Yüce yargımız Gökçek'i unutup Yavaş’ı konser konser takip etmiş!..
Parseller ve konserler!
Mustafa BALBAYYeri geldikçe vurguladığımız CHP’ye yönelik üçlü kıskacın bütün yönleriyle işletildiği günlerden geçiyoruz.Artık şu cümleleri hiçbir şekilde kullanmıyoruz:
- Bu kadarı da olmaz!
- Yok artık, o aşamaya kadar getirmezler!
- Ama bu hukuka uygun değil!
Burada keselim, eminim okurlar daha pek çok kullanılmayan cümle bulacaklardır!
Ayrıntılara girmeden önce sözünü ettiğimiz CHP’ye üçlü kıskacı anımsatalım:
- Terör ve yolsuzluk soruşturmalarıyla kuşatmak.
- Transfer operasyonlarıyla aşağı çekmek.
- Kongre ve kurultaylarına yargı uçlu fay hattı döşeyip seyrine bakmak.
***
Dün saat 10.30 sıralarında CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’le telefonla konuştuk. Az sonra olağanüstü il kongresi için Beşiktaş Süleyman Seba Kültür Merkezi’ne giriş yapacağını söyledi. Sürecin her aşamasında sürprizlere hazır olmak gerektiğine dikkat çekti.
Kongrenin açılışını beklerken haber yine Çağlayan’dan geldi. Kongreyi iptal edip kayyum atayan 45. Asliye Hukuk Mahkemesi bu kez olağanüstü kongrenin yapılamayacağı kararını almış! Bunu valiliğe ve Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’na bildirmiş. Kapıya da heyet göndermiş.
Oysa YSK, 2 Eylül’deki iptal kararının ardından CHP’nin başvurusu üzerine toplanmış, delegelerin istemiyle olağanüstü kongre toplanmasında sakınca olmadığını belirtmişti.
YSK, 2 saat içinde toplandı. Durduğu yerin altını çizdi:
Seçim işlerinden seçim kurulları ve YSK sorumludur!
Bu koşullar altında kongre gerçekleştirildi.
Aynı saatlerde Ankara’da da önceki gün başlayan konser operasyonunun yankıları konuşuluyordu. Mansur Yavaş saat 14.00 sıralarında kamuoyunun karşısına geçti. Konserlere yönelik yargı uçlu saldırının özünü tek tek anlattı. Arkasından ekledi:
“Melih Gökçek yargılanmadan bu ülkede adaletten söz edilemez!” Yüce yargımız Gökçek’le ilgili parsel parsel iddiaları bir kenara koymuş, Yavaş’ı konser konser takip etmiş. Hemen tümü 29 Ekim’den 30 Ağustos’a milli bayramlarda düzenlenen konserler bir yıldır gündemde. Fazla ödeme yapıldığı iddia edildiği günden itibaren olayı en çok Mansur Yavaş soruşturmuş. Gölgeli bulduğu her alana ışık tutmuş. Suç olmasa bile ihmal gördüğü kadroları değiştirmiş. Teftiş kurulunu devreye sokmuş. Bütün bunlara karşın alacakaranlık operasyonu!
Böylesi operasyonları İBB’den tanıyoruz:
Gözaltına alınanlardan itirafçı, iftiracı üret, operasyona istediğin yönde devam et!
***
Son günlerde dozu artırılan kıskaçların ana nedeni Özgür Özel’in şu vurgusunu boşa çıkarmak:
- Psikolojik üstünlük bizdedir!
İmamoğlu’nu unutturma girişiminden milleti ikna çabasına kadar her alanda açığa düştüler. Yeni hamlelerle “İmamoğlu’nu unutun, Yavaş’a da bel bağlamayın” demek istiyorlar!
İmamoğlu’nun “ahmak davası” istinafta aniden onaylandı. Bir de “basit davası” var. İmamoğlu’nun, “Valinin yaptığı basitlik” cümlesinden sadece son hece haber yapılınca bu dava doğmuştu. O da Yargıtay’da bekliyor. Bunlar yetmez diye düşündüler, bir de “çirkin dava” ürettiler. İmamoğlu’nun bir yurttaşa, “Sen çirkin siyasetine devam et” sözünden de bir yıl sonra geçen hafta dava açıldı.
Dileriz yargı daha fazla erozyona uğramaz!
Noktayı kara mizahla koyalım. Nasılsınız diye soranlara şu karşılığı veriyoruz:
- İyiyiz ama doğrulatmak için asliye hukuk mahkemesine başvurduk. Bakalım ne çıkacak!