AKP Hükümetinin giderek yığılan sorunları unutturmak için kullandığı çelik çomak oyunlarını izliyorsunuz.
Bu listede saymayı unuttuğumuz ve gündemden kasıtlı olarak düşürülen bir çok maddeyi siz de ekleyebilirsiniz.
BİZE NELERİ UNUTTURDULAR?
Yaklaşık on beş gündür gündemin en tepesini işgal eden Ergenekon ve Tuncay Güney sayesinde bize nelerin unutturulduğunun farkında mısınız? Dilerseniz, hasıraltı edilen gündem maddelerinde son olarak hangi noktalarda olduğumuzu önem farkı gözetmeden alt alta sıralayalım.
Ekonomik kriz:
İşverenler 6 ay içinde 40 bin çalışanının daha işsiz kalmasından endişe ettiğini açıkladılar. Merkez Bankası yüksek oranda faiz indirimine gitti. Hükümet IMF ile henüz masaya oturmadı. 25 milyar dolarlık bir anlaşmanın pazarlığının yapıldığı söyleniyor. Ancak iktidar, yerel seçim öncesi sadaka ekonomisine hız vermeyi düşündüğünden, IMF ile görüşmelerin yerel seçim ertesine “ötelenmesi” olasılığı yüksek.
Dış politika ve AB:
Yerel Seçim yaklaşınca iktidar, bir süredir uyutmuş olduğu AB ile ilişkileri canlandırmaya karar verdi. Tayyip Erdoğan ve yeni müzakereci Egemen Bağış Brüksel’de Komisyona, Parlamentoya ve kanaat önderlerine politikalarını anlatacaklar.Tabii müzakerelerin hangi başlıkta tıkanmış olduğunu hatırlayan varsa. Bu gelişme aynı zamanda Kıbrıs’ın da yeniden tartışma konusu olacağını gösteriyor. PKK saldırısından saldırısına hatırladığımız Kuzey Irak konusu da Talabani’nin içişlerimize karışan açıklamalarından sonra uykuya dalmıştı.
Deniz Feneri soygunu:
Bu işin peşini bırakmayan Necati Doğru’nun sayımına göre dün 135 gün doldu, Almanya’dan beklenen dosya gelmedi. Bu yüzden Deniz Feneri soygununun Türkiye bağlantısı üzerine gidilemedi. Adalet Bakanlığının dosya talebi Almanya’ya muhtemelen deve kervanıyla gittiği için, dönüşünün de aynı kervanla tıngır mıngır olması bekleniyor. Bu konuyu da seçimden sonraya “ötelenmiş” sayabilirsiniz.
Doğalgaz soygunu:
Melih Gökçek’in 300 dolardan sayaç sattığı Ankaralılara aradaki farkı ödeyeceğini vaat ettiği noktada kalmıştık. Bu arada bedava kalitesiz kömür dağıtımı yüzünden birçok büyük şehirde hava kirliliği bilimsel verilere göre tehlike sınırını aştı. Başbakan bu konuda haber yapan Akşam gazetesini “azarlamış” ve sahibine gazeteyi kapatmasını söylemişti. Son olarak da Sabah’ın “Doğalgaz faturası asgari ücrete dayandı” haberine kızdı. Ama Çalık’a “gazeteni kapat” demedi.
Şaban Dişli olayı:
AKP’li Belediyelerin “imar planı değişikliğiyle adam zengin etme” oyununun ilk halkasıydı. Soruşturmanın ne noktada olduğunu bilen var mı? Dengir Mir Mehmet Fırat’ın naylon faturası: Son olarak bir kamyon şoförü uyuşturucu kaçakçılığından tutuklandı. Bu olayın da böylece unutturulacağından emin olabiliriz.
Hrant Dink:
Katledilmesinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen olayın çözümünde bir arpa boyu bile yol alınamadı. Son olarak Tayyip Erdoğan'ın, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun raporuna olur vermesinin ardından, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ile İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer hakkında, “görevi ihmal” iddiasıyla soruşturma başlatılmasının yolu açıldı.
2-B: AKP’nin Meclis kanadı,
Tapu Yasası’nı sessiz sedasız değiştirdi ve ormanların talan edilmesini öngören ama daha önce Cumhurbaşkanı Sezer engeline takılan 2-B düzenlemesini bir son dakika önergesiyle bu yasa değişikliğine ekleyiverdi. Yasanın Abdullah Gül tarafından onaylanması bekleniyor.
Seçmen kütükleri :
Birçok hukukçu bu kütüklerle yapılacak seçimin şaibeli olacağını söylüyor, aldıran yok. Seçmen kütükleri olayı bir “skandal” boyutuna ulaştığı halde, bir yılda “oluşan” 6 milyon seçmeni TÜİK ve AKP’liler dışında kimse savunamıyor ve mantıklı bir zemine oturtamıyor.Öte yandan üç yüksek yargı kurumu arasında krize yol açan “kapatılan beldeler” sorunu da önemini koruyor. Daha önce kapatılan belde belediyeleri Danıştay’a başvurarak seçime katılma haklarını geri alabilecekler. Bu listede saymayı unuttuğumuz ve gündemden kasıtlı olarak düşürülen bir çok maddeyi siz de ekleyebilirsiniz.
Ancak ortada bir gerçek var:
Tayyip Erdoğan kriz yaratan Cumhurbaşkanı seçimi öncesinde adayını bir türlü açıklamamış, “ellerine çelik çomak verdim, oynasın dursunlar” demişti. Böylece gündemden ve gündem değiştirmekten ne anladığını ortaya koymuştu.
