Faiz yükü dolaylı vergilerle vatandaşa yansıyor!..
Hazine yüksek faizle rekor borçlanmaya giderken tahvil, bono ve sukuk gelirlerinden vergi almamaya devam edecek. Uzmanlara göre yüzde 0 stopaj kararı, vergide adalet ilkesini zedeliyor ve faiz yükü dolaylı vergilerle vatandaşa yansıyor...
Vergide adalet söylemi rakamlarda çöktü: Hazine’ye borç verene sıfır vergi
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sık sık dile getirdiği “vergide adalet” vurgusu, Hazine’nin borçlanma politikalarıyla yeniden tartışma konusu oldu.
Devlet, yüksek faiz ortamında rekor düzeyde borçlanırken; kendisine borç verenlerden gelir vergisi almamaya devam edecek. Bu durum, tasarruflarını mevduat ve fonlarda değerlendiren milyonlarca vatandaşla büyük yatırımcılar arasındaki vergi yükü farkını daha da derinleştiriyor.
HAZİNE BORÇLANIYOR, VERGİ ALMIYOR
Tahvil, bono ve sukuk gibi Hazine borçlanma araçlarından elde edilen gelirlerde uygulanan yüzde 0 stopaj oranı 30 Haziran 2026’ya kadar uzatıldı. Böylece devlet, yüksek faizle borçlandığı bu enstrümanlardan gelir elde eden yatırımcılardan hiçbir vergi talep etmeyecek. Buna karşın TL mevduat ve para piyasası fonlarında birikimi bulunan vatandaşlar yüzde 17,5 oranında gelir vergisi ödemeye devam ediyor.
FAİZ YÜKÜ VATANDAŞIN VERGİSİNDEN KARŞILANIYOR
Hazine’nin artan borçlanması, bütçedeki faiz giderlerini de rekor seviyelere taşıdı. Yüksek faiz ödemeleri ise büyük ölçüde KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergiler yoluyla vatandaşın cebinden karşılanıyor. Yani bir yandan borç verenler vergi ödemezken, diğer yandan bu borcun maliyeti toplumun geneline yayılıyor.
“VERGİDE ADALETE AYKIRI”
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, uygulamanın vergide adalet ilkesini zedelediğine dikkat çekti. Yılmaz, “Hazine bu enstrüman sahiplerine faiz ve kira ödemesi yapıyor, ödeme gücü artıyor ama Gelir Vergisi alınmıyor. Aynı gelir türlerine farklı stopaj uygulanması adil değil” değerlendirmesinde bulundu.
2 TRİLYON TL’LİK FAİZ FATURASI
Yılmaz, borçlanmanın bütçe üzerindeki yüküne de dikkat çekerek, “Kasım ayı itibarıyla borç faizlerine ayrılan yaklaşık 2 trilyon TL’lik ödenek neredeyse tükenmiş durumda. Bu tablo, bütçeden Hazine’ye borç veren kesimlere ciddi bir kaynak transferi anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
BORCUN BÜYÜK KISMI BANKALARIN ELİNDE
Hazine’nin 9,3 trilyon lirayı aşan iç borcunun yüzde 61’inden fazlası bankalar tarafından finanse ediliyor. Bunun yüzde 32,9’u kamu bankalarına, yüzde 15,7’si özel bankalara ait. Vatandaşların payı ise yalnızca yüzde 3,4 seviyesinde. Vergi avantajı sayesinde hane halkının devlet tahvili varlığı artarken, sistemden asıl kazançlı çıkan kesimin büyük finans kuruluşları olduğu görülüyor.

