Herkesin söylediği gibi Ergenekon operasyonları çok önemli ve AKP'yi çok fazla rahatsız edecek olayların peşinde gidiyor, Gündemini değiştiriyor!
HUKUKA SAYGI...
Suay Karaman
Atatürkçü Düşünce Derneği
Genel Sekreteri
2002 seçimlerinden önce AKP yetkilileri, dokunulmazlıkların kaldırılmasını savunmuşlardı. Ancak iktidara gelince, bu savunduklarını unuttular. Anımsatanlara ise; "biz yargıya güvenmiyoruz" diye yanıt vermişlerdi.
2005 yılı Temmuz ayında Yüzüncü Yıl Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın, ihaleye fesat karıştırmak savıyla tutuklanmıştı. Sayın Aşkın'ın on bir polis eşliğinde cezaevine götürülmesini, yaşanan süreçteki hukuka karşı tutumları, hukuk devleti ilkeleriyle bağdaştırmak mümkün değildir. Ancak AKP iktidarı bu olayda hukuk dışı tutumunu bir kez daha göstermiştir.
5 Haziran 2008 tarihinde Anayasa Mahkemesi, üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasına ilişkin yapılan Anayasa değişikliğini, hem reddetti, hem de yürürlükten kaldırdı. Bunun üzerine AKP'nin hukuka saygılı olanları, bu kararın anayasaya aykırı olduğunu ve mahkemenin yetkilerini aştığını savunmuşlar, milli vicdanın yara aldığını söylemişler ve "bu bir cüppeli darbedir" demişlerdi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı 14 Mart 2008 tarihinde, AKP'nin kapatılmasıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne dava açmıştı. Bunun üzerine AKP'nin hukuka saygılı olanları, günlerce sayın Başsavcıya ağır eleştirilerde bulunmuşlardı. Temmuz sonunda Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karara göre, açık kalması uygun görülen iktidar partisi AKP'nin, laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu kesinleşmişti.
2008 yılının son ayında ise Danıştay, yerel seçimlerle ilgili AKP'nin işine gelmeyen bir karar almıştı. Bu karara karşı AKP'nin hukuka saygılı olanları, "Türkiye'de ikinci bir Anayasa Mahkemesi daha çıktı" demişlerdi.
Ergenekon davasının savcısı olduğunu söyleyen AKP'nin hukuka saygılı genel başkanı, bu davanın son gözaltına alınanları ile ilgili olarak; "Hukuku rahat bırakın... Herkes hukukun üstünlüğüne saygı duysun..." demişti. Gene AKP'nin hukuka saygılı Adalet Bakanı ise; "Bir yargısal faaliyetle ilgili olarak farklı yorum içinde olmak, hâkim ve savcılarla ilgili şüphe yaratacak demeçler vermek kimsenin hakkı da, haddi de değildir. Lütfen hâkimlerimizi, savcılarımızı rahat bırakalım..." demiştir.
Ergenekon soruşturmasında "yargıya güvenelim" diyenler, Anayasa Mahkemesi kararlarında, Danıştay'ın kararlarında da yargıya güveniyorlar mı?
Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olarak "Türkiye'yi çetelerden temizliyoruz, bundan niye panikliyorsunuz, anlamıyorum.." diyen başbakan, acaba yüzyılın soygun olayı olarak adlandırılan Deniz Feneri ile ilgili olarak da yargıya güveniyor mu?
7 Ocak 2009 Çarşamba günü yeni bir Ergenekon dalgasında Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun evinin aranacağını, aramadan saatler önce devletin televizyon kanalı duyurmuştu. Bir hafta sonra ise gene devletin televizyonunda Ergenekon sanıkları hakkında Anayasa ve yasaların engelleyici açık hükümlerine karşın görülmekte olan davayı etkileyecek şekilde peşinen yargısız infaz yapıldı. AKP'nin hukuka saygılı olanlarının nedense bu konuda sesleri çıkmıyor?
Herkesin söylediği gibi Ergenekon operasyonları çok önemli ve AKP'yi çok fazla rahatsız edecek olayların peşinde gidiyor, ülkenin gündemini değiştiriyor. Hukuk devletinde hukuksuzluğa yönelenler, bir gün hukukun kendilerine de gerekeceğini unutmamalıdırlar. Hala tam olarak anlamadan ve kavramadan olaylara bakmaya devam edenler ise, hukuka saygının saygısızlığını yapanlardır...
