"Bugün Susturulan Gazeteci, Yarın Susturulacak Vatandaştır!.."
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Aslı Aydıntaşbaş, Ruşen Çakır, Yavuz Oğhan ve Batuhan Çolak’ın ifadeye götürülmesine tepki gösterdi. Tanal, gazetecilerin telefonlarına el konulmasını “Anayasa’nın açık ihlali” olarak nitelendirdi...
Mahmut Tanal: Bugün Susturulan Gazeteci, Yarın Susturulacak Vatandaştır!
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, gazeteciler Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Aslı Aydıntaşbaş, Ruşen Çakır, Yavuz Oğhan ve Batuhan Çolak’ın ifadeye götürülmesi ve telefonlarına el konulmasına sert tepki gösterdi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Tanal, "Yavuz Oğhan, Soner Yalçın, Şaban Sevinç ve Batuhan Çolak’ın gözaltına alınması yalnızca gazetecilere değil, halkın haber alma hakkına vurulmuş bir darbedir" dedi.
"ANAYASA’NIN AÇIK İHLALİDİR"
Tanal, gazetecilerin cep telefonlarına el konulmasının "yalnızca bir delil toplama işlemi değil, Anayasa’nın açık ihlali" olduğunu belirtti.
Tanal açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Anayasa’nın 26. maddesi, her insanın düşünce ve kanaatini açıklama ve yayma hakkını güvence altına alır. Gazeteci bu hakkı sadece kendi adına değil, toplum adına kullanır. Bu hakkı cezalandırmak, ifade özgürlüğünü yok etmektir."
"GAZETECİNİN TELEFONU GERÇEĞİN KENDİSİDİR"
Tanal, Anayasa’nın 28. maddesinin "Basın hürdür, sansür edilemez" hükmünü hatırlatarak şunları söyledi:
"Gazetecinin telefonu, kamerası, kalemi onun haber kaynağıdır. Bu araçlara el koymak, gerçeğe el koymaktır."
Milletvekili Tanal, ayrıca Anayasa’nın 30. maddesinin de çok açık olduğunu vurguladı:
"Kanuna uygun şekilde basılmış eserler ve bu eserlerin üretiminde kullanılan araçlar suç aleti olduğu gerekçesiyle müsadere edilemez."
"BUGÜN SUSTURULAN GAZETECİ, YARIN SUSTURULACAK VATANDAŞTIR"
Tanal, gazetecilere yönelik operasyonları "demokrasiye darbe" olarak değerlendirerek şu ifadeleri kullandı:
"Gazetecinin telefonu iletişim aracıdır, suç aleti değil demokrasinin aracıdır. O telefona el koymak yalnız bir cihaza değil, halkın haber alma hakkına el koymaktır.
Bir ülkede gazetecilerin evleri basılıyor, haber kaynaklarına el konuluyor, mikrofonlar susturuluyorsa orada yargı değil, korku rejimi vardır.
Bugün susturulan gazeteci, yarın susturulacak vatandaştır."
"GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR"
Açıklamasının sonunda Tanal, basın özgürlüğüne vurgu yaparak,
"Gazetecilik suç değildir. Anayasayı, hukuku ve basın özgürlüğünü çiğneyenler hesap verecektir.
Basın özgürlüğü ve ifade hakkı demokrasinin teminatıdır." ifadelerini kullandı.

