Akademi üyelerinden İsmail Aydoğan'ın geçmişi tartışmaları alevlendirdi!
Milli Eğitim Akademisi'nin siyasi kadrolaşma aracı olduğu eleştirileri sürerken, akademi üyelerinden Prof. Dr. İsmail Aydoğan'ın geçmişi tartışmaları alevlendirdi...
Milli Eğitim'de bir skandal daha:
İstiklal Marşı’nı yasaklatan
isim öğretmen seçecek kurula atandı
Bu eleştirilerin merkezine ise Akademi üyesi olan ve geçmişte İstiklal Marşı'nı yasaklatma skandalıyla gündeme gelen Prof. Dr. İsmail Aydoğan yerleşti.
Öğretmenlerin kaderini belirleyecek olan bu yeni sistemde, Aydoğan gibi tartışmalı bir ismin bulunması, eğitim camiasında endişeleri artırdı.
Ocak 2025'te yasalaşan Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ile kurulan Milli Eğitim Akademisi, öğretmenliğe girişi tamamen değiştirdi. Artık eğitim fakültesi mezunlarının doğrudan öğretmen olamayacağı sistemde, adaylar eleme sınavlarından geçecek ve seçilen 10 bin kişi üç dönemlik akademi eğitimini tamamladıktan sonra, yani en erken 2027'de göreve başlayabilecek.
Yeni sistem, uzun süredir eleştirilen mülakat sisteminden daha katı bir kadrolaşma aracı olmakla itham ediliyor. Eleştirilere göre:
Adaylar, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen hem akademiye girişte hem de atamada iki kez güvenlik soruşturmasına tabi tutulacak.
Akademide eğitim verecek personel ve kimin öğretmen olacağına karar verecek kişilerin, doğrudan Bakan onayı ve sözlü sınavlarla belirlenmesi, siyasi iktidarın eğitimdeki kontrolünü artıracak.
Ataması yapılmayan 1611 öğretmen, bu duruma tepki olarak 12 Ağustos'ta Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem yapmaya hazırlanıyor.
İstiklal Marşı'nı yasaklama girişimi
Milli Eğitim Akademisi Akademik Kurul Üyesi Prof. Dr. İsmail Aydoğan'ın geçmişte Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı döneminde yol açtığı skandallar, akademiye duyulan şüpheleri derinleştirdi.
Aydoğan, fakültenin mezuniyet töreni programından İstiklal Marşı'nı "siyasi içerik taşıdığı" gerekçesiyle çıkardı. Bu duruma tepki gösteren bir yüksek lisans öğrencisi kürsüden protesto edince güvenlik görevlilerince salondan çıkarılmıştı. Aydoğan o dönem yaptığı açıklamada, "bazen törenlerin anlamı değişebilir, okunmayabilir" demişti. Ancak kulislerde Aydoğan'ın bizzat "İstiklal Marşı okuyup, Atatürk için saygı duruşu mu yapacağız?" diyerek yasağı koyduğu iddia edilmişti.
Daha büyük bir tepkiye neden olan ikinci olay ise, İstiklal Marşı'nın Türkçe okunmasına izin vermeyen aynı fakültede, kısa süre sonra düzenlenen "Dünya Arapça Günü" etkinliğinde marşın Arapça okunmasının programa dahil edilmesi oldu. Bu durum, kamuoyunda "Türkçesi 'siyasi' bulunan marşın Arapçası nasıl serbest oluyor?" sorusuna neden olmuştu.