalnızca 50-60 metre uzağında dinamit patlatıyor. Bölge halkı, her patlamayla birlikte evlerin çatılarının oynadığını, camların titreştiğini ve çocukların korkuyla uyanarak ağladığını söylüyor. Bir yurttaş, “Depremden ölmedik, bu taş ocağında öleceğiz! Her patlamada yer sarsılıyor, çocuklarımız ağlayarak uyanıyor” diyor.

Ne denetim var ne güvenlik mesafesi

Mahalleli, taş ocağının bu kadar yakında faaliyet göstermesinin hem hukuki hem de insani hiçbir açıklaması olmadığını söylüyor. Sürekli patlatılan dinamitlerin yeni bir felakete neden olmasından endişe ediyorlar.

Patlamalar sırasında meydana gelen titreşim ve sarsıntıların dışında bir diğer konu ise çevreye yayılan parçalar. Videoya yansıyan görüntülerde de görüldüğü üzere, yerleşim yerlerine çok yakın bölgelere düşen parçaların telafi olmayan sonuçlar yaratması an meselesi.

'Sesimizi duysunlar, bu taş ocağını kapatsınlar'

Aşkarbeyli Mahallesi sakinleri, yetkililere seslenerek bu faaliyetin derhal durdurulmasını talep ediyor. Yıkımın gölgesinde yaşayan halk, artık kaygıyla değil güvenle yaşamak istiyor. Bir yurttaş şöyle söylüyor:

Biz zaten yoklukla, hastalıkla, kayıplarla uğraşıyoruz. Bir de her sabah evimiz başımıza yıkılacak mı korkusuyla uyanmak istemiyoruz. Çocuklarımızın psikolojisi bozuldu. Sesimizi duysunlar, bu taş ocağını kapatsınlar.”

Çoğunun ÇED raporu yok

Daha önce kamuoyuna yansıyan haberlerde Hatay’daki taş ocaklarının büyük bölümünün Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu olmaksızın faaliyet gösterdiğini ortaya çıkarmıştı.

Özellikle Antakya, Defne ve İskenderun çevresinde yoğunlaşan taş ocağı işletmeleriyle çevre ve insan sağlığı görmezden geliniyor.

Deprem bölgesinde “yeniden inşa” adı altında hızla yürütülen faaliyetler, birçok taş ocağının ÇED süreci işletilmeden ruhsat almasına ya da denetimden muaf tutulmasına neden oldu. Bu durum sadece ekosistemi değil, doğrudan halkın yaşam hakkını tehdit ediyor.

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..