ING'den Türkiye tahmini: Dolar, 2026'da 53'ü görecek!
ING tarafından hazırlanan bir rapora göre, Merkez Bankası'nın faiz kararını alırken iç siyasetteki belirsizlikler ve Ağustos ayı enflasyon verileri nedeniyle zorlanabileceği belirtildi. Banka, faizin 200 baz puan indirilerek yüzde 41'e çekilmesini beklerken, 2025 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 30'a yükseltti. Döviz piyasasıyla ilgili olarak ise, ING'nin 2026 yıl sonu için dolar/TL beklentisi 53.00 seviyesinde öngörüldü...
ING'den Türkiye tahmini: Dolar, 2026'da 53'ü görecek
ING tarafından hazırlanan bir değerlendirme raporunda, Türkiye'de Ağustos ayında beklenenin üzerinde gelen enflasyon verileri ile son dönemdeki siyasi ve kurumsal gelişmelerin, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararı alma sürecini zorlaştırabileceği belirtildi.
Raporda, politika faizindeki oynaklığın sınırlı kalmasına rağmen, faiz indiriminin boyutunu belirlemede bu durumun kritik bir rol oynayacağı ifade edildi.
FAİZ VE ENFLASYON TAHMİNLERİ GÜNCELLENDİ
Ekonomim'in haberine göre ING, tüm bu faktörleri göz önünde bulundurarak, bu hafta TCMB'nin politika faizini 200 baz puan indirerek yüzde 41'e çekmesini bekliyor. Banka, Aralık ayında faizin yüzde 37'ye kadar düşürülebileceğini öngörüyor. Öte yandan, Ağustos ayı enflasyon verilerinin, enflasyonla mücadeledeki zorlukları teyit etmesi nedeniyle, ING 2025 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 29.5'ten yüzde 30'a revize etti. Bu durumun, yakın vadede yüksek reel faizin devam edeceği anlamına geldiği belirtildi.
BÜYÜME VE DOLAR/TL BEKLENTİLERİ YÜKSELTİLDİ
Raporda, iç talepteki güçlü seyrin etkisiyle, Türkiye ekonomisinin büyüme tahminleri de yukarı yönlü revize edildi. ING, 2025 yılı için gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) büyüme tahminini yüzde 2.7'den yüzde 3.3'e, 2026 yılı için ise yüzde 3.5'ten yüzde 4'e yükseltti.
Döviz piyasasıyla ilgili olarak ise, ING'nin 2025 yıl sonu için dolar/TL beklentisi 45.00 olarak belirlendi. 2026 yılı sonu beklentisi ise 53.00 seviyesinde öngörüldü. Raporda, Merkez Bankası'nın sıkı para politikasının doğal bir sonucu olarak Türk lirasının reel değer kazanacağını düşündüğü, ancak bu değerlenmenin kısa vadede değil, daha uzun vadede kümülatif olarak gerçekleşmesinin olası olduğu belirtildi.