“Hukuk herkese eşit uygulanmazsa bu bir darbedir”
Ağıralioğlu, açıklamasında "Eğer hukuk, tüm muhataplara aynı ölçüde, şüpheye yer bırakmayacak biçimde uygulanırsa hukuk devleti olur. Ancak hukuk, yalnızca siyasi rakiplere karşı, fırsat kollayarak bir baskı aracı olarak kullanılırsa bunun adı 'hukuk darbesi' olur" ifadelerine yer verdi.
Yavuz Ağıralioğlu'nun bu çıkışı, son dönemdeki yargı operasyonları ve hukuki tartışmaların gölgesinde dikkat çekti. Ağıralioğlu, adaletin ancak herkese eşit şekilde sağlandığında anlamlı olacağını vurgulayarak, hukukun siyasallaşmasının ülkeye zarar vereceğini ifade etti.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU'NUN AÇIKLAMASI
"Bir karar vermek zorundayız. Memleketin istikbali, milletin geleceği, devletin kuruluş ilkeleri ile bir tüm hâlinde gelecek asra taşınması için 'kayıkçı kavgasının' ötesinde bir adım atmak zorundayız. Siyasetin, siyasetçinin, milleti temsil makamında olanların rüşvet, irtikâp, adam kayırma, suç gelirinin aklanması gibi yüz kızartıcı suçlarla anılması, faili olması, iştirak etmesi kabul edilemez olduğu izahtan varestedir.
En az bunun kadar kabul edilemez ve affedilmez olan ise 'hukukun siyasi hasımlığa yöneltilmiş bir giyotin' hâline, 'devlet yönetme mesuliyetini' taşıyanlar eliyle getirilmesidir. Hukuku tüm muhataplara eşit, adil, şüpheye yer bırakmayacak şekilde uygularsanız hukuk devleti, yalnızca siyasi hasımlarınıza karşı, zaman ve zemin kollayarak bir sopa olarak uygularsanız 'hukuk darbesi' olur.
Yolsuzluğa ve rüşvete karşı duruşunuz; kendimden, ötekinden ayrımı yapmadan kesin ve tereddütsüz olursa ilkeli, 'Benden olan yapabilir, muhalif olduğum yaparsa itiraz ederim, kınarım, kızarım' derseniz itibarsız olur. Rüşvetin ayakkabı kutusu ile baklava kutusunda verilmesi arasında bir fark görüyorsanız, taraflı; hukukun siyasi darbe enstrümanı olarak kullanılmasına her şartta itiraz edebiliyorsanız, tarafsız olursunuz.
Bizim, ciddiyetini siyasetin hırslarına çiğnetecek devlet vakarımız, kutuplaşmaya feda edecek millet evladımız, kaybedecek günümüz, tüketecek sabrımız yok. Devlet ciddiyetle, iktidar mesuliyetle, muhalefet uhuletle davranmak zorundadır. Bu, içinden geçtiğimiz süreç bağlamında mesuliyet sahibi bir muhalefet itirazıdır."