LGS'de ŞAİBE önerileri AKP ve MHP oylarıyla reddedildi!
LGS'de sınav sorularıyla ilgili şaibe iddiaları sürüyor. Bakan Tekin zafiyet olduğunu kabul ederken bunun sınav güvenliğini riske atmadığını savunuyor. Tartışmalı bu durum bir yana soruların sınav sürerken paylaşıldığı iddiaları da gündemde...Bakan Tekin'in içi çok rahat: LGS sorularının sınavdan sonra paylaşılması sorun değilmiş!!!
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TRT Haber canlı yayınında LGS kapsamındaki merkezi sınavın sonuçları ve eğitim gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
LGS kapsamındaki merkezi sınavda soru
kitapçıklarının önceden paylaşılıp paylaşılmadığına ilişkin soru üzerine
Tekin, sınavın yapıldığı gün bu tartışmaların kamuoyuna düştüğünü
belirtti.
“Hemen gerekli inceleme ve araştırmaları yaptıklarını” öne
süren Tekin, saat 10.45'te biten sözel oturumun soruları hakkında
soruşturma açılan birisi tarafından fotoğraflanarak saat 11.57'de
paylaşıldığını iddia etti.
Çelişkili konuşmasında Bakan, hem iddiaları yalanladı hem de "Ceza davası açılmasını gerektiren bir durum varsa açılır" dedi. Daha önce iddiaları dile getirenleri kast ederek "Geri zekalıya anlatır gibi tane tane anlatıyoruz. Ama yetinmiyorlar, hala devam ediyorlar" diyen Yusuf Tekin, soruların sınavdan sonra paylaşılmasının sınav güvenliğini tehlikeye atmadığını öne sürdü.
Soruların sınavdan sonra paylaşılması sorun değilmiş: 'Çocuklarımızın sınav güvenliğini riske atacak bir şey yok'
Paylaşılan PDF materyallerini incelediklerini söyleyen Tekin, "Bir kere bizim PDF materyalimiz değil. Yani soruların çalındığı iddiası külliyen yalan. Böyle bir olay yok. Yayınlanan PDF görüntüsü, sınav saat 10.45'te bitiyor, saat 11.57'de yayınlanmış. Buradan sınavın güvenliğiyle ilgili bir iddiayı ileri sürmek hangi mantık çerçevesinde yapılıyor bilmiyorum. Bakanlığımızın çok geniş bir bilişim altyapısı var ve bu altyapı bu türden analizleri yapabilir. Yani anomali tespit edildiğinde bu anomalileri görebilecek bizim uygulamalarımız var. Ortada herhangi bir konunun yani çocuklarımızın sınav güvenliğini risk altına atacak, onları rahatsız edecek herhangi bir çalınma ya da benzeri şeyin olmadığını açıkladık" dedi.
Bakanın bu sözleri de tartışmalı.
Cumhuriyet'ten Can Uğur 28 Haziran'da konuyla ilgili haberinde sınavın sayısal soru kitapçığının sınav sürerken WhatsApp grubunda paylaşıldığını haberleştirmişti.
'Herhangi bir probleminiz varsa yargı organlarına başvurun'
Görüntüleri paylaşan kişiyle ilgili soruşturma açtıklarını belirten Tekin, şöyle konuştu:
"Bu kadar açıklama yaptıktan sonra beni üzen şey şu; İnsanlar siyaset yapabilirler. Siyaset yaparken de kişisel olarak şahsımızla ilgili ya da siyasi rakipleriyle ilgili eleştirilerde bulunmaları çok doğaldır, iftira atarlar, hakaret yaparlar. Bunlar hepsi yargı süreçleri ve siyasi nezaket içerisinde değerlendirilmesi gereken şeyler. Defaten açıklama yapmamıza rağmen bu konuda herhangi bir probleminiz varsa yargı organlarına başvurun, biz orada tekrar kendimizi değerlendirelim, görelim. Bu kadar açıklama yapmamıza rağmen bu şekilde çocuklarımızı demoralize edecek, onların hukuksuzluğu, kendilerine yönelik bir haksızlık yapıldığına dair onlara bir algı oluşturabilecek bu tür şeyleri yapmalarından gerçekten çok rahatsız oluyorum. Bir baba olarak, bir insan olarak rahatsızım, bunu yapmamaları gerekiyor."