O bakımdan Tuncay Güney oyununu da hükümetin giderek yığılan sorunları unutturmak için kullandığı çelik çomak oyunlarından biri sayabilirsiniz.
Ekonomik kriz:
İşverenler 6 ay içinde 40 bin çalışanının daha işsiz kalmasından endişe ettiğini açıkladılar. Merkez Bankası yüksek oranda faiz indirimine gitti. Hükümet IMF ile henüz masaya oturmadı. 25 milyar dolarlık bir anlaşmanın pazarlığının yapıldığı söyleniyor. Ancak iktidar, yerel seçim öncesi sadaka ekonomisine hız vermeyi düşündüğünden, IMF ile görüşmelerin yerel seçim ertesine “ötelenmesi” olasılığı yüksek.
Dış politika ve AB:
Yerel Seçim yaklaşınca iktidar, bir süredir uyutmuş olduğu AB ile ilişkileri canlandırmaya karar verdi. Tayyip Erdoğan ve yeni müzakereci Egemen Bağış Brüksel’de Komisyona, Parlamentoya ve kanaat önderlerine politikalarını anlatacaklar.Tabii müzakerelerin hangi başlıkta tıkanmış olduğunu hatırlayan varsa. Bu gelişme aynı zamanda Kıbrıs’ın da yeniden tartışma konusu olacağını gösteriyor. PKK saldırısından saldırısına hatırladığımız Kuzey Irak konusu da Talabani’nin içişlerimize karışan açıklamalarından sonra uykuya dalmıştı.
Deniz Feneri soygunu:
Bu işin peşini bırakmayan Necati Doğru’nun sayımına göre dün 135 gün doldu, Almanya’dan beklenen dosya gelmedi. Bu yüzden Deniz Feneri soygununun Türkiye bağlantısı üzerine gidilemedi. Adalet Bakanlığının dosya talebi Almanya’ya muhtemelen deve kervanıyla gittiği için, dönüşünün de aynı kervanla tıngır mıngır olması bekleniyor. Bu konuyu da seçimden sonraya “ötelenmiş” sayabilirsiniz.
Doğalgaz soygunu:
Melih Gökçek’in 300 dolardan sayaç sattığı Ankaralılara aradaki farkı ödeyeceğini vaat ettiği noktada kalmıştık. Bu arada bedava kalitesiz kömür dağıtımı yüzünden birçok büyük şehirde hava kirliliği bilimsel verilere göre tehlike sınırını aştı. Başbakan bu konuda haber yapan Akşam gazetesini “azarlamış” ve sahibine gazeteyi kapatmasını söylemişti. Son olarak da Sabah’ın “Doğalgaz faturası asgari ücrete dayandı” haberine kızdı. Ama Çalık’a “gazeteni kapat” demedi.
Şaban Dişli olayı:
AKP’li Belediyelerin “imar planı değişikliğiyle adam zengin etme” oyununun ilk halkasıydı. Soruşturmanın ne noktada olduğunu bilen var mı? Dengir Mir Mehmet Fırat’ın naylon faturası: Son olarak bir kamyon şoförü uyuşturucu kaçakçılığından tutuklandı. Bu olayın da böylece unutturulacağından emin olabiliriz.
Hrant Dink:
Katledilmesinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen olayın çözümünde bir arpa boyu bile yol alınamadı. Son olarak Tayyip Erdoğan'ın, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun raporuna olur vermesinin ardından, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ile İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer hakkında, “görevi ihmal” iddiasıyla soruşturma başlatılmasının yolu açıldı.
2-B: AKP’nin Meclis kanadı,
Tapu Yasası’nı sessiz sedasız değiştirdi ve ormanların talan edilmesini öngören ama daha önce Cumhurbaşkanı Sezer engeline takılan 2-B düzenlemesini bir son dakika önergesiyle bu yasa değişikliğine ekleyiverdi. Yasanın Abdullah Gül tarafından onaylanması bekleniyor.
Seçmen kütükleri :
Birçok hukukçu bu kütüklerle yapılacak seçimin şaibeli olacağını söylüyor, aldıran yok. Seçmen kütükleri olayı bir “skandal” boyutuna ulaştığı halde, bir yılda “oluşan” 6 milyon seçmeni TÜİK ve AKP’liler dışında kimse savunamıyor ve mantıklı bir zemine oturtamıyor.Öte yandan üç yüksek yargı kurumu arasında krize yol açan “kapatılan beldeler” sorunu da önemini koruyor. Daha önce kapatılan belde belediyeleri Danıştay’a başvurarak seçime katılma haklarını geri alabilecekler. Bu listede saymayı unuttuğumuz ve gündemden kasıtlı olarak düşürülen bir çok maddeyi siz de ekleyebilirsiniz.
Ancak ortada bir gerçek var:
Tayyip Erdoğan kriz yaratan Cumhurbaşkanı seçimi öncesinde adayını bir türlü açıklamamış, “ellerine çelik çomak verdim, oynasın dursunlar” demişti. Böylece gündemden ve gündem değiştirmekten ne anladığını ortaya koymuştu.
O bakımdan Tuncay Güney oyununu da hükümetin giderek yığılan sorunları unutturmak için kullandığı çelik çomak oyunlarından biri sayabilirsiniz.
Kaynak: Oda tv