CHP İstanbul'daki il binası ve kayyum kararını AYM'ye taşıdı
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin il yönetimine kayyum atanmasına yönelik kararına karşı Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunduklarını açıkladı...CHP'den İstanbul'da kayyum adımı! Özgür Çelik duyurdu
CHP İstanbul İl Başkanlığı, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin il yönetimini görevden alarak yerine kayyum heyeti ataması üzerine Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.
Başvuruda, söz konusu kararın hem hukuki dayanağının bulunmadığı hem de Türkiye’nin en büyük il örgütünün faaliyetlerini doğrudan engellediği belirtilerek siyasi örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğini belirtti.
Başvuru dilekçesinde, İstanbul İl Yönetimi’nin delegelerin iradesiyle belirlendiği ancak yerel mahkemenin “mevzuatta yeri olmayan yöntemlerle” yönetimi görevden uzaklaştırdığı hatırlatıldı.
ÖZGÜR ÇELİK DUYURDU
Konuya ilişkin açıklama yapan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, kararın siyasi ve hukuki açıdan kabul edilemez olduğunu belirtti. Çelik, “Bugün ayarını bozdukları kantarın neticesi şudur; İstanbul İl Başkanlığı’nın delegelerin oyuyla üç defa seçilmiş, üç defa mazbatasını almış bir il başkanı, yönetim kurulu üyeleri, disiplin kurulu üyeleri vardır. Bir de mahkeme tarafından atanan kayyumu vardır. Bu durumun yarattığı absürt durum ne devlet ciddiyetiyle ne hukukla ne de demokrasiyle bağdaşmıyor. Bakın işte ben ben yaptım oldu diyerek olmuyor, güç bende hukuku istediğim gibi araçsallaştırırım demekle olmuyor. Yürümüyor. Ülkeyi yönetenlerin bunu anlaması için daha kaç kötü tecrübeye ihtiyaç var?” ifadelerini kullandı.
Çelik, AYM’ye yapılan başvurunun sadece kendi hakkının değil, Türkiye’deki siyasi parti düzeninin geleceğinin de test edileceğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Anayasa Mahkemesi’nin yaptığım başvuruya ilişkin vereceği karar sadece benim anayasal bir hakkımın ihlal edilip edilmediğine dair değil, siyasi partilerin kendi içindeki seçimleri hâkim gözetiminde yapıp yapmayacağı, seçim kurullarının işlevsizleşmesine olanak tanınıp tanınmayacağı ve nihayetinde çok partili yaşamın, serbest seçimlerin devam edip etmeyeceğine dair bir karar olacaktır.”