'29 kişiyle ilgili soruşturma açıldı'
Söz konusu okuldaki 29 kişiyle ilgili soruşturma açıldığını ifade eden Bakan Tekin, "Biz idari soruşturma yaparız. İdari soruşturma neticesinde ilgiliye disiplin cezası uygulayabiliriz. Disiplin cezası ve idari soruşturmanın sonucunda da eğer ceza davası açılmasını gerektiren bir durum varsa ceza davası da açılır ve ilgililer en ağır şekilde cezalandırılır" diye konuştu.
'Sadece istediğimiz saatten biraz erken sosyal medyada paylaşılmış oldu'
Tekin, "Sadece istediğimiz saatten veya sınavın soru kitapçıklarının dağıtılmasıyla ilgili istediğimiz saatten biraz erken sosyal medyada paylaşılmış oldu bu. Ama tekrar altını çizerek söylüyorum, sınavın bitmesinden bir saatten daha fazla bir zaman sonra bu olmuş. Dolayısıyla bu sınavın güvenliğiyle ilgili, çocuklarımızın bu anlamdaki gelecek umutlarıyla ilgili herhangi bir risk oluşturabilecek bir durum kesinlikle söz konusu değil" şeklinde konuştu.
'Sorular basıldıktan sonra emniyet güçlerinin kontrolünde illere sevk edildi'
Soruların hazırlandığı ortamın tamamen izole olduğunu, burada jammer gibi sinyal kesici cihazların bulunduğunu iddia eden Tekin, içeriden dışarıya bilgi sızmasını engelleyecek her türlü tedbirin alındığını savundu.
Sorular basıldıktan sonra emniyet güçlerinin kontrolünde illere sevk edildiğini, illere sevk edildikten sonra da onların kontrolünde soruların okullara ulaştırıldığını söyledi.
'İllerimizin yarışlara girmesini istemiyorum'
Bakan Tekin, "LGS kapsamında 719 öğrenci tam puan aldı ve ardından bazı iller özelinde de tam puan alan öğrencilerle ilgili sayılar ortaya atıldı. Mesela bir ilde 300 tam puan olan öğrencilerin olduğu iddiaları var. 719 öğrenci arasından 300'ünün bir ilden çıkmasını nasıl karşılamak lazım? Mümkün mü?" sorusuna, sınava giren öğrencilerin birinci veya ikinci gibi kıyaslamayı doğru bulmadığı yanıtını verdi.
Adana'dan 26, İstanbul'dan 164 öğrencinin tam puan aldığını ifade eden Tekin, "İstanbul'da hem öğrenci popülasyonumuz çok fazla, hem nüfusumuz fazla, orantısal olarak da biraz diğer illere göre İstanbul'un ortalaması fazla. Ama bahsedildiği gibi Anadolu'daki herhangi bir ilde 480 ya da 300 küsur öğrencinin bütün soruları doğru yaptığı bilgisi yanlış" diye konuştu.
Sınavlarda hangi illerden öğrencilerin kaç tam puan yaptığına ilişkin verileri başlangıçta paylaşmadıklarını ifade eden Tekin, "Paylaşmama sebebimiz, ben illerimizin bu tür yarışlara girmesini istemiyorum. Şimdi hiç tam puan yapamayan illerde farklı tartışmalar oluyor. Dolayısıyla biz bütün bu tartışmalar artık farklı bir noktaya evrilmeye başlayınca bunu paylaştık. Mesela 'Bakan Erzurumlu, Erzurum'da sorular şöyle oldu, böyle oldu' diyor. Yani bu tablo her şeyi ortaya koyuyor" şeklinde konuştu.
