Cumhurbaşkanı Erdoğan kadına şiddeti böyle kınadı!..
25 Kasım Dünya Kadına Şiddetle Mücadele Günü’nde İstanbul başta olmak üzere birçok ilde kadın örgütlerinin eylemi yasaklanırken, Cumhurbaşkanı Külliye’de kadına şiddet temalı bir konuşma yaptı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan kadına şiddeti böyle kınadı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" programına katıldı.
İstanbul’da Valilik ve kaymakamlık eylem yasaklarıyla gündeme gelmiş ve hatta metro hatlarının bazıları Taksim’e kolay çıkılmasın diye iptal edilmişken, Cumhurbaşkanı, kadına şiddeti kınayan uzun bir konuşma yaptı.
"Bugün burada şiddet sebebiyle hayat yolculukları kesintiye uğramış, zorluklarla karşılaşmış, çoğu zaman gözyaşını içine akıtmış, derdini içine atmak zorunda kalmış tüm kadınlarla güçlü dayanışmamızı göstermek amacıyla bir aradayız." ifadesini kullanan Erdoğan, öncelikle kadına yönelik şiddet eylemlerinde hayatlarını kaybedenlere rahmet diledi.
Erdoğan, aynı şekilde şiddete uğramış, yaşadığı travmalar sebebiyle sıkıntı çekmiş, kadınlık onuru incinmiş tüm kadınlara "geçmiş olsun" dileklerini iletti.
‘KADINA ŞİDDET İNSANLIK SUÇUDUR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Gerek Türkiye Cumhurbaşkanı, gerekse iki kız evladı babası olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadelede en ön safta yer alacağımın bilinmesini isterim. Eşref-i mahlukat olan insana, hele hele kadına ve çocuğa karşı şiddet, bir insanlık suçudur, insanlığa ihanettir. Kadına el kaldıranın eli de vicdanı da kararmıştır. Akıl, vicdan, ahlak ve izan sahibi hiçbir erkeğin de anne, eş, kardeş, evlat olarak hayatı paylaştığı kadınlara karşı menfi bir tutum içinde olması düşünülemez.
Önce insan diyen, devlet felsefesinin temeline insanı yerleştiren, özellikle de cenneti annelerin ayakları altına seren bir inancın mensupları olarak böylesi bir tavır zaten bize yakışmaz. Bu konuda siyasi hayatım boyunca büyük bir hassasiyet ve kararlılık içinde oldum. İnşallah bundan geri adım atmayacağız."
25 Kasım Dünya Kadına Şiddetle Mücadele Günü’nde İstanbul başta olmak üzere birçok ilde kadın örgütlerinin eylemi yasaklanırken, Cumhurbaşkanı Külliye’de kadına şiddet temalı bir konuşma yaptı.
Kadınların da kendi meselelerine daha fazla sahip çıktığını memnuniyetle müşahede ettiklerini belirten Erdoğan, her türlü şiddetin mağduru olan kadınların itirazlarını yükselttikçe değişimin çok daha hızlı gerçekleşeceğini kaydetti.
Erdoğan, "Sizler bu şekilde sağlam ve dirayetli durdukça biz de sizden aldığımız güç, cesaret ve ilhamla çok daha ileri adımlar atmayı sürdüreceğiz." dedi.
Kadına ve çocuğa şiddet sorununu rakamlar veya istatistikler üzerinden konuşmayı doğru bulmadığını ifade eden Erdoğan, "Bunun sebebi Türkiye'nin bu meselede başkalarına kıyasla daha kötü bir durumda olması değildir. Tam tersine Avrupa ülkelerine göre biz çok çok ilerideyiz. Bize örnek gösterilen Avrupa ülkelerinin yapmadığı, yapamadığı önleyici ve koruyucu düzenlemeleri hayata geçirmiş bir ülkeyiz" diye konuştu.
‘AKLIMIZDAN ÇIKARAMAYIZ’
Son 23 yılda kadınlarla birlikte verdikleri mücadele sayesinde bu alanda büyük paradigma değişimine imza attıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Burada mesele asla istatistikler veya istatistiki oranlar değildir, burada esas mesele candır, yaratılmışların en şereflisi olan insandır. Merhum Neşet Ertaş'ın 'Kadınlar insandır, biz insanoğlu.' dediği o yüce ruhtur. Tek bir hanım kardeşimiz bile şiddete uğruyor, şiddet kurbanı oluyorsa, bu bizim için küçük kıyametin koptuğunun habercisidir. Gazetelerde okuduğumuz, haberlerde seyrettiğimiz her bir şiddet olayının aslında yarım kalmış bir insan hikayesine, öksüz kalmış bir çocuğa, evlat acısı hiç dinmeyen anne babaya, sönüp giden hayallere tekabül ettiğini aklımızdan bir an olsun çıkaramayız.
Tek bir kayıp bile çoktur. Hepimiz adına hüzün vericidir. İstatistikler arasında kaybolmasına müsaade edilmeyecek kadar değerlidir. Biz meseleye bu zaviyeden, yani tamamen insan merkezli bakıyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadelede elde ettiğimiz tüm başarılara rağmen şiddeti sıfırlayamamanın üzüntüsünü her müessif olayda hissediyoruz."
