'Köylünün zeytinini ve toprağını alıp şirketlere peşkeş çekiyorsunuz'!
Murat Emir’den çarpıcı soru: “Kaç Paraya Sattınız Bu Toprağı?”
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM), zeytinlik alanları madencilik faaliyetlerine açan torba yasa teklifinin ilk 11 maddesi, muhalefetin tüm itirazlarına rağmen oy çokluğuyla kabul edildi.
AKP tarafından verilen önerge ile, 3213 sayılı Kanun’a eklenen geçici 45’inci maddede değişikliğe gidildi. Buna göre, taşınan ya da taşınamayan zeytin ağacı sayısının en az iki katı kadar yeni zeytin ağacının dikilmesi zorunluluğu getirildi.
KÖYLÜYE KİRALIK TOPRAK, ŞİRKETLERE SERBEST ALAN
Kanunun dördüncü fıkrasında yapılan değişiklikle, taşınacak zeytin ağaçları ve yeni kurulacak zeytin bahçeleri için Hazine taşınmazlarının ya da kamu iktisadi teşebbüslerine ait arazilerin, talep eden eski maliklere harca esas değerin yalnızca yüzde biri bedelle yirmi yıllığına kiralanabileceği belirtildi. Kira süresi dolduğunda ise bakımlarını tam yapanların talebi halinde sürenin onar yıl uzatılmasının önü açıldı.
CHP’DEN SERT TEPKİ: "KAÇ PARAYA SATTINIZ BU TOPRAĞI?"
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada iktidarı sert sözlerle eleştirdi. "AKP, zeytin kıyımı yasasına gece yarısı bir değişiklik önergesi daha verdi! Neyin pazarlığını yapıyorsunuz, kaç paraya sattınız bu toprağı?" diyen Emir, 78 bin zeytin ağacının katledileceğini, köylüye ise başka yerde 157 bin ağaç dikme ve araziyi kiralama vaadiyle rüşvet uzatıldığını öne sürdü. Emir, köylünün kendi toprağında değil, şirketlerin gösterdiği arazilerde devlete harç ödeyerek kiracı yapılmasına tepki göstererek, "Bu düzen köylüye değil, 3 şirkete çalışıyor. Meclis sabaha kadar şirket talimatlarını yasaya çeviriyor," ifadelerini kullandı.
"HALKIN ZEYTİNİNİ VE TOPRAĞINI ALIYORSUNUZ"
Emir, yasa ile köylünün hem zeytinliğinin hem de toprağının alındığını vurgulayarak, "Zeytinlikleri değil; bu talan yasasını, bu ihanetini halkın önüne getirenleri milletin bağrından söküp atacağız!" dedi. Meclis’te kabul edilen düzenleme, çevre örgütleri ve köylüler tarafından da büyük tepkiyle karşılanıyor.