'İmam hatipte çok sayıda birinci çıktı iddialarına yanıt: 'Faturası çok ağır olacak'
İYİP Grup Başkanvekili Turhan Çömez'in Bursa'da imam hatip ortaokulundan 36 öğrencinin LGS'de tam puan aldığı iddiasına ilişkinse Tekin, şunları söyledi:
"O milletvekili arkadaşımız 'sadece bu imam hatip ortaokulunda 39 öğrenci tam puan almış' diyor. Nerede 39 öğrenci? Bursa'da 20 öğrencimiz (tam puan yapan) var. Bu tür dediğim gibi normal siyasi münakaşalarda siyasi arenada konuşulur, bununla ilgili yargı süreçleri yürür vesaire ama çocuklarımız üzerinden bunu yapmayalım. Bu tartışma öyle bir yere evrildi ki birileri bilinçaltlarında imam hatip düşmanlığından tutun, imam hatiplerin korunmasına kadar tartışma abuk sabuk noktalara evrildi ve bundan da gerçekten üzüntü duyuyorum. Bunların hepsi yalan yanlış şeyler.
Çocuklarımız üzerinden bunu yaptığımızda bunun bedeli, faturası çok ağır olacak. Hatırlarsanız 15 Temmuz'da ilgili en ciddi konulardan bir tanesi okullar, dershaneler ve sınavlar üzerinden yürüyen bir süreçti. Tam bunun yıldönümünde böyle bir şeyi yapmanın kimseye faydası yok. Biz hep beraber çocuklarımızın hukukunu koruyalım."
'EBA ya da benzeri ortamlarda paylaştığımız sorularla benzerlik dikkate alındığında 719 sayısı aslında çok normal'
LGS'de öğrencilerin başarılı olmasınıysa, "2 yıldır her ortamda ders kitaplarının dışında çocukların başka bir kaynağa ihtiyaç duymamasıyla" açıkladı.
Öğrencilerin istediği öğretmenden Destekleme ve Yetiştirme Kursları (DYK) alabildiğinin altını çizen Tekin, "Ayrıca sınavla ilgili hazırlık anlamında EBA ya da benzeri ortamlarda paylaştığımız sorularla LGS sınavındaki soruların birbirleriyle benzerliği dikkate alındığında bahsi geçen 719 sayısı aslında çok normal" dedi.
Proje okulları: 'Sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri meslek liselerimizde işbirliği yapmak istiyor, bunu kolaylaştıracak adımlar attık'
Bakan Tekin, "Soruların zor olduğu" yönündeki görüşleri değerlendirerek, öğrenciler nezdinde böyle bir düşüncenin bulunmadığını kendilerine soruları kolay bulduklarını ilettiklerini öne sürdü.
Bu tür iddia ve görüşlerin farklı amaçlarla ortaya atıldığını savunan Tekin, proje okullarının ikiye ayrılışı ile ilgili soru üzerine "proje okulu" kavramının 2014'te ortaya atıldığını hatırlatarak şöyle devam etti:
"Okullarımızda çalışan öğretmen arkadaşlarımız, idareci arkadaşlarımız, bizim yaklaşık 70 bine yakın okulumuz içerisinde eğer kendi farkını hissettirecekleri bir şeyler yapmak istiyorlarsa bir imkan oluşturmak üzere proje okulu diye bir kavram ürettik. Yani siz bir okulda idarecisiniz ya da öğretmensiniz, bir proje uygulamak istiyorsunuz. Bu proje bir prosedür dahilinde Bakanlık tarafından onaylanırsa eğer, bu projeyi hayata geçirmek üzere, ki bu projenin pedagojik boyutu, akademik boyutu, ilçe, il, ilgili genel müdürlük ve Bakanlık nezdinde değerlendirildikten sonra okula, okul müdürümüze, öğretmenlerimiz açısından bu projeyi hayata geçirebilecekleri, ayrıcalıklar tanımak üzere kurgulandı bu. Kolaylaştırıcı, farkını hissettirebileceği, yenilikleri hayata geçirebileceği şeyler. Dolayısıyla biz proje okul mantığını böyle kurgulamıştık.
