17 yıl sonra yeni bir parti programı: Ekonomik krizden çıkışın tarifi

CHP’nin 17 yıl sonra yenilediği programı; Atatürk devrimlerini simgeleyen Altı Ok ilkeleri, sosyal demokrasi ve Anadolu aydınlanması temellerine oturtuldu. Programda ekonomik krizden çıkışın tarifi Altı Ok’taki “devletçilik” ilkesine yapılan atıflarla; planlı, hesap verebilir, denetlenir, katılımcı, kamucu bir yönetim anlayışıyla açıklandı. Bu kapsamda kalkınmayı sağlayan, stratejik öneme sahip sektörlerde sorumluluk alan ve özel sektöre de adil bir rekabet ortamı sağlayan bir devlet modeli çizildi...

 CHP’nin yeni programında ekonomik krizden çıkışın tarifi yapıldı: Altı Ok’la kalkınan Türkiye

CHP, 2008’de açıkladığı “Çağdaş Türkiye İçin Değişim” programından 17 yıl sonra yeni bir parti programı hazırladı. 

Yeni program Güçlü Yurttaş, Güvenli Gelecek, Kazanan Türkiye başlığıyla kamuoyuyla paylaşıldı. İleride partinin seçim vaatlerini ve iktidar programını oluşturacak programın girişinde, CHP’nin ideolojisinin üç ana kaynaktan beslendiği vurgulandı. Bunlar Atatürk devrimlerini simgeleyen Altı Ok ilkeleri, sosyal demokrasi ve Anadolu aydınlanması olarak sıralandı. Yine programın girişinde Altı Ok ilkelerinin her dönem için kalıcı olduğu ve bunların cumhuriyetin kurucu değerlerini temsil ettiği, Türkiye ve CHP için yol gösterici olduğu vurgulandı.

DAHA DEVLETÇİ BİR EKONOMİ

Programda günümüzde yaşanan ekonomik krizin çözümü; planlı, hesap verebilir, denetlenir, katılımcı, kamucu bir yönetim anlayışıyla açıklandı. Bu kapsamda programın ekonomik bölümlerinde Altı Ok’un devletçilik ilkesine atıf yapan ifadelere yer verildi. Günümüzde iktidar daha çok özel sektör odaklı projelere ağırlık verirken; CHP’nin programında madenler, enerji, savunma, tarım, gıda gibi stratejik sektörlerde kamucu bir anlayış olacağı vurgulandı.

Devletin bu sektörlerde üretici, yatırımcı, girişimci ve düzenleyici olacağı belirtildi. Ancak programda özel sektör de dışlanmadı. Devlete sadece denetleyici değil, yönlendirici ve destekleyici bir rol verileceği belirtilen programda; piyasalarda adil, dengeli ve sürdürülebilir rekabet koşullarının sağlanacağı kaydedildi. Programda uluslararası ekonomik rekabetin güçlendirilmesi için denizciliğin geliştirilmesi hedefine yer verildi. Şeffaflık ve katılımcılık açısından ise parlamenter sisteme geçiş önerilen programda, bütçenin yapım aşamasında günümüzdeki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin aksine Meclis’e daha fazla sorumluluk verileceği kaydedildi.

‘EMEKLİ VE EMEKÇİ HAKKINI ALACAK’

Bizzat yurttaşların günlük hayatına dokunan ekonomik vaatlerde ise; adil bir vergi ve kazanç sistemi vurgusu yapıldı. Bu durum programda “Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınacaktır” sözleriyle özetlendi. Asgari ücretli yurttaşlar için programda Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı demokratikleştirileceği, sağlanacak kalkınmayla asgari ücretin genel değil istisna bir ücret haline geleceği belirtildi.

Programda emekliler için ise “Emekli olduktan sonra hiçbir emekçinin refah seviyesi ve yaşam kalitesinin düşmemesi güvence altına alınacaktır. Bu hedefle, prim günü sayısı, yaş ve maaş hesaplamaları göz önünde tutularak uzun vadeli bir sosyal güvenlik modeli hayata geçirilecektir. Emekli maaşlarında güncelleme katsayısı, aylık bağlama oranı, aylıkların alt sınırı ve aylıkların artırılma yöntemi emeklilerin refahını yükseltecek şekilde düzenlenecektir” ifadeleri yer aldı.

Ayrıca bugün çok tartışılan ve yurttaşların aldığı maaşları etkileyen TÜİK verileri için programda “Emek gelirlerini belirleyen ekonomik verilerde şeffaflık sağlanacaktır” denildi.

DIŞ POLİTİKADA ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ

Programın dış politika bölümünün girişinde Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” sözüne yer verilerek “Barışçıl, insan haklarına dayalı, ulusal çıkarlar temelinde Atatürk milliyetçiliğini temel alan, refah yaratmayı ve ekonomik kalkınmayı destekleyen bir dış politika hedeflenmektedir” denildi.

Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefi konulan programda “Çok boyutlu dış politika anlayışı çerçevesinde ilişkiler çeşitlendirilecek; Rusya, Çin ve diğer bölge ülkeleriyle dengeli, ulusal çıkar odaklı, eşitlik temelinde ilişkiler yürütülecektir” ifadeleri kullanıldı. Kıbrıs meselesi için de “CHP; Türkiye ile Kıbrıs arasındaki tarihi, kültürel, ekonomik ve sosyal bağlar çerçevesinde KKTC’yi kardeş vatan olarak görmekte; Kıbrıs Türkünün siyasal eşitliğini ve uluslararası hukuktan doğan haklarını savunmaktadır” denildi.

Programda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) için ise “TSK’nın kara, deniz, hava, uzay ve siber ortamda görev yapabilecek çok boyutlu, müşterek ve ileri düzeyde harekât yeteneğine sahip bir yapıya kavuşması temel öncelik olacaktır. Kriz yönetimi kapasitesi geliştirilecek. Siyaset dışı konumunun güçlendirilmesi amacıyla, kurumsal özerklik ve demokratik denetim ilkeleri esas alınacaktır. Askeri sağlık sistemi geçmiş deneyimler gözetilerek yeniden tesis edilecektir” denildi.

Sarp Sağkal / Cumhuriyet

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..