Atatürkçü Düşünce Derneği
Genel Sekreteri
2002 seçimlerinden önce AKP yetkilileri, dokunulmazlıkların kaldırılmasını savunmuşlardı. Ancak iktidara gelince, bu savunduklarını unuttular. Anımsatanlara ise; "biz yargıya güvenmiyoruz" diye yanıt vermişlerdi.
2005 yılı Temmuz ayında Yüzüncü Yıl Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın, ihaleye fesat karıştırmak savıyla tutuklanmıştı. Sayın Aşkın'ın on bir polis eşliğinde cezaevine götürülmesini, yaşanan süreçteki hukuka karşı tutumları, hukuk devleti ilkeleriyle bağdaştırmak mümkün değildir. Ancak AKP iktidarı bu olayda hukuk dışı tutumunu bir kez daha göstermiştir.
5 Haziran 2008 tarihinde Anayasa Mahkemesi, üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasına ilişkin yapılan Anayasa değişikliğini, hem reddetti, hem de yürürlükten kaldırdı. Bunun üzerine AKP'nin hukuka saygılı olanları, bu kararın anayasaya aykırı olduğunu ve mahkemenin yetkilerini aştığını savunmuşlar, milli vicdanın yara aldığını söylemişler ve "bu bir cüppeli darbedir" demişlerdi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı 14 Mart 2008 tarihinde, AKP'nin kapatılmasıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne dava açmıştı. Bunun üzerine AKP'nin hukuka saygılı olanları, günlerce sayın Başsavcıya ağır eleştirilerde bulunmuşlardı. Temmuz sonunda Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karara göre, açık kalması uygun görülen iktidar partisi AKP'nin, laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu kesinleşmişti.
2008 yılının son ayında ise Danıştay, yerel seçimlerle ilgili AKP'nin işine gelmeyen bir karar almıştı. Bu karara karşı AKP'nin hukuka saygılı olanları, "Türkiye'de ikinci bir Anayasa Mahkemesi daha çıktı" demişlerdi.
Ergenekon davasının savcısı olduğunu söyleyen AKP'nin hukuka saygılı genel başkanı, bu davanın son gözaltına alınanları ile ilgili olarak; "Hukuku rahat bırakın... Herkes hukukun üstünlüğüne saygı duysun..." demişti. Gene AKP'nin hukuka saygılı Adalet Bakanı ise; "Bir yargısal faaliyetle ilgili olarak farklı yorum içinde olmak, hâkim ve savcılarla ilgili şüphe yaratacak demeçler vermek kimsenin hakkı da, haddi de değildir. Lütfen hâkimlerimizi, savcılarımızı rahat bırakalım..." demiştir.
Ergenekon soruşturmasında "yargıya güvenelim" diyenler, Anayasa Mahkemesi kararlarında, Danıştay'ın kararlarında da yargıya güveniyorlar mı?
Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olarak "Türkiye'yi çetelerden temizliyoruz, bundan niye panikliyorsunuz, anlamıyorum.." diyen başbakan, acaba yüzyılın soygun olayı olarak adlandırılan Deniz Feneri ile ilgili olarak da yargıya güveniyor mu?
7 Ocak 2009 Çarşamba günü yeni bir Ergenekon dalgasında Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun evinin aranacağını, aramadan saatler önce devletin televizyon kanalı duyurmuştu. Bir hafta sonra ise gene devletin televizyonunda Ergenekon sanıkları hakkında Anayasa ve yasaların engelleyici açık hükümlerine karşın görülmekte olan davayı etkileyecek şekilde peşinen yargısız infaz yapıldı. AKP'nin hukuka saygılı olanlarının nedense bu konuda sesleri çıkmıyor?
Herkesin söylediği gibi Ergenekon operasyonları çok önemli ve AKP'yi çok fazla rahatsız edecek olayların peşinde gidiyor, ülkenin gündemini değiştiriyor. Hukuk devletinde hukuksuzluğa yönelenler, bir gün hukukun kendilerine de gerekeceğini unutmamalıdırlar. Hala tam olarak anlamadan ve kavramadan olaylara bakmaya devam edenler ise, hukuka saygının saygısızlığını yapanlardır...