AKP’nin militan şeyhülislamı Ali Erbaş’ın öyküsü

AKP’nin en militan “şeyhülislamı” Kılıçlı Ali lakaplı Ali Erbaş emekli oluyor. Ayasofya’da halka kılıç göstermesi ve şatafatlı memuriyet hayatıyla bilinen Erbaş giderayak tartışmalı fetvaların sorumluluğunu da Diyanet’teki bir komisyonun üzerine bıraktı. soL TV halkın vergileriyle sefa süren Ali Erbaş saltanatının kısa hikayesini anlattı…

AKP’nin militan şeyhülislamı Ali Erbaş’ın öyküsü

Önce Sakarya İmam-Hatip Lisesi'nden, sonra Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun oldu. “Kur’an’daki Tekrarlar” isimli teziyle yüksek lisansını, “İlâhî Dinlerde Melek İnancı” isimli teziyle doktorasını tamamladı. Uzmanlığı bir kitaptaki tekrarlardan ve meleklerden ibaretti. Bilim insanı veya akademisyen değil düz “ulema”ydı.

AKP’ye ortalama bir ulema gerekiyordu. Birdenbire yükseldi, ülkenin en büyük ve en zengin örgütünün başına atandı. Diyanet İşleri Başkanı oldu. Bununla birlikte hakkında bilmediğimiz birçok şey var. Mesela hangi tarikata yakın olduğunu bilmiyoruz. Halbuki tarikatsız ulema olmaz.

Az Fethullahçı ve az ulema!

Fethullahçıların kurduğu “Kültürlerarası Diyalog Platformu”nda yönetim kurulu üyeliği yaptı. Aynı tarikata yakın olduğu gerekçesiyle kapatılan “Kimse Yok Mu Derneği”nin çağrısına cevap verip toplantılarında boy gösterdi. Abant Toplantıları’na da katılıp değerli fikirlerini sunmaktan geri durmadı. Yani az Fethullahçı ve az ulema! 

Tarikatların tamamına karşı çok hassas. "Tarikat" yerine "irfan mektepleri" demeyi tercih ediyor. Uşşaki tarikatı şeyhinin bir çocuğu tacizinin ardından "Vatana-millete hizmet eden nice insanın yetişmesine katkıda bulunan örnek ve önder şahsiyetler, gruplar, STK'lar, irfan mektepleri asla zan ve töhmet altında bırakılmamalıdır" demişti. Bütün tarikatların destekçisi oldu.

Yaydıkları irfanla bilime düşmanlık, gerçeklere sırtını dönme, tarikatları destekleme, cehalet, kafa karışıklığı, yolsuzluk, yobazlık, ölçüsüzlük ve ahlaksızlık normalleşti. Din onun girişimleriyle AKP tarafından özelleştirildi, parti dinine döndü.  

O da bu saçma beyanlarına inanmayan halka kılıç gösteriyor, Cumhuriyetin kurucusuna lanet okuyor, kadınlara ayar veriyor, çocuklara erken evliliğin yollarını gösteriyor, LGBT’leri lanetliyor. Bilimi dine göre tarif etmeye, Darwin’i yalanlamaya kalkışıyor.

Sabıkası kabarık. Yargıtay binasının açılışını dini bir gösteriye dönüştürdü, halka fakirliği öğütlerken kendisi lüks araçlarla dolaştı. Ayasofya’nın açılışında Mustafa Kemal’e lanet okudu.

Kısa giyen kadınlara sataştı, "uzuvları belli edecek şekilde dar elbise giyenler… 'giyinik çıplaklardır'" dedi. Tepki gelince "Tesettür her şeyden önce Allah'ın bir emridir, kişisel bir tercih değildir" diye cevapladı. Emri henüz yerine getiremiyordu, tek sorun buydu.

Yine dine dayandırarak kız çocuklarının miras hakkının sınırlandırılması gerektiğini söyledi.

Ele tutuşturulan hutbeler ve veda

17 Eylül'de görev süresi sona eren melek uzmanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın Diyanet İşleri Başkanlığındaki sekiz yılı bu tartışmalarla geçti. Bir iddiaya göre Ali Erbaş’ın hutbeleri AKP Genel Merkezi’nde hazırlanıyor, eline tutuşturuluyordu. Yalanladı, yasal yollara baş vuracağını söyledi.

Giderayak halkı kışkırtan o fetvaları kendisinin yazmadığını, örgütte 10 kişilik bir komisyon tarafından kaleme alındığını açıkladı. Yani halkı kışkırtma ve dini parti dinine çevirme eylemini örgütlü olarak yapmışlardı.

Laik cumhuriyetin yıkıntıların üzerinde şerri bir yeni rejim kurmaya memur edilmişti. Denedi ama ömrü yetmedi. Dini çoğaltıp ahlakı azaltmayı başardılar. 

Kendisi gitti testisi kaldı yadigâr.

soL TV Haber Bülteni’ni izlemek için:

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..