Dünyada her gün binlerce insanın bilhassa kadın ve çocukların farklı sebeplerle fiziki ya da psikolojik şiddete uğradığına dikkati çeken Erdoğan, Avrupa'da her yıl 2 bin 300 kadının, eşleri veya eski eşleri tarafından acımasızca öldürüldüğünü, çatışma ve savaşların yükünü de en fazla kadın ve çocukların çektiğini kaydetti.
BABALARA SESLENDİ: EŞLERİNİZE YARDIM EDİN
Erdoğan, bilhassa çocukların eğitimi ve yetiştirilmesinde annenin yanı sıra babalara da önemli sorumluluklar düştüğüne inandığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Herhalde babalar alınmıyor değil mi? Dijital dünyadan doğan tehditler giderek artarken çocuklara kol kanat germek sadece annelerin değil babaların da birincil görevidir. Bu konuda geçen hafta yaptığım çağrıyı bugün tekrarlıyorum. Hayatı paylaştığımız eşlerimize daha fazla destek olmamız gerekiyor. Evlat sahibi tüm babalarımızdan eşlerine daha fazla yardımcı olmalarını, özellikle çocuklarının eğitimi ve yetiştirilmesi noktasında daha fazla yük almalarını, ellerini taşın altına daha fazla koymalarını istirham ediyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 23 yılda şiddet meselesi başta olmak üzere kadınların hak ve hukukunun teslimi konusunda gösterdiği başarının ortada olduğunu söyledi.
"Sıfır tolerans" yaklaşımıyla kadına ve çocuğa yönelik şiddetle etkin bir şekilde mücadele ettiklerini anlatan Erdoğan, iş hayatından siyasete, akademiden bürokrasiye her alanda kadınları güçlendirmenin gayretinde olduklarını belirtti.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE DEĞİNMEDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2014'te Ceza Kanunu'muzda yapılan düzenlemeyle cinsel suçlara yönelik cezaları artırdık. 2020'de 6284 Sayılı Kanun kapsamında ihtisas mahkemelerini kurduk. 2021 ve 2022'de kadına karşı işlenen suçların cezalarını artırmak suretiyle caydırıcılığı güçlendirdik. 2023'te yayımladığımız Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle bu konudaki kararlılık ve hassasiyetimizi yeniden vurguladık. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerimizin sayısını 86'ya çıkardık. Bakanlığımıza bağlı 112 kadın konukevimiz 81 ilimizde hizmet veriyor. Sayısını 432'ye çıkardığımız Sosyal Hizmet Merkezi Şiddetle Mücadele İrtibat Noktaları ile koruyucu ve önleyici hizmetlerimizi ulaşılabilir kıldık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Alo 183" hattıyla herhangi bir şiddet riskiyle karşılaşan kadınların 7 gün 24 saat esasıyla yanlarında olmayı sürdürdüklerini dile getirdi.
Kadın Destek Uygulamasının da (KADES) kadınların hizmetinde olduğunu belirten Erdoğan, "Birincil önleme faaliyetleri kapsamında şiddetin henüz ortaya çıkmadan bertaraf edilebilmesi amacıyla 6,8 milyon kişiye eğitim verdik. Bütün bunların kıymetli kazanımlar olarak kadınların güvenli geleceklerine eşsiz katkılar sağlayacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE ULUSAL EYLEM PLANLARI
Erdoğan, 2007'den bu yana kararlılıkla uyguladıkları kadına yönelik şiddetle mücadele ulusal eylem planlarının 4'üncüsünü geride bıraktıklarını belirterek, şunları söyledi:
"5. Ulusal Eylem Planı'nı ise bugün yayımladığımız genelge ile yürürlüğe koyduk. 5 hedef, 15 strateji ve 130 faaliyet başlığından oluşan yeni planımızın, kadınlar başta olmak üzere tüm milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. 2026-2030 dönemini kapsayan bu planla ilk hedefimiz, toplumun tüm kesimlerinde saygı kültürünü bir davranış biçimi haline getirmektir. Bu çerçevede şiddetsiz bir toplumun inşası için delile dayalı ve çok sektörlü politikalar geliştirecek, farkındalığı artırıcı toplum temelli müdahaleler yürüteceğiz. Güvenli kamusal, sosyal ve dijital alanların yaygınlaştırılması için geniş bir yelpazede çalışmalar gerçekleştireceğiz."
OYSA 2021 KARA BİR MİLAT OLMUŞTU
1 Temmuz 2021’de İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin üzerinden 4 yıl geçti. Bu 4 yılda, İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar için ne kadar hayati olduğu verilerimizle görünür oldu. Haziran ayında 15 kadın cinayeti, 26 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin ardından geçen süreçte, her yılın ilk 6 ayına baktığımızda kadın cinayeti sayısının arttığını görüyoruz. 2021’in ilk 6 ayında 131, 2022’nin ilk 6 ayında 164, 2023’ün ilk 6 ayında 147, 2024’ün ilk 6 ayında 205, 2025’in ilk 6 ayında ise 136 kadın öldürüldü. Üstelik bunlar sadece ajanslara yansıyan, yani kaydı tutulabilen cinayetleri. Türkiye, kadına şiddet garabetini bitirmek bir yana dursun, kadınların can güvenliğini konuşan bir ülke haline getirildi.

