“Sefalete teslim olmayacağız, grevli sendika yasası istiyoruz”
Büro Emekçileri Sendikası (BES), 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu öncesinde TBMM Dikmen Kapısı önünde bir basın açıklaması yaptı.
"Sefalete teslim olmayacağız, grevli, toplu sözleşmeli sendika yasası istiyoruz" sloganıyla yapılan açıklamada, hükümetin ekonomi politikaları sert bir dille eleştirildi. BES, bütçe süreci boyunca yoksulluğa karşı mücadele takvimi başlatacaklarını duyurdu.
Sendika yöneticileri, 2026 yılı bütçesiyle birlikte açıklanan 2027 ve 2028 tahmini bütçelerin de emekçiler için herhangi bir iyileştirme içermediğini belirtti. Açıklamada, 8 Eylül’de yayımlanan Orta Vadeli Program’ın düşük ücret politikasını sürdürdüğü, kamu kaynaklarının ise "ranta ve faize" aktarılmaya devam edeceği vurgulandı.
BES’in açıklamasında, "Emekçiler ve yoksullar 2026 ve sonrasında da yoksulluğa sürüklenecek. TÜİK ve yandaş sendikalar eliyle yoksulluğa mahkum edilmemizin yanı sıra, yüksek enflasyonun sorumlusu ilan ediliyoruz" denildi. Ayrıca, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın "Enflasyonun sebebi hane halkının yastık altı birikimleridir" sözlerine tepki gösterilerek, bu açıklamanın yeni vergi artışlarının habercisi olduğu ifade edildi.
BES Araştırma Birimi (BES-AR) verilerine göre, Ekim 2025 itibarıyla dört kişilik bir memur ailesinin sağlıklı beslenme maliyeti 37 bin 287 TL, bekar bir çalışanın yaşam maliyeti 60 bin 990 TL, yoksulluk sınırı ise 90 bin 378 TL olarak açıklandı.
Toplu sözleşme sürecini "orta oyunu" olarak nitelendiren BES, "İktidarın yandaş sendikalarla belirlediği enflasyon hedeflerine göre yapılan zamları kabul etmiyoruz" açıklamasında bulundu. Sendika, gelir adaletsizliğinin ve hukuksuzlukların yoksulluğun temel nedeni olduğunu belirterek, hükümete hukukun üstünlüğü ve demokratik değerlerin güvence altına alınması çağrısında bulundu.
BES’in talepleri arasında; grev hakkı içeren yeni sendika yasası çıkarılması, emekçilere bütçeden daha fazla pay ayrılması, eşit temsile dayalı bir toplu sözleşme masası kurulması, mülakat sisteminin kaldırılması, 3 bin 600 ek gösterge düzenlemesinin tamamlanması, kreşlerin açılması ve 5510 sayılı Kanun’un yol açtığı mağduriyetlerin giderilmesi yer aldı.
Basın açıklamasında konuşan BES Genel Başkanı Özer Avanaş, yandaş sendikaların hükümetle yapılan toplu sözleşme sürecinde kamu çalışanlarının haklarını koruyamadığını belirterek, "Hakem heyetinin olduğu masadan emekçiler lehine bir sonuç çıkması mümkün değildir. Biz, haklarımızı Meclis’teki genel hükümlere göre talep etmeliyiz" dedi.
Açıklamaya CHP ve DEM Parti milletvekilleri ile KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz de destek verdi. Karagöz, "Toplu sözleşme masası, emekçilerin alın terini siyasal iktidara ve patronlara pazarlama alanı değildir; emek mücadelesinin sahasıdır" ifadelerini kullandı.

