CHP ÜZERİNE

CHP ÜZERİNE

Suay KARAMAN
9 Eylül 1923 tarihinde kurulan Cumhuriyet Halk Partisi’nin yarın 102. kuruluş yılını kutlayacağız. Ulusal Kurtuluş Savaşımızdan, onun Kuvayı Milliye’sinden, onun Müdafaa-i Hukuk’undan, Halk Fırkası’ndan gelen Cumhuriyet Halk Partisi; Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve ilkeleri Cumhuriyetçilik, Ulusçuluk, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve Devrimcilik olan Türkiye Cumhuriyeti’nin en köklü partisidir. Tam bağımsızlık ve emperyalizm karşıtlığı ile biçimlenen CHP, bugün de ülkemizi aydınlık yarınlara taşıyacak partidir.

Eşsiz liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Benim iki büyük eserim vardır, bunlardan birincisi Türkiye Cumhuriyeti, diğeri de onun güvencesi olan Cumhuriyet Halk Partisi’dir” sözü, bizlere doğruyu göstermelidir. Her iki eseri de yaşatmak, Atatürk’ün bize verdiği görevdir. Bugün içinde bulunduğu tüm ideolojik tutarsızlıklarından, yönetim bozukluklarından ve yanlış isimlerin partide olmasından en kısa sürede arınarak, ülkemizi kucaklayacak Atatürkçü bir CHP’ye büyük özlem vardır. Bu yolda karşılık beklemeden yürümek için Atatürk’ün partisini, Atatürkçü parti yapmak üzere tüm gerçek Kemalistlerin bir araya gelmesi zorunluluktur. Ülkemizin sorunlarını çözecek ve toplumu kucaklayacak Kemalist CHP’ye gereksinim vardır.

Sivas Kongresi’nin yapıldığı 4 Eylül 1919 tarihinden beri ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmak için çalışan kurtuluşun ve kuruluşun partisi CHP, Atatürk’ün ölümüyle ilkelerinden ödün vermeye başlamıştır. Demokrasi yıldızı adı verilen Adnan Menderes’in başbakanlığı zamanında 14 Aralık 1953 tarihinde TBMM’den çıkarılan yasa ile CHP’nin tüm mal varlığına el konulmuştu. 27 Ekim 1957 tarihinde yapılan genel seçimlerde CHP’nin %40,8 oranında oy alması üzerine, Demokrat Parti iktidarı, CHP üzerindeki baskılarını iyice arttırmıştır, CHP’yi susturmak, kapatmak üzere yasalar ve yasaklar getirmişti.

27 Mayıs 1960 Devrimi’nden sonra yaşanan süreçte CHP, yöneticilerin ve partililerin özverili çalışmalarıyla başarılı politikalar üretmiş ve 5 Haziran 1977 tarihinde yapılan genel seçimlerde %41,4 oranında oy alarak birinci parti olmuştur. 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle kapatılan CHP, 9 Eylül 1992 yılında tekrar açılmıştır. Parti içinde yaşanan birçok olumsuzluğa ve ihanete karşın CHP, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde %37,8 oranında oy alarak, birinci parti olmuştur. Siyasi iktidarın başarısızlığının ve yetersizliğinin, CHP’nin yükselişinin etkenleri arasında olduğu da unutulmamalıdır.

Sivil darbe yaşadığımız günümüzde CHP’nin yerel seçimlerde birinci parti olması ve genel seçimlerde iktidara yürüme olasılığı, siyasi iktidarı korkutmuş ve yine CHP üzerine oyunlar oynanmaya başlamıştır. Çünkü emperyalizm CHP’nin iktidara gelmesinden ürkmektedir; bunun için iç ve dış maşalarla bunu önlemeye çalışmaktadır. CHP’nin kurucusu büyük önderimiz Atatürk, ilk kez emperyalizmi dize getiren liderdir. Bu yüzden CHP, emperyalistlere tehlikeli görünmektedir.

