Mayınlı arazilerin bulunduğu bölge, emperyalist güçlerin iştahını kabartmaktadır.
MAYINLI ARAZİLER ÜZERİNE
Suay Karaman
Atatürkçü Düşünce Derneği
Genel Sekreteri
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 4 Haziran 2009 tarihinde kabul edilen “Türkiye Cumhuriyeti Devleti İle Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri İle İhale İşlemleri Hakkında Kanun” çok tartışılacaktır. Bu kanunla, Türkiye ile Suriye arasındaki 510 kilometrelik sınır koridorundaki, Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ile Şırnak illerinde yer alan 216 bin dekar alanda bulunan anti personel ve anti tank mayınları ile patlamamış mühimmatın temizlenmesi, imha edilmesi ve bu suretle elde edilecek arazilerin tarımsal amaçlı kullanılması işlemlerine ilişkin esas ve usuller düzenlenmektedir. Bunun yanında mayınlardan temizlenen arazi, 44 yıllığına, bu işi yapacak yabancı şirketlerin kullanımına devredilmektedir.
*
Güney sınırımızdaki mayınlar, yöre çiftçisinden yapılan kamulaştırmalar ve hazine arazilerinin kullanımıyla 1954 yılından başlayarak Demokrat Parti iktidarı sırasında NATO’ya bağlı kuruluş olan NAMSA tarafından döşenmiştir. 2. Dünya Savaşı’nda ve Kore Savaşı’nda ABD’nin elinde kalan mayınlara bir yer bulmak gerekiyordu ve Demokrat Parti hemen çareyi buldu.
Bu bölgeye, 1954 yılında kaçakçılığı önlemek, sınır güvenliğini sağlamak, iç piyasayı geliştirmek ve kalkınmayı hızlandırmak amacıyla mayın döşenmişti. Bu mayınlı alanların yarım yüzyıl sonra yeniden üretime dönüyor olması sevindiricidir. Ancak, bu toprakların kimin elinde olacağı ve nasıl kullanılacağı ülke güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır.
*
Türkiye’de bizim döşediğimiz 921 bin mayın bulunmaktadır. Ancak TBMM’den çıkarılan yasa ile sadece Suriye sınırındaki 615 bin mayın temizlenecektir. Geri kalan mayınların temizlenmesiyle ilgili olarak herhangi bir yaptırım yoktur. Ottowa Sözleşmesi sadece Suriye sınırındaki mayınlarla mı ilgilidir, yoksa yabancıların göz koyduğu verimli toprakları peşkeş çekmekle mi ilgilidir?
*
Sözü edilen mayınlı alanların, tarımsal açıdan çok verimli olduğu bilinmektedir. Ayrıca bu bölge Orta Doğu‘nun en zengin su kaynaklarına sahiptir ve önemli petrol yatakları bulunmaktadır. Bu nedenlerden ötürü mayınlı arazilerin bulunduğu bölge, emperyalist güçlerin iştahını kabartmaktadır.
*
Bölgedeki mayınlar Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından temizlenmelidir. Çünkü Atatürk’ün Cumhuriyet Ordusu bu işin de üstesinden gelecek kapasitedir. Temizlenen arazi yöre çiftçisine verilerek, kooperatif olarak çalışması sağlanmalıdır. Böylece önemli ölçüde istihdam yaratılacak ve sosyal dengesizlik ortadan kaldırılacaktır.
*
Vatan topraklarına sahip çıkanları faşizan olarak suçlayanlar, Yüce Divan’dan kaçmak için dokunulmazlıklarını kaldırmamaktadır. Partilerine ak diyerek, yolsuzluklarını örtmeye çalışanlar, edepsiz bir tavır takınmaktadır. Mayınlı araziler temizlenmek bahanesiyle, daha da kirletilecektir. Vatan toprağını göstere göstere peşkeş çekenlerin sonu karanlıktır. Ulusal çıkarlarımıza aykırı olan bu olumsuz hareketler, örgütlü kitlelerin çabalarıyla önlenecektir.
*