Gelişen süre içerisinde, bu mantıktan biraz uzaklaşıldığını gördüğümüz için tekrar aynı mantığa oturtmak üzere proje okullarını yeniden değerlendirdik. Hem uygulanan projeyle ilgili, projenin kabul aşamasıyla ilgili süreçleri, hem projenin niteliği ve akademik boyutu hem de projenin, süre, bu süre içerisinde, projenin uygulandığı süre içerisinde izleme metodolojisiyle ilgili yönetmeliğe hükümler koyduk. Bazı yerlerde de, özellikle meslek liselerimizde, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri, okullarımızla işbirliği yapmak istiyorlar. Bu işbirliğini kolaylaştıracak adımlar attık."
'Zorunlu eğitimin son 4 yılına yönelik revizyon'
"12 yıllık zorunlu eğitimin son 4 yılına yönelik bir revizyona gidileceği konuşuluyor, bu adımla ilgili neler söylersiniz, tartışmalarda hangi formül ön plana çıkıyor?" şeklindeki soruya Tekin, şu karşılığı verdi:
"12 yıllık zorunlu eğitimle ilgili şu anda kamuoyunda bir tartışma yürüdüğünü görüyoruz. Bizim Bakanlık'taki ilgili arkadaşlar bu konuyu izliyorlar, değerlendiriyorlar. Bu konuda entelektüeller, akademisyenler, sivil toplum örgütleri, meslek birlikleri, iş dünyası, değişik açıklamalar yaptı. Lehinde açıklamalar yapan var, aleyhinde açıklamalar yapanlar var. Lehinde açıklama yapanlardan önerisi olanlar var. Biz bütün bunları değerlendireceğiz. Nihayetinde bu, Bakanlık olarak tek başımıza bizim vereceğimiz bir karar değil, bu bir yasal düzenleme konusu."
Okullarda tek tip kıyafet uygulamasına geri dönülmesinin nedenlerini açıklayan Bakan Tekin, "serbest kıyafetin öğrenciler arasında marka rekabeti ve ayrımcılığa yol açtığını, ayrıca okul yönetimleriyle veliler arasında sürekli bir anlaşmazlık konusu olduğunu" belirtti.
LGS'de şaibe iddialarıyla ilgili öneriler AKP ve MHP oylarıyla reddedildi
İYİP ve CHP'nin LGS'de şaibe iddialarının araştırılması için verdiği grup önerileri, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel ise şunları söyledi:
"En büyük hırsızlık insanların umutlarını çalmaktır. Bugün burada bir milyonu aşkın evladımızın çalınan umutlarını konuşuyoruz. Yusuf Tekin müşteşar iken tam 17 bin öğrenci birinci oldu, aynı sınıfta 10 öğrenci tam puan aldı. Yusuf Tekin buna 'normal' dedi.
Şimdi ise LGS tarihinin en zor sınavında rekor düzeyde 719 birinci çıktı. Bu rakam 2018'de sadece 18, 2020'de 97 ama en zor sınavda 719. Ayrıca beş bin öğrencinin de bir veya iki yanlış yaptığını da söylemeliyim. Bu nasıl oluyor? Daha sınav bitmeden soruların pdf'si çıktı. Yusuf Tekin de bir güvenlik ihlali olduğunu kabul etti ama bize iftira diyor. Başka bir ülkede böyle bir durumda ilgili bakan görevde kalabilir mi? Yusuf Tekin'in psikolojisi bozuldu, ağzı da bozuldu."