Yerel seçim galibiyetinden sonra yumuşama-normalleşme sürecinin yanlışlığı net olarak görülmektedir. 19 Mart tarihinde İstanbul Anakent Belediyesi’ne düzenlenen operasyonla CHP’nin kazandığı belediyelere el konularak, belediye başkanları tutuklanmaya başlamıştır. Siyasi iktidarın CHP’ye yönelik baskısı artarken, kayyım atayarak, CHP’yi etkisizleştirmeye yönelik müdahaleleri devam etmektedir. Bütün bu olaylar yaşanırken, ihanet komisyonuna CHP’nin katılması yanlıştı çünkü hukuk dışına çıkan bir siyasi iktidarla doğru bir şey yapılamaz. Zaten CHP’ye karşı yapılanların amaçlarından biri de CHP’nin ihanet komisyonundan çıkmaması içindir. Ayrıca siyasi iktidar, toplumun dikkatini ihanet komisyonundan çekerek, CHP’ye yönelik yolsuzluk iddialarına kaydırmak istemektedir, böylece ihanet komisyonu gölgede kalacaktır, konuşulmayacaktır.

CHP yönetiminin hata yapma lüksü yoktur ancak yönetimde bulunanların acemice demeçleri, söylemleri ve eylemleri, birçok yanlışa neden olmaktadır. Bu süreçte elliden fazla miting yapmak sorunları çözmemektedir. CHP, tüm kademelerdeki aday belirlemelerinde yargıç denetiminde bütün üyelerin katıldığı önseçimle yapmak zorundadır. Bu aslında tüm siyasi partilerin yapması gereken bir olgudur.

Adaylar önseçimle belirlenseydi Aydın Anakent Belediye Başkanı seçilebilir miydi? Eğer tutuklansaydı kahraman olacaktı ama AKP’ye geçince hain ilan edildi. İstanbul İl Başkanlığına kayyım olarak atanan kişi için “çaycıyken nasıl 250 dairesi, büyük mal varlığı var” diye sorgulanmaya başlandı. Bu kişi kayyım olarak atanmadan önce bu varlığa sahipti. Bunu herkes biliyordu ama ses çıkarılmıyordu. Eğer bu kişi, şimdiki parti yönetimiyle uyumlu olsaydı, bunlar yine dile getirilecek miydi? Şimdi bu kişiye sahtekâr, hain diyenler çok mu temiz?

Aslında CHP’de herkes, her şeyin farkında ama, hiçbir şeyden haberleri yokmuş gibi davranıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiğimizde bize ak trol diyenler, küfür edenler, şimdi ona küfür ediyorlar. Kılıçdaroğlu’nun her dediğine onay verenler, sessiz kalanlar, hatta ardından ağlayanlar, Kılıçdaroğlu’nun partiye bıraktığı çürük elmalardır. Partide değişen fazla bir şey yok; koltuk ve makam kavgası, rant kaygısı aynı şekilde sürmektedir.

CHP’nin ve ülkemizin aydınlığa ulaşması için bugün de partide yanlış gördüğümüz noktaları ve yönetimi eleştiriyoruz; yine bize hakaret ediliyor. İleride tıpkı Kılıçdaroğlu olayında olduğu gibi bugünkülere de küfür edilecek ve yine bizim gibiler haklı çıkacak. Siyaset doğrulukla, ilkelerle, kadrolarla ve etik değerlere bağlılıkla yapılır. Ne yazık ki bugün ülkemizin siyasetinde ahlaksızlık alıp başını gitmektedir. 21 Eylül Pazar günü yapılması planlanan olağanüstü kurultayda seçilecek yeni yönetim kadrosunun liyakatli olmasına dikkat edilmelidir.

Bugün ülkemizin çok büyük sorunları vardır; dışta Rusya-Ukrayna savaşı, Ortadoğu’da haydut devlet İsrail’in yaptığı soykırım, Suriye’nin getirildiği durum, Ege’deki adalarımızın Yunanistan tarafından işgali sürmektedir. Bunların yanında bilimsel, laik ve çağdaş eğitimin terk edilmesi, çok ağır ekonomik kriz, açlık, yoksulluk, işsizlik, sığınmacı göç sorunları, hukuksuzluk, ahlaksızlık, yolsuzluk ve rüşvet, toplumun benimsemediği ihanet komisyonu ile bölünme süreci CHP’nin üzerinde ivedilikle ve önemle durması gereken konulardır. Çözüm süreçlerinin topluma anlatılması gerekmektedir. İktidara gelmenin yolları bunlardan geçmektedir.

102. yılını kutlayan Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi, bir an önce kendini toparlayarak, ülkenin gerçek ve çözüm bekleyen sorunlarına odaklanmalıdır. Emperyalizm karşıtlığında, tam bağımsızlık temelinde, kuruluş ayarlarına dönen CHP’nin, ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine taşıyacağına inancımız tamdır. 

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..